Paris'te düzenlenen Texworld fuarı, Türkiye'nin tekstil sektöründeki güçlü varlığını bir kez daha kanıtladı. Bu prestijli etkinliğe katılan 97 Türk firması, Türkiye'nin küresel tekstil endüstrisindeki etkisini gözler önüne serdi. İstanbul Ticaret Odası’nın (İTO) Türkiye Milli Katılımı, fuara Türk şirketlerinin rekabetçi bir şekilde hazırlandığını ortaya koydu.

2025 İlkbahar-Yaz koleksiyonlarının sergilendiği fuarın ana odak noktalarından biri sürdürülebilir giyim ve yeşil tasarım oldu. Bu, kaynakların verimli kullanımı ve geri dönüşüm gibi konulara odaklanarak tekstil sektöründe önemli bir adımı ve dönüşümü temsil ediyor. Türk firmaları, bu alanda da öne çıkarak sadece kaliteleriyle değil, aynı zamanda çevre dostu uygulamalarıyla da dikkat çekti.

TEKSTİL SEKTÖRÜNÜN BEKLEDİĞİ İLK SİNYALLER GELDİ

Tekstil sektöründe küresel bir sıkıntının yaşandığı ancak. Türkiye’de bundan etkilendi. Bunu ihracat rakamlarında da görmek mümkün. Özellikle Avrupa'da talep daralmasıyla birlikte sektör zorlu bir dönemden geçiyor olsa da, Türkiye'nin yüksek motivasyonlu ve moralli katlımı sektördeki hakimiyetini korumak için umut verici bir işaret olarak değerlendirilebilir.

Türk tekstil ve hammaddeleri sektörü 2023 yılında 199 ülke ve serbest bölgeye ürün gönderdi. Bu 10 milyar dolarlık bir büyüklüğe tekabül ediyor.

Türkiye'nin istihdam ve ihracat açısından önemli bir kalem olan tekstil sektörü, küresel bir sıkıntı yaşarken, özellikle Avrupa'da talep daralmasıyla karşı karşıya kaldı. Bu zorlu ortamda, Çin'in otomotivde olduğu gibi tekstilde de agresif hamleleri dikkat elbette dikkat çekiyor. Ancak, Türkiye bu alandaki rekabeti ciddiye alıyor ve tekstil sektöründeki deneyim ve kalitesini kullanarak öne çıkmayı başarıyor. Türk iş dünyası, fuarın odak noktası olmayı başararak, sektördeki hakimiyetini sürdürme kararlılığını gösterdi.



Fuarda görüştüğümüz Türk yetkililer, fuarın beklentileri karşıladığı ve Avrupa başta olmak üzere birçok ülkeden mevcut müşterilerle ve potansiyel yeni iş ortaklarıyla olumlu görüşmeler yaptıkları aktardılar. Kısacası bu sıkıntılı dönemde Türk Tekstil sektörü Paris fuarından daha iyi günler için ilk sinyali aldı diyebiliriz.

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç’in açıklamaları da Türk tekstil sektörünün geleceğine dair güven verici bir tablo çizdi. Maliyet baskısıyla mücadele eden Türk ihracatçıları, kaliteli ürünler ve çevreye duyarlı yaklaşımlarıyla fark yaratabilecek potansiyele sahip. Avdagiç'in vurguladığı gibi, yeni dönemde tekstil endüstrisindeki uzun vadeli stratejiler ve çevresel hassasiyet, Türk firmalarının rekabet gücünü artırmak için önemli bir rol oynayacak.

ROTA YENİDEN TÜRKİYE’YE DÖNÜYOR
 

Öte yandan son dönemde tedarik kaynağı olarak Çin’i önceliklendiren firmalar için Kızıldeniz’de yaşanan gerilimler büyük bir sıkıntı doğurdu. Asya ve Avrupa arasındaki mal akışının kesintiye uğramasına neden olan kriz sonrası Türk firmalar yine ön plana çıkmaya başladı.

Rafların boş kalması tehlikesi ile karşı karşıya kalan Avrupa Birliği ülkelerindeki alıcılar, son dönemde Türkiye’ye yönelmiş durumda. Avrupa Birliği, Balkan ülkeleri ve Orta Doğu’dan hazır giyim, tarım ürünleri, gıda, ev ve mutfak eşyaları sektörlerinde siparişler şimdiden hissedilir derecede arttı.