Los Angeles Yangını ve Düşündürdükleri

  • GİRİŞ15.01.2025 09:09
  • GÜNCELLEME17.01.2025 09:34

Amerika’nın Kaliforniya eyaletinin Los Angeles Şehrinde 08 Aralık 2025 Çarşamba günü başlayan yangın, bugün bir haftasını doldurdu.

Yangın hala devam ediyor.

Tarihin ve Amerika’nın en büyük afetlerinden olan bu yangını tek bir bakış açısıyla ele almak, oldukça sığ bir analiz olacaktır.

Bu yangını birçok açıdan, geniş bir perspektifle değerlendirmek ve gereken dersler çıkarmak gerekiyor.

Los Angeles’ta dünya sinema, eğlence ve oyun sektörünün bulunduğu Hollywood’u da içine alan bu yangını beş başlık altında değerlendirmek hem okuyucumuz ve hem de “ilgili” kurum ve kuruluşlar bakımından önemli sayılacaktır.

1- DEĞİŞEN KÜRESEL İKLİM ŞARTLARI

Günümüz insanının bir gerçeği artık kabul etmesi gerekiyor.

İklim şartları bundan sonra eskisi gibi olmayacak.

Hele hele geçmişle mukayese yaparak bugünün hava şartlarını değerlendirmek çok yanıltıcı olacaktır.

Önce kasıp kavuran bir kuraklık, ardından görülmemiş yağışlar ve tekrar bir kuraklık tabiattaki tüm dengeleri değiştiriyor.

Hayvan, bitki ve canlıların; beslenme, fizik ve ruhları, değişen bu iklimin beklenmedik tesiri ile tersine dönüyor, olumsuz etkileniyor.

Bu döngü ne yazık ki en çok da toprağın DNA’sını bozuyor.

Mesela Nisan ayında alışıldık bir şekilde erik ağaçlarınızın çiçek açmasını beklerken, güneşli ve sıcak giden havalar sebebiyle erikler Şubat ayında çiçek açıyor. Ardından Mart ayında gelen şiddetli bir kırağı ya da kar yağışı erik ağacındaki çiçekleri tamamen yakıyor ve bu sebeple meyve alamıyorsunuz.

Sebzelerin de durumu aynı.

Sebze ve meyve yetiştiriciliği bu ve benzeri risklerle karşılaşınca, tarımla uğraşan yetiştirici de çareyi ilaçlamada buluyor.

Bununla birlikte tarım ilaçları sektörü alıp başını gitti.

Geçen yıl Pamukova'da konuştuğum köylüler bu durumun sürdürülebilir olmadığını, yıllık kazançlarının büyük bir bölümünü ilaca vermek zorunda kaldıklarını söylemişti.

İlaçlarla birlikte gelen endüstriyel kirlenme de sağlığımızı olumsuz etkilemeye başladı.

2- EKONOMİK KRİZLER ve MÜLTECİ SORUNLARI

İklim değişikliği, Covid-19 ve savaşların körüklediği ekonomik sorunlara sel ve yangınların da eklenmesiyle birlikte gezegenimizde, daha önce görülmeyen, büyük çaplı enflasyon ve ekonomik krizler yaşandı.

Bu durum özellikle büyük şehirlerde yaşayan, işçi, memur, küçük esnaf ve dar gelirli kesimi olumsuz etkiledi. Aynı zamanda Emperyalist ve ideolojik hırslarla sürdürülen savaşlar çok boyutlu mülteci sorunlarını ortaya çıkardı.

Böylece barınaksız, vatansız, hatta aç ve susuz kalan milyonların öfkesi refah içinde yaşayan kitlelere, onların sahip olduğu mülklere ve kamu mallarına yöneldi.

Ayrıca ideolojik sebeplerle de ormanlar tehdit altındadır.

Yeni teknolojiler; kilometrelerce uzaktan atılan havai fişeklerle veya dronlar marifetiyle kolaylıkla ormanlarda yangınlar çıkarılabilmektedir.

Bu sebeple ormanlarımız yaz-kış sürekli gözetim altında olmalı, yere düşen kuru yapraklar yerde bırakılmamalı, süpürülüp temizlenmelidir.

Mümkün olduğunca ve doğal ortamların el verdiği ölçüde yollar yapılmalıdır.

Çünkü, yangın öncesi alınacak tedbirler için harcanacak kaynaklar, yangın sonrası ile mukayese edilemeyecek kadar daha az ve ekonomiktir.

3- DOYUMSUZ ve AÇGÖZLÜ ZENGİNLER

Los Angeles yangını ile birlikte bir kere daha anlaşılmıştır ki, insanoğlu ile dünya nimetleri arasında çok güçlü bağlar var.

Dünyanın nimetleri insanı, sihirli bir anafor gibi içine çekiyor.

Sahip olmak, insana sınırsız bir lezzet ve doyumsuz bir tat veriyor.

Sahip oldukça daha fazlasını istemek ve o, daha fazla olana ulaşmak için manen sahip olunan her şey gözden çıkarılıyor.

İnsanı vasıflardan olan vicdan, insaf, acıma duygusu, merhamet... Gibi duyguların yerini zayıf ve mazlum olanı aşağılama, hor görme, hırs ve sahiplenme gibi hayvani özellikler alıyor.

Mesela Hocalı’da Ermeniler katliam yaparken sesi çıkmayan Mel Gibson, yaklaşık 30 yıl sonra Karabağ asıl sahibinin, yani Azerbaycan’ın olurken: “Türkler Karabağ’da soykırım yapıyor” diye yazmıştı.

Bosna’da mazlum insanlar katledilip, evlerinden çıkarılırken, Gazze’de ve Filistin’in diğer yerlerinde bebekler paramparça edilirken Kim Kardashian’dan ya da Los Angeles’ta malikane sahibi diğerlerinden; Paris Hilton, Mel Gibson, Jeff Bridges, Ali Koç, Bella Hadid, Serenay Sarıkaya, Kenan İmirzalıoğlu, Çağatay Ulusoy, Mandy Moore, Tolgahan Sayışman, Beren Saat, Kenan Doğulu, Ben Affleck... Ya da mesela dünyanın her yerinden milyonlarca insan seli İsrail’in Gazze’de yaptığı soykırım için sokaklara dökülürken, Los Angeles’tan veya bizim TÜSİAD’lı bir iş adamından bir itiraz duydunuz mu?

Duyamazsınız.

Hatta tam tersine, terör devleti İsrail; ABD ve diğer Avrupa devlerinin bekçiliğinde Gazze’de insanlık dışı linç, sürgün, katliam, soykırım ve işkence yaparken Los Angeles, Malibu’da lüks villası yanarken ağlayan James Woods; Filistinli kadın, yaşlı ve bebeklerin katliamı için şunları söylemişti: “Ateşkes yok, uzlaşmak yok, affetmek yok, hepsini öldürün.

4- KALİFORNİYA BİR BAŞLANGIÇ MI?

Amerika dünyanın bir numaralı süper devleti.

Askeri gücü, ekonomisi, teknolojik, bilimsel ve savunma varlığı ile hiçbir ülke onunla boy ölçüşemez.

ABD’nin 50 eyaletinden biri olan Kaliforniya gibi, tek başına ekonomik büyüklüğü dünyanın 6.sı olan bir eyaletinde yangın çıkıyor ve aradan bir hafta geçmesine rağmen Amerika bu yangını söndüremiyor.

Dahası, aynı zamanda Kaliforniya şu anda iktidarda olan demokratların da kalesidir.

Kaliforniya; 40 milyon nüfusu, 424 bin km2 yüzölçümü ile ABD tarımının %90’ını sağlayan bir büyüklüğe sahip. Üstelik şu anda yangınların devam ettiği Los Angeles kadar, tarihte hiçbir şehir ünlü ve zengin insanları bir arada bulundurmamış.

İşte zulümlerle birikmiş böylesine devasa zenginlikler de hiç şüphesiz aynı büyüklükte öfke, kin ve düşmanlıkları çağırır.

Hatırlar mısınız, çağımızın tartışmasız süper gücü olan ve Kaliforniya, Los Angeles gibi zengin eyalet ve şehirlere sahip olan ABD’nin semalarında son zamanlarda dolaşan balonlar görülmüştü.

Hatta bazı Amerikalılar söz konusu balonların Çin tarafından gönderildiğini iddia etmişti ve bir tanesini de vurarak düşürmüşlerdi.

