Yeniden Anne, Dijital Bağımlılık ve Ötesi
- GİRİŞ28.08.2024 09:16
- GÜNCELLEME31.08.2024 13:27
Geçen yazımızda Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanımız Sayın Mahinur Göktaş Hanımefendi’nin çocuklarımız üzerinde giderek yoğunlaşan dijital ve diğer bağımlılıklar konusundaki çalışmalarını konu edinmiş ve Bakanımızın şu cümlelerini paylaşmıştık:
“Dijital çağla birlikte bağımlılık türleri de arttı.
Biz de mücadele yöntemlerimizi çeşitlendiriyoruz.
Bağımlılığın her türlüsüyle mücadele için Cumhurbaşkanı Yardımcımız Cevdet Yılmaz'ın başkanlığında yeni bir kurul oluşturuyoruz.
Son dönemde artan dijital ve oyun bağımlılığı çocuklarımızın, gençlerimizin sağlığını olumsuz etkiliyor.
Dijital oyunlar çocukların ve ergenlerin gerçeklik algısını değiştiriyor. Hatta ergenlerin radikalleşmesinde araç olarak kullanılıyor.”
Mahinur Hanımefendi’nin bu görüşlerine karşılık biz de aile bütünlüğünü sağlayan anneyi, ‘güçlü kadın’ diye diye örselediğimizi, dolayısıyla aile bütünlüğümüzün bozulduğunu hatırlatmıştık.
Ayrıca şunları da söylemiştik:
“Tabirimi mazur görün ama Hanımefendi biz, açıkçası sivrisineklerle mücadele ediyoruz. Oysa bataklığı görmüyoruz.
Sineklerin asıl ürediği yer ise ailelerimizdir.
Halbuki siz ailelerden de destek istiyorsunuz.
Hangi aile Mahinur Hanım?
Sekiz saat çalışmaktan dolayı takati kalmayan anneyi eve geldiğinde bekleyen çamaşır, bulaşık, ütü, toz alma, yemek, çocuk bakımı… Ve daha onlarca işten sonra bu kadından aile bütünlüğünü sağlayacak davranışlar beklemek insafsızlık değil mi?”
Diye sormuştuk.
Ve daha önceki ısrarlı yazılarımızı da hatırlatarak çocuklarımız ve gençlerimiz üzerinde giderek yaygınlaşan muhtelif bağımlılıklar ile Cumhurbaşkanımızın çok isabetli bir şekilde “Varoluşsal Tehdit” olarak adlandırdığı doğurganlık hızının sert bir şekilde düşmesine karşı, “Anne” kavramının üzerinde durulması, çalışmalarda merkeze alınması, ekonomik olarak desteklenmesi ve en önemlisi de toplumsal bütünlüğümüzün ana mihveri, moral değeri olarak kabul edilmesi gerektiğini söylemiştik.
Yazımız yayımlanınca çok sayıda arayan oldu.
Gelen mesajlardan öyle anlaşılıyor ki, kendi çocuklarımız üzerinde kontrolü sağlamak da giderek zorlaşıyor.
Arayanlar arasında 27. Dönem AK PARTİ Çorum Milletvekili Sayın Erol Kavuncu Bey’in söyledikleri ve paylaştıkları son derece dikkat çekici ve etkileyici.
Vekilimiz şöyle diyor:
“21 Ağustos 2024 günü Haber 7 sitesinde “Dijital Bağımlılık, Ailemiz ve Risk Haritaları” isimli makalenizin özellikle son bölümünde altını çizdiğiniz aile, anne, ev hanımları konusunda TBMM Kanunlar Prensipler Daire Başkanlığı ve birçok kurumla da görüşüp, teknik yardım alarak 2019 milletvekilliğimizin ilk yılından itibaren konuyla ilgili olarak prosedür gereği Grup Başkanı Naci Bostancı Bey’e götürdüm.
O zaman grup başkan vekillerimizden bu işlere bakan Mehmet Muş’la görüştüm.
Sonrasında, Grup Başkanı İsmet Yılmaz, Mustafa Elitaş beylerle de görüştüm.
Zamanın Aile Bakanlığı bu işin olmaması için kırk dereden kırk su getirdi.
Maalesef tüm çabalarımıza rağmen meclis gündemine getiremedik.
Maalesef bugün gelinen nokta da burası…
- Erol Kavuncu, 27. Dönem Ak Parti Çorum Milletvekili.”
Erol Bey’in gönderdiği ve meclis gündemine aldıramadığı teklif metnine bakınca açıkçası aklıma şunlar geldi:
Birincisi, aklın yolunun gerçekten de bir olması.
