Yatırım, üretim, istihdam ve ihracat odaklı büyüme stratejisiyle ekonomide önemli bir makas değişikliği yapılırken, ihracat tarafında rakamlar her ay rekor kırarak devam ediyor.

Pandemi sonrası değişen ekonomik dinamiklerle özellikle Çin’den büyük pay kapmaya başladığımız dönemde Çin’li teknoloji üreticisi OPPO’nun Türkiye’de kurduğu fabrikadan işçi çıkarma kararı alması sonrası yerli telefon üretiminde son durumu nasıl diye merak ettim.

Süreç 2010 yılında Çin’li teknoloji üreticisi Huawei'nin AR-GE merkezi ile başladı. Dijital teknoloji şirketlerinin Türkiye'ye yatırım yolculuğu 2020 yılında atılan önemli teşvik adımı sonrası büyük hız kazanıp dünya devi markaları ülkemize çekti. 

Samsung, Oppo, Xiaomi, Vivo, Tecno Mobile, realme, TCL ve Omix bir bir fabrikalarını açıp binlerce istihdam sağlayarak ‘Made in Türkiye’ etiketi ile telefon üreterek tüketicilere sunmaya başladı. Huawei ve Honor ise yerli üretim için çalışmalarını sürdürüyor.

CKD SİSTEMİYLE ÜRETİM BAŞLADI

Sadece üretim ve istihdam dışında Know-how için de çok stratejik bir adım olarak gördüğüm bu süreç kısa sürede güdüm kazanarak, sadece parça montajından çıkarak Complete Knock-Down (CKD) sistemine dönüştü. Yani ithal edilmiş hazır bileşenleri monte etmek yerine ürünlerinin sıfırdan üretilmesi…  

AMİRAL GEMİSİ ÜRETİMLER SIRADA…

Ayrıca yerli telefon üretimi ilk olarak giriş seviyesi modellerle başlarken bugün Orta-Üst seğment telefonlara kadar yükseldi.

Açıklanan rakamlara göre Türkiye’de yıllık ortalama 12 milyona yakın telefon satılıyor ve bu satılan telefonların çoğunluğunu ise giriş ve orta segment modeller oluşturuyor. Yani yerli üretim bandından çıkan modellerin içinde bulunduğu segment.

Aslın önemli nokta ise yerli üretim modellerin satış rakamlarında… Yerli üretimler şu anda sektörün yüzde 60’ı gibi önemli bir seviyeye ulaşmış durumda.

İşte bu müthiş satış başarısını getiren de yerli üretim telefon modellerinin yüzde 50’lik ÖTV dilimine girmeyerek büyük bir fiyat avantajı sağlamasıydı.

Ancak üretim, istihdam ve satışlarda her şeyin yolunda gittiği hamlede, artan dolar kurunun etkisiyle hem üretim maliyetlerindeki yükseliş hem de artık üretilen modellerin yüzde 50’lik dilimine girmesi maalesef ‘yerli üretimin’ avantajını ortadan kaldırmaya başladı. 

FİYAT AVANTAJINI KAYBETMEMELİ

Bir yıl gibi kısa bir sürede sektöründe yüzde 60’ını oluşturmaya başlayan ve önümüzdeki dönemde özellikle Avrupa’ya ihracatın planlandığı, dünyaca ünlü markaların milyon dolarlık yatırımlarla Türkiye’ye girerek istihdama ve üretime katkı sağladığı bu müthiş hamlede hem yatırımların artması, korunması hem de yerli üretim telefonların vatandaşlar için tekrar avantajlı hale getirilmesi için yeni adımlar atılması büyük önem taşıyor.

fuat.oner@haber7.com