'Ekonomik Kurtuluş Savaşı'nda ilk yapılması gereken

  • GİRİŞ03.12.2021 09:11
  • GÜNCELLEME04.12.2021 10:32

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın (TCMB) faiz indirimleri sonrası dolar kurunda yukarı doğru ataklar yaşanırken Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ekonomik kurtuluş savaşındayız. Yüksek faiz-düşük kur kısır döngüsü yerine yatırım, üretim, istihdam, ihracat odaklı ekonomi politikamızla ülkemiz için en doğru olanı yapmakta kararlıyız" sözleriyle yeni bir dönemi başlattı.

Ekonomide bu yeni dönemin sinyali aslında çok daha önceden, mart ayında Ekonomi Reform Paketi açıklanırken verilmişti. 

Küresel salgınla beraber değişen dinamikler sonrası tüm ülkeler yeni çıkış yolları arıyor.

Türkiye’de değişen bu dünya düzenini yeni ve kendi dinamiklerine en uygun bir ekonomik modelle karşılamaya kararlı.

Yüksek faizden de kurtuluşu içinde barındıran bu yeni modelde Türkiye ekonomisinin temelini yatırım, istihdam, üretim ve ihracat oluşturacak. Düşük kur, yüksek faiz yerine düşük faiz yüksek kur politikası izlenecek, düşük kurdan dolayı dönmeyip ithalata bağımlı sistem kırılacak.

Ve Türkiye bu süreçte elindeki 26 trilyon dolarlık pazar için eşsiz konumunun, ulaşım ve lojistik gücünün, kalifiye genç nüfusunun ve kaliteli ve dinamik üretim hattının potansiyelinden güç almayı planlıyor.

İLK ÖNCE ANLATILMALI

Bunların hepsi kağıt üstünde güzel, getirilerini ve götürülerini ise yaşayarak göreceğiz. 

Ancak kritik bu makas değişikliği ile beraber yapılması gereken birkaç şeyin daha olduğuna inanıyorum.

Ekonomide bu makas değişikliğinin zorlu geçeceği aşikar. Hem pandeminin getirdiği hammadde kıtlığı ve tedarik sıkıntısı hem de dolar kurunda yaşanan yükselişlerle artan hayat pahalılığı vatandaşı hiç olmadığı kadar zorluyor.

Ve gördüğüm kadarıyla bu zorluğa göğüs geren pek çok kişi ne olup bittiğini net bir şekilde bilmiyor.

Bu yüzden ilk olarak ekonomide bu değişim, nedenleri ve beklentileriyle ayakları gerçekten yere basan açıklamalar ve aşırıya kaçmayıp tepki çekmeyecek örneklerle vatandaşlara anlatılmalı.

Anlatılmalı ki; vatandaş bu sürece destek versin, yıllardır yapılması gereken ama yapılamayan bu değişikliğin nedeni anlaşılsın ve bu sancılı sürecin sonundaki resmi görebilsin.

**

EN BÜYÜK RİSK AŞIRI OYNAKLIK

Elbette vatandaşla beraber iş dünyası da bu süreçten etkileniyor. Sürecin vatandaşa anlatılması gibi iş dünyasından gelecek yapıcı eleştiriler ve taleplerde aynı şekilde dinlenmeli. 

Şu an üretici için ise en büyük sorun piyasadaki aşırı oynaklık. Son günlerdeki gibi yaşanan aşırı oynaklıkların üreticide bir paniğe ve ürettiği ürünü fiyatlayamaması gibi sorunlara -fiyatlamama sorunu ile satışların durması tedarik krizi gibi ciddi sorunları da beraberinde getirir- neden olmaması için kurda öngörülebilirlik olmazsa olmaz.

**

BULANIK SUDA BALIK AVLANMASINA MÜSAADE EDİLMEMELİ

Bir de en önemli maddelerden biri de fırsatçılık, stokçuluk ve spekülatif hareketlerle mücadele olmalı. Şu an çarşı pazar ne dolar yükselişi ne de enflasyonla açıklamayacak fiyat etiketleriyle dolu. Evet, serbest piyasa, tedarik sıkıntısı ve çip krizi var ama 2020 model bir Renault Clio için 485 bin TL istenince insan buna anlam vermekte gerçekten zorlanıyor. Ve bu anlamsızca fiyatlar silsile halinde farklı ürün ve sektörlere bir anda yayılarak, vatandaşın karşısına izahı olmayan zamlar olarak çıkıyor.

Demem o ki, enflasyon ve kur artışlarından dolayı hali hazırda zor bir süreç varken bir de bulanık suda balık avlamaya kalkanlar gözünü vatandaşın cebine dikince umutlar kırılıyor ve vatandaş için içinden çıkılmaz bir hal alıyor.

Yorumlar2

  • Vatansever 3 yıl önce Şikayet Et
    Bu yaptığımız ekonomik siyasi veya askeri sonuç olarak bir beka kurtuluş savaşıdır, var olma yok olmama savaşıdır, savaş olağan üstü bir olaydır, dolayısıyla şartları da olağan üstüdür, yani kahramana madalya, haine idam gerekir !..
    Cevapla Toplam 5 beğeni
  • Fatih 3 yıl önce Şikayet Et
    Reçete gibi yazı. Fuat beye teşekkürler. Özellikle vatandaşın bilgilendirilmesi çok çok önemli.
    Cevapla Toplam 1 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat