Türkiye'nin yetiştirdiği en değerli ilim insanlarımızdan Prof. Dr. Raşit Küçük Hoca, Hadis konusu başta olmak üzere çok yönlü bir alim olarak birçok alana damgasını vurmuş, mebzul miktarda insan yetiştirmiştir.

Bugün ülkemizi yöneten en üst düzeydeki şahısların gerek yetişmesinde, gerekse onlara danışmanlık yaparak yönetme başarılarında önemli pay sahibidir. Hocanın hayat hikayesine dair kendisi ile yaptığımız konuşmalarımızı yani hayat hikayesini burada her pazar sizlerle paylaşmaya çalışacağız.

Hoca ile yaptığımız bu konuşmalarımızı, “Raşit Küçük, Hatırımda Kalanlar” adı ile Hayat Yayınları kitap olarak yayımladı.

Yine bu fakir kardeşiniz Hoca’nın panel, makale ve bilimsel yazılarını toparlamaya çalıştım, o da Hayat Yayınlarından kitap olarak çıktı.

İnşallah bu vesile ile kitaplar gündeme gelir ve umuyor, diliyoruz ki, Hocamızın; Türkiye’nin en ücra köylerinden birinden başlayan, başarılarla dolu hayat hikayesi genç nesillerimize yol gösterici olsun.

İNÖNÜ FOTOĞRAFLI PUL ZARFIN ÜSTÜNE YAPIŞMAYINCA…

FK: Her ikisine de Allah rahmet etsin.

Çok değerli insanlardı bildiğim kadarı ile. Şimdilerde bu insanları yetiştiremiyoruz sanki…

RK: Memleketimizde çok şükür var, var ama tabi o zamanlara göre biraz daha çoraklaştık. Osman Ağabeyi (Serdengeçti) bir gün yine milletvekili iken, bir pul meselesinden dolayı mahkemeye celp etmişler.

Milletvekillerinin mahkemeye celbi bir döneme ait bir şeymiş herhalde.
O zamanlarda bir pul çıkarmışlar, üzerinde de İnönü varmış.

Antalya PTT’den mektup gönderiyor ve “O pulu elime aldım, elimi ağzıma şey ettim, arkasını ıslattım” diyor.

Fakat pul yapışmamış.

Sonra bankın üzerine koyup yumruğuyla vurmuş, demiş ki “Koltuğa yapıştığın gibi yapışsana be adam!”.

Oradaki memur bunu şikâyet etmiş.

Bakmış mektubun üstüne Osman Yüksel Serdengeçti yazıyor.
Bundan dolayı mahkûmiyet almış fakat bu mahkûmiyeti yatmamış. Sonra cezasını çekmesini istemişler.

Milletvekili olduğu için tehir edilmiş.

YOLSUZLUK YAPMAK İÇİN ORMANA YOL YAPARSINIZ..!

FK: Anlaşılan rahmetli hem zeki hazırcevap hem de cesurmuş.

RK: Osman Ağabeyinin çok maceraları vardır. Anlatmakla bitmez. Ama dediğiniz gibi çok da cesur bir kişi idi merhum.

Mesela yine bir gün Mecliste bütçeler görüşülürken, kara yollarının bütçesi konusunda konuşma yapmış. “Akseki’nin yolları fevkalade kötü durumda, Akseki hiçbir hükümet zamanında hizmet almayan bir yer durumundadır. Buraların yollarının hiç olmazsa başlamasını istiyorum” demiş.

Demirel de Başbakan, çıkmış konuşmalara cevap vermiş, demiş ki “Ya Osman, Allah’tan kork! Akseki’nin ormanlarına bile yol yaptık biz”. O da oturduğu yerden vekili olduğu partinin Başbakanına demiş ki “Tabi yolsuzluk yapmak için ormanlara yol yaparsınız“. Bu çok enteresan bir şey mesela. Kendisinden de duydum bunu, başkası da anlatmıştı.

Antalya’da Marla adında lastikçi mağazası olan zengin bir Kemal ağabey vardı. Bir gün o Kemal ağabeyin orada konuşuluyor, Osman ağabey de orada. Osman ağabey hakikatten biraz pejmürde giyinen bir insandı. Kravat mıravat hiç takmaz, biraz ütüsüz mütüsüz elbise pardösü giyerdi. Orada dediler ki “Yahu, Osman sen böyle bu şekilde, kendi Başbakanına karşı konuşursan, partiyi de hesaba katmadan konuşursan yarın senin dokunulmazlığını kaldırırlar.” Osman ağabey dedi ki “Onlar benim dokunulmazlığımı kaldırıncaya kadar ben onların dokunmadık yerini bırakmayacağım.” Hakikatten de dokunulmazlığı kaldırıldı sonra. Rahmetli Osman Tuğra’nın, rahmetli Osman Yüksel Serdengeçti’nin ve bir Manisa mebusu daha vardı, bu üç kişinin dokunulmazlığı kaldırıldı. Sonra bunlar partiden de ihraç edildiler.

(Devam Edecek)

Ferman Karaçam / Haber7
YouTube : youtube.com/c/Ferman Karaçam
Twitter : twitter.com/fermankaracam
Instagram : instagram.com/fermankaracam
Facebook : facebook.com/karacamferman
E-mail : fermankaracam@gmail.com
Web Sitesi : fermankaracam.com