Sahi Siz Hangi Mahluksunuz?
- GİRİŞ23.10.2024 08:39
- GÜNCELLEME25.10.2024 08:28
İnsanlık; 1948’den bu tarafa Filistin’de işlenen cinayetlerin, işkence ve işgallerin pek farkında değildi.
Fakat 2023 Ekim ayından bu tarafa bilhassa Gazze’de kendi soyuna karşı yapılan vahşice katliamların son perdesine şahitlik ettikçe vicdanı dile gelir oldu.
Gazze vicdanların terazisi oldu.
Tertemiz vicdanlar Gazze terazinin bir kefesinde ağır basınca, dünya insanlık tarihinde de yepyeni bir “farkındalık” ortaya çıktı.
Böylece Gazze, saf ve temiz yüreklerin dile gelip meydanlara taştığı bir çığlık oldu.
Gazze; insanı mahluktan, ölüyü diriden, şehidi cesetten, değerliyi değersizden, ahlaklıyı ahlaksızdan, namusluyu namussuzdan, güzeli çirkinden, vahşiyi medeni olandan ayırdı.
Gazze insanlık için bir mihenk taşı, bir ölçü birimi oldu.
Bu çağın yeni, yepyeni bir ölçü birimidir Gazze.
Soylu ve duyarlı bir insanı mahluktan ayıran; yüreği, aklı ve vicdanı yüreksiz, cahil ve vicdansızdan ayıran bir ölçü birimi oldu Gazze.
Eğer insanlıktan bir pay almışsanız Gazze’ye kulak verirsiniz.
Eğer Gazze’de kendi soyunuzu hiçbir kural ve kaide tanımadan yok etmeye girişmiş katiller sürüsünü görmezden gelirseniz, tepkisiz kalırsanız veya bıyık altından yaptıklarına gülerseniz sizin yeriniz hayvanlardan daha bir aşağılardadır.
Çünkü hayvanlar kendi soyuna karşı duyarlıdırlar.
Hayvanların aklı olmadığı halde haklıyı haksızdan, zalimi mazlumdan ayırma içgüdüsü var fakat Gazze’ye bakarak zalimi mazlumdan ayıramayan ya da ayırmayan iki ayaklı mahlukların yeri elbette esfele safilindir.
Geçen gün soykırımcı ve bebek katili İsrail devleti, dünyanın en gelişmiş silahlarını ve ABD, Avrupa gibi ülkeleri arkasına alarak Gazze'de bir binaya düzenlediği suikast saldırısında Hamas'ın yeni lideri Kahraman Yahya Sinvar'ı Şehid etti.
Bu katliam üzerine ABD Başkanı Biden, "İsrail ve ABD için iyi bir gün" dedi.
Kahredici olan ise, içimizde yaşayan ve Biden ile aynı paralelde düşünen, yaşayan ve bizimle birlikte aynı gök kubbenin altında nefes alıp veren Biden’in has evlatlarının varlığı.
Bu milliyetsiz, tarihsiz ve medeniyetsizler, Yahya Sinvar’ın şehadeti üzerine medya organlarında, "İsrail, Hamas'ı tek tek indiriyor" başlığı ve haberin yanında da Netanyahu'nun güldüğü bir fotoğraf ile duyurdular.
Yani, Kullandıkları kapakta Netanyahu'nun sevinç dolu yüz ifadesinin bulunduğu bir fotoğrafı vardı.
Haberi böyle verdiniz, çünkü size de bu yakışırdı ve yakışanı yaptınız.
Çünkü siz vatanı için hapislere düşmek, işkencelerden geçmek, aç, susuz ve yaraları için ilaçsız kalmak, tarifsiz acılarla yoğrulmak nedir bilmiyorsunuz.
Çünkü siz, evladının tek bir kolunu yıkıntılar arasından çıkarıp, “Hamdolsun artık çocuğumun bir mezarı olacak” diyen babayı anlayamazsınız.