Yangınların çıkış sebepleri araştırılırken bu balonların nitelikleri ve sık sık ABD semalarına kim tarafından, niçin gönderildiği de araştırılmalıdır.

Sanırım Kaliforniya bir başlangıç.

5- YANGIN NEDEN SÖNDÜRÜLEMİYOR?

Amerika’da şu sıralarda bir yandan kar fırtınası etkili olurken, diğer yandan da yangınlar görülmemiş bir şekilde Los Angeles’i kasıp kavuruyor.

Bir dostumuzun söylediği gibi, “Yakmadığınız yerimiz kalmadı, biraz da siz yanın” demek belki ferahlatıcı olabilir ama yangında insan, hayvan ve bitki örtüsünün yanması aynı oranda içimizi acıtmıyor değil.

Bu yangınların neden söndürülemediğini gelince:

A- Amerika’nın eyaletleri her biri ayrı bir devlet gibi bağımsız ve bir diğerine karşı umursamaz davranıyor. Bu sebeple bizdeki gibi topyekûn yardımlaşma şuuru yok.

B- İtfaiye teşkilatları, personel ve ekipman bakımından son derece yetersiz.

C- Su kaynaklarının %60’ı özel sektör tarafından tarımsal üretim için kullanılıyor ve böylece sular yetersiz kalıyor. Ayrıca para cezası verilmesine rağmen çok zengin ve ünlü olan kimseler cezayı ödeyip bahçelerini günde birkaç defa sulama yapıyorlar.

D- Santa Ana denen ve hızı saatte 120 km’yi bulan şiddetli rüzgarların hem nem oranını düşürmesi ve hem de yangını harlayarak uzaklara taşıması etkili oluyor.

E- Binaların çoğunluğunun yani, neredeyse %70’inin ahşap olması yangının hızla yayılmasında, söndürülememesinde etkili oluyor.

F- Amerika’da sosyal devlet kavramı yeteri kadar gelişmemiş. Bizde ve Avrupa’da bu kavram çeşitli sebeplerden dolayı daha gelişmiş olduğu için sokaklarda yaşayan yüz binlerce insanın içinden son zamanlarda kundaklamalar ve yeni yeni yangınlar çıkarılması da yangınların yayılmasında etkili oluyor.

Ferman Karaçam

YouTube     : youtube.com/c/Ferman Karaçam
Twitter        : twitter.com/fermankaracam 
Instagram   : instagram.com/fermankaracam
Facebook   : facebook.com/karacamferman
E-mail         : fermankaracam@gmail.com
Web Sitesi : fermankaracam.com

Yorumlar15

  • Kaan 5 gün önce Şikayet Et
    Ellerinize sağlık
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • Doğrucu Davud 5 gün önce Şikayet Et
    Benim acıma kontenjanım Doğu Türkistan Afganistan Rohingya Gazze Irak Suriye Lübnan Libya Yemen ile doldu, bunlara acımak içimden gelmiyor.
    Cevapla
  • Bekir 1 hafta önce Şikayet Et
    Hollywood un marvelin yeni süper kahramanı işeyerek yangın söndüren biri olur artık.
    Cevapla Toplam 3 beğeni
  • HADİMÜL HARAMEYN 1 hafta önce Şikayet Et
    VATANINI,MİLLETİNİ,DEVLETİNİ.BAYRAĞINI,PEYGAMBERİNİ,YÜCE İSLAM DİNİNİ her şeyin üzerinde seven pek muhterem FERMAN(EMİR,BUYRUK)KARAÇAM ağabeyim!Bir MAKALE ancak bu kadar MÜKEMMEL yazılır.Yüce Yaratan sizden sizde Yüce Yaratandan hoşnut olarak ona dönüp,hoşnut ve razı olduğu KULLARI arasına katılıp FİRDEVİS CENNETİNE (CENNETİN EN ÜST VE ORTA YERİNE)giriniz Selam ve DUALARIMLA Yüce Yaratana emanet
    Cevapla Toplam 6 beğeni
  • Mehmet Emin 1 hafta önce Şikayet Et
    Gazze deki çocukların ahı
    Cevapla Toplam 10 beğeni
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat