Önceki günkü yazımda Osmanlı’nın güvendiği Mekke Emîri Şerif Hüseyin’in nasıl İngilizlerle iş birliği yapıp Osmanlı’ya isyan başlattığını yazmıştım. Şerif Hüseyin, Enver Paşa’nın kendisine hediye ettiği Lee-Lieenfield marka tüfeği Casus Lawrence’a vermişti. Lawrence o tüfekle yüzlerce Türk askerinin kanına girmiş ve her biri için tüfeğin kabzasına çentik atmıştı.
Orada geniş olarak anlatamasam da Arap halkının Osmanlı’ya isyanında Abdülhamit’i devirerek ülkenin başına çöreklenen İttihat ve Terakki Çetesinin elemanlarından Cemal Paşa’nın kıyıcılığının oynadığı role de bir cümleyle dikkat çekmiştim.
Cemal Paşa’nın rolü ve görevi ise merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın yıllarca yayınlanmayan ve 2016 yılında Star gazetesinde(*) gün yüzüne çıkarılan röportajında saklıydı. Röportaj Gazeteci-Yazar Yalçın Özer tarafından yapılmıştı.
Özal o röportajda Cemal Paşa’nın bir “İngiliz ajanı” olduğunu söylüyordu.
Başlıkta bahsettiğim torun ise tahmin edeceğiniz üzere dede mirası darbecilikten liberalliğe, tekrar darbeciliğe evrilen ama her defasında Batı yancısı olan Cemal Paşa’nın torunu Hasan Cemal’den başkası değildi.
Peki, Hasan Cemal’e sorulması gereken SORU neydi?
 
25 YIL YAYINLANMAYAN KAYIP VE YASAK RÖPORTAJ
 
Ona gelmeden önce Özal’ın Moskova gezisinden bir anekdot ile başlayalım.
Gezide bir gazeteci Turgut Özal’a “ABD’nin Irak’a müdahalesine izin verdiniz, zaten Arap dünyasıyla ilişkilerimiz 1920’lerden beri iyi değil, bu desteğiniz ilişkilerimizi daha kötü yapmaz mı?” diye bir soru yöneltiyor.
Özal bu soru üzerine Osmanlı döneminde İttihat ve Terakki’nin önde gelen isimlerinden Cemal Paşa’nın torunu Hasan Cemal’i işaret ederek “Bunu siz Hasan Cemal’e sorun” diyor. Ama Hasan Cemal orada olmadığından soru havada kalıyor. Bundan kısa bir süre sonra Yalçın Özer yanında bir başka gazeteciyle özel bir röportaj için Özal’ın yanına gidiyor. Yalçın Özer o sohbette Özal’a uçaktaki konuşmayı hatırlatarak “Bunu Hasan Cemal’e sorun” cümlesini açmasını istiyor.
 
CEMAL PAŞA’NIN İNGİLİZLERİN TALİMATI ÜZERİNE İSLAM ÂLİMLERİNİN KIZLARINA YAPTIKLARI
 
İşte Özal’ın söyledikleri:
“Bizim sıkıntılarımızdan biri de ülkemizin sıcak kuşakta bulunması. Bu ülkelerde satılık insan bulmak çok kolay. Bir Alman’ı, İngiliz’i, Fransız’ı Japon’u ve Rus’u satın alamazsınız. Osmanlı’yı yıkmadan önce İngilizler içeriden bazı kimseleri satın aldılar… İngilizler, maaşa bağladığı Osmanlı Güney Cephesi Başkomutanı Hasan Cemal’in Dedesi Cemal Paşa’ya talimat vererek, o zaman İslâmî ilim merkezi olan Şam’daki İslâm âlimlerinin genç kızlarını konağına getirmesi, onları alkollü içki içmeye zorlaması ve tacizde bulunarak geri bırakılmaları istenmiştir. Bu emri alan Cemal Paşa, derhâl talimatı yerine getirdi...”
Özal, bu yüz kızartıcı olayın süratle Arap âlemine yayıldığını ve “Osmanlı artık bozulmuş ve İslâmî yoldan çıkmıştır” propagandası yapılarak Arapların Osmanlı’ya düşman edildiğini anlatıyor. Özellikle Mekke Emîri Şerif Hüseyin’in de işin esasını bilmeden ve duyduklarına inanarak Arapların Osmanlı aleyhine İngilizlerle birlikte kıyama geçmesine sebep olduğunu belirterek şöyle diyor:
“İşte bu nedenle Arap-Osmanlı düşmanlığının kaynağını Hasan Cemal’e sormanızı istedim.”
En azından eylemleri ve yazdıklarıyla dedesinin yolundan gittiği belli olan Hasan Cemal, rahmetli Turgut Özal’ın bu sorusunu şimdiye dek cevapladı mı bilmiyorum.
 