İkincisi, meclisteki bazı dostlarımız, varoluşsal tehditlerimizi önceden algılayacak ufuk bakımından; İstanbul’a her köprü ve küresel çapta havaalanı, Marmaray gibi projeler yapıldığında, engel olmak için sokakları savaş alanına çeviren muarızlarımız gibi davranmışlar.
Erol Kavuncu Bey diyor ki:
“…Yapılan kamuoyu araştırmalarına göre annelerin ve ev kadınlarının çalışan kadınlara oranla neredeyse hiçbir itibarı ve anlamı yoktur. (..)
Kız öğrenciler arasında yapılan bir araştırmada, bir kadının kariyer ve özgürlüğüne giden yolda ev kadınlığının ve anneliğin engel olarak görüldüğü sonucu çıkmıştır. (…)
Ev hanımı olmak ve toplumun geleceği olan çocukları gerektiği gibi yetiştirmek çok büyük gayreti, bilgiyi, sevgiyi ve vizyonu gerektirir. Anne ile çocuğun bir arada olması hem anne için hem de çocuk için faydalı ve gereklidir. Her ikisinin psikolojisinin bundan olumlu etkileneceği açıktır.
Annenin, topluma mutlu bireyler kazandırmak için yaptığı büyük fedakârlık toplum tarafından görmezden gelinemez.
Akademik eğitimin meslek edinmek, kültürlü olmak, yaşadığı dünyayı anlamaya çalışmak, bilinçli bir birey olmak gibi amaçları vardır. Ev kadını mesleğini seçmek de diğer meslekleri seçmek gibi bireysel bir tercihtir.”
27. Dönem AK PARTİ Çorum Milletvekili Sayın Erol Kavuncu’nun teklif linkini buraya koyuyorum.
Bu teklifin özeti ve detayları da link olarak bende mahfuzdur, isteyenlere verebilirim.
Şunu bütün açıklığıyla söylemeliyim: Maksadım hiçbir kişiyi, kurumu ve fikri karalamak değildir. Başkanımızın her fırsatta vurguladığı gibi aile bu ülkenin temelidir ve hepimiz bu ülkede yaşıyoruz. İçimiz kanayarak şahit oluyoruz ki sosyal medya, evlilik ve çalışma hayatının zorlukları, başka bir zorlu “iş” olan anneliği yıpratıyor, dolayısıyla annelik ve ev kadınlığı genç kızlarımız tarafından tercih edilmiyor.
Bu sebeple;
1- Evlilikler sürekli erteleniyor ve giderek azalıyor.
2- Boşanmalar hızla artıyor.
3- Çok sert bir düşüşle genç ve enerjik nüfusumuz düşüyor ve yaşlanıyoruz.
4- Gençlerimiz ve çocuklarımız başta dijital olmak üzere bağımlılık üreten çeşitli bataklıkların pençesinde kıvranıyor.
5- Ne yazık ki kadın cinayetlerinin ardı arkası kesilmiyor.
Bütün bu ve benzeri üzücü durumlar Avrupa ülkeleri seviyesine gelmeden tedbir almalıyız.
Bu tedbirler de hastalıklar ortaya çıktıktan sonra alınacak tedbirler değildir ve olmamalıdır.
Bütün bu hastalıklar daha aile ortamında iken bilgili, donanımlı, erdemli, eğitimli, moral değerleri yerinde, ekonomik olarak gelecek endişesi taşımayan ve fedakarlığı tartışmasız olan anneler tarafından frenlenip, yok edilebilecektir.
Yanılmıyorsam buna sağlık sektöründe “Koruyucu Sağlık Hizmeti” deniyor. Ailede de anne bu hizmeti verirse sağlıklı bir toplum ortaya çıkacaktır.
Daha önce söylediğimizi tekrarlayarak bitiriyorum:
Çocuğu anne şefkatinden, kokusundan, sıcaklığından, sevgisinden ve merhametinden uzaklaştıran seküler anlayışı; bakıcı, kreş ve benzeri Batıcı yaklaşımları terk etmeden sivrisineklerle uğraşırsınız.
Benden söylemesi.
Ferman Karaçam
YouTube : youtube.com/c/Ferman Karaçam
Twitter : twitter.com/fermankaracam
Instagram : instagram.com/fermankaracam
Facebook : facebook.com/karacamferman
E-mail : fermankaracam@gmail.com
Web Sitesi : fermankaracam.com
Yorumlar14