İthal enflasyon riski
- GİRİŞ15.10.2021 09:33
- GÜNCELLEME16.10.2021 10:48
Son dönemde hem siyasetin hem de vatandaşın bir numaralı günden maddesi enflasyon ve yüksek fiyatlar…
Yalnız bu durum sadece ülkemiz için geçerli değil.
Pandemi döneminin ekonomide bıraktığı izler enflasyonları agresif şekilde yukarı doğru taşımaya devam ediyor.
Şu anda dünya ekonomilerini bir enflasyon tehlikesi sarmış durumda.
Rekor kıran navlun fiyatları… Emtia kıtlığı… Enerji krizi…
Bu süreçte;
-ABD'de yıllık enflasyon ağustosta yüzde 5,3 seviyesinde gerçekleşerek rekor kırdı.
-Euro Bölgesi'nde de eylülde yüzde 3,4 ile enflasyon son 13 yılın en yüksek seviyesine çıktı.
-Almanya 30 yıl sonra tekrar enflasyonu konuşmaya başladı. Zira Euro bölgesinin 2. büyük ekonomisi olan Fransa’da da durum aynı.
-Dünyanın fabrikası olan Çin’de son 5 yılın en yüksek fiyatları yaşanıyor.
Listeyi bu şekilde uzatmak mümkün…
-Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütünün (FAO) aylık yayımladığı Gıda Fiyat Endeksi’nden derlenen bilgilere göre, 2021’in Mayıs ayında kaydedilen değer son 10 yılın zirvesini gördü.
-Konut fiyatları da tüm dünyada sorun olmaya devam ediyor. Yapılan araştırmalara göre dünyada konut fiyatları bu dönemde yüzde 20 artış gösterdi.
İTHAL ENFLASYON RİSKİ
Dünya ekonomilerinde bu manzara Türkiye için yeni bir riski ortaya çıkardı: İTHAL ENFLASYON.
Dünyada enflasyonun düşük seyretmesi uzun süredir hem ithal edilen ürünlerde hem de ithal hammadde kullanan yerli üreticinin elini rahatlatıyordu ancak şu an bu durum hızla değişiyor.
İthal girdi maliyetlerinde yaşanan bu artış, fiyatlarda yükseliş baskını artırırken enflasyonda yeni bir riski beraberinde getiriyor.
Bu süreçte ithal enflasyon tehlikesini minimize etmek için ithal girdi oranını azaltarak, yerli kaynaklara yönelmemiz gerekiyor.
Yerli kaynak kullanımı sadece bugün değil, gelecekteki tehditlere karşı da en güçlü silahımız olarak kırılganlığımızı azaltacak...
İşte bu yüzden, süreci bir avantaja çevirmek için atılacak her türlü adım ‘hayati’ öneme sahip.
Yorumlar2