SATIN ALMA İLİŞKİSİ…
 
Özal bugünden görmüş gibi CHP ve onun destekçisi gazetecilerin kimliklerini de tek tek ifşa ediyor.
Çünkü bugün Batı ile CHP arasındaki ilişki, Abdülhamit’i devirip iktidara darbe ile el koyan İttihat ve Terakki ile Batı arasındaki ilişki bire bir aynı.
Tam 33 yıllık iktidarı boyunca ülkesinden tek bir toprak parçası bile kaybetmeyen, ülkede yüksekokullardan demir yollarına, sağlık atılımlarına kadar bugün devam eden tüm kurumların temellerini atan Sultan Abdülhamit’i rezilce bir darbe ile deviren CHP’nin atası İttihat ve Terakki, 6 yılda ülkeyi bir bozuk para gibi harcayıp İngiliz’e, Fransız’a, İtalyan ve Yunan’a altın tepside hediye etti.
Dediğim gibi, CHP onların devamı.
 
“KİNİM DİNİMDİR” DİYEN İTTİHAT VE TERAKKİCİ VE 3’LÜ ÇETE NEDEN CHP’Yİ HATIRLATIYOR?
 
Röportajında “CHP’yi biraz sıkıştırırsan Avrupalı dostlarına Türk devletini şikâyet ederler. Ya el altından ya da CHP beslemesi gazetecilerle kamuoyu oluşturarak…” diyen Özal, İttihat ve Terakki ile CHP arasındaki paralelliğe şöyle işaret ediyor:
“CHP’lilerin büyük dedeleri Mithat Paşa ve ‘KİNİM DİNİMDİR’ diyen Ispartalı Hüseyin Avni Paşa ekibidir. Dedeleri ise Jön Türklerdir. Yani 600 yıllık Osmanlı devletini 6 yılda yıkmayı becerebilen 3’lü çete: Yüzbaşılıktan paşalığa yükselen Enver, posta memurluğundan paşa olan Talat ve malum Cemal Paşa...”
Ve Hilafet’in kaldırılması. Özal’dan ders gibi sözler:
 
İŞ BANKASI’NDAKİ HİSSELER BABALARININ MALI DEĞİL
 
“Halifeye saygıları nedeniyle Hint Müslümanlarını bir türlü kontrol edemeyen İngilizler, Osmanlı’dan sonra kurulacak yeni devlete bir şartla izin verdiler: 5 yıl içerisinde Hilafeti kaldırmak… Ve 1924 yılında Hilafet kalktı. Ne oldu? Şimdi Hıristiyanların Papa’sı var, Müslümanlar ise darmadağın. Sırf  Halife Vahdettin Han dua istediği için Hindistan Müslümanları tonlarca altın gönderdi İstiklâl Harbi için. Ancak bu altınlara CHP’liler el koydu ve bir kısmıyla da malum İş Bankası’nı kurdu.”
İş Bankası’ndaki CHP hisselerini değerlendirirken bu gerçeği asla ama asla gözden ırak tutmamalı.
Gelelim günümüze...
 
CHP BUGÜN BİZİ ŞAŞIRTMIYOR, ŞECERELERİ ÖNÜMÜZDE
 
Ayrı İzmir parası ve bayrağını dillendiren, “İzmir Türkiye’den ayrılmalı” diyen, nerede terörist varsa destekleyen, yöneticileri DHKP-C terör örgütü üyesi ve kasası çıkan, FETÖ’cü danışmanlarla çalışan genel başkanları olan, yöneticileri ülkeyi satmak için gizli saklı IMF yetkilileriyle görüşmeler yapan, sık sık darbe tehdidinde bulunan, seçim yerine sokakları gösteren elemanlarıyla niyetleri Türkiye’yi tıpkı İttihat ve Terakkici ataları olan reziller gibi Batı’ya teslim etmek olan CHP işte bu yüzden bizi şaşırtmamalı. Çünkü şecereleri belli.
Ama bu kez yağma yok.
.....
Türkiye Gazetesi