Çünkü siz; 80 yıldan beri toprakları işgal edilen Filistinli insanları, evleri silah zoruyla elinden alınan aileleri, İsrail hapishanelerinde, ışıksız hücrelerde geçen hayatları anlayamazsınız.
Sizden anlamanızı da beklemiyorum. Çünkü sizde, insanlığın ve insanlık adına bunca acı karşısında canlılık belirtisi gösterecek olan vicdanın zerresi bile kalmamış.
Anlamanızı beklemiyorum ama bakın o indirildiğini söylediğiniz Şehid Yahya ne diyor: “İşgale karşı ilk taşı atan o çocuktan öğrendim ki o taşlar, dünyaya yaralarımız karşısında sessiz kalanlara karşı söylediğimiz ilk sözlerdir. Gazze’nin sokaklarında öğrendim ki insan, yaşıyla değil, vatanı uğruna yaptığı fedakarlıkla ölçülür. Hayatım da böyle geçti: Hapishaneler, savaşlar, acı ve umutla dolu bir hayat ...”
Sizin acıdan, umuttan, savaştan anladığınız ve anlayacağınız yok, çünkü siz; insana özgü bütün özellikleri, değerleri, hasletleri kaybetmişsiniz.
Tepkilerden dolayı sitenizden sildiğiniz o haberi sizin tövbeniz olarak kabul eder mi bilemem ama, unutmayın Rabb’ımız, her şeyi en iyi bildiği gibi elbette zalimlerin kimler olduğunu ve zalimlerin tarafını tutan, acı karşısında zalimlerin gülücüklerini yayımlayanların da kimler olduğunu en iyi bilendir.
Ve o, her şeyi en doğru, en iyi bilenin bir adı da unutmayın: KAHHAR’dır.
Bizim gönlümüz, dualarımız mazlumlarla; yetimlerle, öksüzlerle, vatanından sürgün edilip çıkarılanlarla, aç ve susuz bırakılanlarla bir ve beraberdir.
Sizin granitten farksız olan kalpleriniz ise, çocukların kullandığı sapan taşlarının karşısında, çağın en modern tank, top, tüfek, bomba, füze, helikopter, uçakları ile bebekleri katledenlerle bir ve beraberdir
Biz de bunu biliyor ve unutmuyoruz, unutmayacağız.
NOT: Dün öğlen sularında yazıyı yazarken mailime bir mesaj düştü.
Mesaj, Prof. Dr. İsmail Lütfi Çakan Hoca’dan geliyordu.
Maili açtım ve gözyaşları içinde birkaç defa okudum.
Şiiri bugün, yani 22 Ekim Salı günü saat 12:30’da yazmış ve ilk kez bizimle paylaşmış.
Ben de kendisinden izin isteyerek sizlerle paylaşıyor, Hocamıza hayırlı ve uzun bir ömür diliyorum.
GÖNÜL YA DA KIBLE VATAN
Bir zamanlar kıbleydi
Ümmet-i Muhammed’e
Yetim olunca ümmet
Kaldı öksüz Kudüs de.
Ağlıyorum şimdi ben
Yalnız kalan Gazze’ye
Soruyorum kendime
Acep ümmet nerede?
Direniyor bak Gazze
Yahudi zâlimine.
Sarsılmaz iman ile
Şehitler vere vere.
“Gönül vatan”dır Gazze
Dönse de harâbeye.
Âbâd olacak bir gün
“Ya Allah” diye diye.
Rabbim, görünmezleri
Gönderiver Gazze’ye
Kavuştur sen zafere
Koy da Bedr’in yerine
Bizlere de nasip et
Uyanmak uykumuzdan
Mahrum bırakma bizi
Mübârek yurdumuzdan.
Ferman Karaçam
YouTube : youtube.com/c/Ferman Karaçam
Twitter : twitter.com/fermankaracam
Instagram : instagram.com/fermankaracam
Facebook : facebook.com/karacamferman
E-mail : fermankaracam@gmail.com
Web Sitesi : fermankaracam.com
Yorumlar6