46 ruhu hortlardı
- GİRİŞ27.03.2025 08:51
- GÜNCELLEME27.03.2025 08:51
Bir İngiliz gazetesinde 15 yıl kadar önce okuduğum bir değerlendirme, “Erdoğan’ın en büyük avantajı kendi muhalefeti” diyordu. Şu son günlerde yaşananlar, geçen zaman içinde pek bir şeyin değişmediğini gösterdi.
Ekonomik sıkıntılar sebebiyle Erdoğan’a gönül koyan, yerel seçimde sandığa gitmeyerek protestosunu gösteren makul vatandaş, Saraçhane’deki rezillikleri gördükten sonra tekrar Erdoğan’a yöneldi. Erdoğan’ın bir süredir düşen “gönül endeksi” yeniden en tepelere doğru tırmandı.
Özgür Özel, insanları sokağa çağırdığında uyarmıştık. “Yapmayın, sizde böyle sokak hareketlerini yönetebilecek çap yok, elinize yüzünüze bulaştırırsınız, altında kalırsınız.” demiştik. Sonuçta haklı çıktık. Zır cahil vandallar ne kanun tanıdı ne cami tanıdı ne aile… Sosyal medyadaki hakaretleri, Youtube yayıncılarının yaptığı alçakça cinayet ve katliam çağrılarını falan saymıyorum bile.
Olayları gören sade vatandaş, “CHP daha muhalefette iken bunları yapıyorsa iktidara gelince neler yapmaz” deyip yüzünü yeniden Erdoğan’a çevirdi.
Biz, gördüklerimize 1946 ruhunun hortlayışı da diyebiliriz.
Malum, önce seçim yapıldı. Tek adaylı, açık oylu, gizli sayımlı seçim. CHP’nin adayı, şaşırtıcı bir şekilde (!) bütün oyları alarak seçimi kazandı! “Aşırı demokrasi” sebebi ile adını da demokrasi şöleni koymuşlardı.
Eh, CHP’nin 1946’daki büyük seçim zaferi de aşağı yukarı böyleydi. O zaman olup bugün olmayan tek şey, jandarma zoru idi. CHP onu da trollerin zorbalığı ve mahalle baskısı ile telafi etti.
Ama demokrasi şöleni orada bitmedi. Ertesi gün Saraçhane’de devam etti.
Ama ne şölen!
Polise atılan havai fişekler mi istersin, cami bahçesine meyhane sofrası kuran mı istersin; polise asit atan, balta savuran mı istersin hepsi ama hepsi mevcuttu.
Şenlikli demokrasi alayı, camide falan hızını alamayınca koro hâlinde, boğazları patlayıncaya kadar Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ölmüş annesine küfretti. O da yetmedi, bazıları gecenin ilerleyen saatlerinde tekme tokat birbirine girdi.
CHP’nin bir ilçe başkanı, kalabalığa Atatürk’ün Gençliğe Hitabe’sini okutmaya kalktı. Ama kendisinin okuma yazma bilmediği, Gençliğe Hitabe’de yazanlara dair de pek bir fikri olmadığı ortaya çıktı.
Kalabalık onu yuhalamasın diye ‘Mustafa Kemal’in askerleriyiz’ sloganı devreye alındı. Bu sefer de kitle, sloganı tekrar etmeyi başaramadı. Hükûmet istifa sloganı denendi, o da olmadı. En sonunda siyasi bir türkü ile ‘ver coşkuyu’ moduna geçildi.
Patırtı kütürtü, kavga gürültü içinde birkaç gece böyle nihayete erdi.
Peki, demokrasi şöleni bitti mi? Hiç biter mi yahu 46 ruhu?
Küfürbaz vandalların bir kısmı yakalanınca CHP’li yöneticiler koşa koşa mahkeme salonuna gitti; anaya, bacıya küfür edip camiye işeyen ahlaksızları ‘aslan evladım’ diye bağrına bastı.
Belediye beslemesi kalemşorlar “22 yaşında gül yüzlü delikanlılar” diyerek yamyamlardan kahraman çıkarmaya kalktı.
Vatandaş, “Adamlar hırsızlarına, küfürbazlarına, teröristlerine bile sahip çıkıyor” diyerek olayları ağzı bir karış açık izledi.
Evet, Erdoğan milyarlarca lira para harcasa kendisinin bu millet için alternatifsiz bir lider olduğunu bu kadar iyi anlatamazdı. Özgür Özel ve ekibi bunu başardı.
Diriliş Postası
Yorumlar7