İntern Hekimler Üvey Evlat mı?
- GİRİŞ02.10.2024 08:57
- GÜNCELLEME03.10.2024 10:55
Ülkemizde üniversitelerin iç yönergelerinin dışında sadece tıp öğrencilerinin haklarını ilgilendiren ilk somut adım 2012 yılında atılmıştır.
04.11.1981 tarih ve 2547 sayılı yükseköğretim kanununun ek 29. maddesinde yapılan değişiklik üzerine, 18.07.2022 tarihinde Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın yaptığı, “Devlete bağlı üniversitelerimizin tıp ve diş hekimliği fakültelerinin son sınıf öğrencilerine asgari ücret tutarı kadar ödeme yapılacak. Bu düzenlemenin her iki fakülte öğrencilerine hayırlı olmasını diliyorum.” şeklindeki açıklama sonrasında intern hekimler ve diş hekimliği fakültesi son sınıf öğrencileri o tarihten itibaren bir beklenti içine girse de ilgili yönetmeliğin Resmî Gazete’de yayımlanması 9 Kasım tarihinde gerçekleşmişti.
Bu yönetmelik yayımlandıktan sonra her üniversite söz konusu mevzuatı değişik yorumlamış; bazıları birbirinden farklı ödeme yoluna giderken, bazı üniversiteler yönetmeliğe rağmen ödeme yapmamış, bu durum intern hekimlerimizde hem mağduriyet oluşturmuş hem de adalet duyguları örselenmiştir.
Halbuki yönetmelik gayet açık:
"Üniversitelerin tıp fakültelerinin beşinci yılını tamamlayıp altıncı yılına geçen öğrencileri ile diş hekimliği fakültelerinin dördüncü yılını tamamlayıp beşinci yılına geçen öğrencilerine intern eğitimi döneminde öğretim üyesi rehberliğinde yaptıkları uygulama çalışmaları karşılığında ilgili kurumların bütçesinden on iki ayı geçmemek üzere; Devlet üniversitelerinde net asgari ücret tutarında, vakıf üniversitelerinde ise 4702 gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak tutarda (aşağı-yukarı beşte bir oranında) aylık ücret ödenir.
Bu ödemelerden herhangi bir vergi kesilmez ve ödemelere ilişkin usul ve esaslar, Hazine ve Maliye Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı ile Yükseköğretim Kurulunca müştereken belirlenir.
Vakıf üniversitelerinde bu tutarın üzerinde ödeme yapmaya ve yapılacak ödemenin tutarını belirlemeye mütevelli heyeti yetkilidir.”
Son yıllarda vakıf üniversitelerinin tıp fakültesi öğrenci fiyatlarına astronomik zamlar yapılırken Türkiye’de sadece iki vakıf üniversitesi öğrencilerine, devlet üniversiteleri için belirlendiği gibi asgari ücret seviyesinde ödeme yapıyor.
Ancak diğerlerinin bazılarında asgari ücretin 1/5’i oranında ödeme yapılıyor ve keyfi olarak bu oran üzerinden yapılan ödemede bile çeşitli isimler altında kesintiler yapılıyor.
Bazılarının mütevelli heyetinde bu konu görüşmeye bile değer görülmüyor.
Öte yandan nöbetlerde de asistan doktorların nöbet süresi 24 saatle sınırlanmış ve nöbet ertesi izin verilmişken, ülkemizde üniversitelerin pek çoğunda intern hekimlere 36 saat nöbet tutturulmakta, bazı yerlerde daha da insafsızca davranılmaktadır.
Diğer taraftan bazı vakıf üniversitelerinde intern öğrencilere yemek hizmeti ücretli olarak sağlanıyor. Halbuki, birlikte görev yaptıkları doktor, asistan, hemşire, hastabakıcı vb. sağlık çalışanlarının tamamı, hizmetli, güvenlik görevlisi gibi destek hizmeti sağlayan çalışanlar yemek hizmetini ücretsiz olarak alırken, 6. sınıf öğrencileri yemeklerini ancak ücret karşılığında yiyebiliyorlar.
Birçok tıp fakültesi ve diş hekimliği fakültesinin intern hekim yönergesi mevcut. Bu yönergelerde her üniversite intern hekimlerin görev ve sorumluluklarını belirlemekle beraber yönerge hükümleri kimi fakültelerde uygulanmakta, kimi yerlerde kısmen uygulanırken kimi yerlerde de hiç uygulanmamakta ya da yönerge bulunmamaktadır.
Öte yandan intern hekimin görevi, yapması ve yapmaması gerekenler net olarak belirtilip denetlenmediği için hastane yardımcı personeli bu öğrenci/hekimlerin üzerine hekimlikle ilgisi olmayan işler yüklemektedirler.
İntern hekimler ucuz iş gücü olarak kullanılmakta, eğitimleri ile hiç ilgisi olmayan işleri yapmak zorunda bırakılmakta, yapmama durumunda ise rotasyon tekrarı ile tehdit edilmektedirler.
Elbette bu konularda ilgili üniversitelerin mütevelli heyetleri yetkili tutulmuştur.
Ne var ki, haklı olarak öğrenciler bu konunun yasal açıdan da güvence altına alınmasını talep etmektedirler.
Ayrıca YÖK de bu öğrencilerin lehine iyileştirmelerin yapılması konusunda ilgili üniversitelere müdahil olabileceği gibi, yasal güvencenin sağlanması noktasında çok ciddi katkı sağlayabilir.
Sonuç olarak: Vakıf üniversitelerindeki tıp fakültesi öğrencilerinin söz konusu şikayetlerinin çözüme kavuşturulması, doktorluk mesleğine başlama aşamasındaki öğrencilerin mağduriyetlerinin giderilmesi ve gönüllerinin kazanılması önemlidir.
Ayrıca bu insanların psikolojisini olumsuz etkileyen sorunlar ve keyfi uygulamalar sebebiyle çözüm için yanlış yerlere gidip, gençlerimizin heyecanla hekimliğe attıkları bu ilk adımları sürecinde art niyetli kişiler tarafından istismar edilmelerinin de önüne geçilmelidir.
Bu sorunların temelden çözümü için kapsayıcı bir “İntern/İntörn Hekim Yönetmeliği” çıkarılmalı.
Üniversiteler arasında standardizasyon sağlanmalı.
Uygulamalar yerinde denetlenmelidir.
Aksi takdirde çok sayıda kötü niyetli şahıs ve dernekler bu kaos ortamında gençlerimizi çıkarları için kullanmaya devam edeceklerdir.
Ferman Karaçam
YouTube : youtube.com/c/Ferman Karaçam
Twitter : twitter.com/fermankaracam
Instagram : instagram.com/fermankaracam
Facebook : facebook.com/karacamferman
E-mail : fermankaracam@gmail.com
Web Sitesi : fermankaracam.com
Yorumlar3