CHP’nin Dostları, Düşmanları
- GİRİŞ06.04.2025 09:00
- GÜNCELLEME06.04.2025 09:51
CHP’nin uluslararası medya performansı göz yaşartıyor.
Özgür Özel, bir Amerikan CNN’ye konuşuyor, bir İngiliz BBC’ye… Sürekli Türkiye’yi şikayet ediyor, yabancıları Türkiye’ye müdahale etmeye çağırıyor.
Alman basınına ise konuşmasına gerek yok, onlar sanki her şeyi önceden kendileri planlamışlar gibi Özgür Bey’in yerine konuşuyor!
Özel’in son marifeti, İngiliz The Times gazetesinden Liz Cookman’a verdiği demeç. Gazetenin geçtiğimiz Cuma günkü nüshasında yayınlanan açıklamada her zamanki gibi Avrupa devletlerine sitem var. Batılı devletlerin Türkiye'ye müdahale etmemelerini eleştiren Özel, "Demokrasinin beşiği olan topraklardan tepki gelmemesi sorunludur" diyor.
Buradaki aşağılık kompleksi, Batı karşısındaki zavallılık ayrıca tartışmaya değer. Ama asıl ilginç olan Özel’in bundan sonra sarf ettiği sözler….
Özgür Özel, nedendir bilinmez, sözlerine Aliya İzzetbegoviç’e referans vererek devam ediyor. İzzetbegoviç’in Sırpları kast ederek söylediği "sonunda düşmanlarımızın sözlerini değil, dostlarımızın sessizliğini hatırlayacağız" sözlerini kullanarak Batılı devletlere "Türkiye'ye karşı sesinizi yükseltin" diyor.
Özel’in Aliya İzzetbegoviç’i, Yugoslavya iç savaşını ve Bosna soykırımını bilmemesi düşünülemez. Dolayısı ile bu sözün bağlamını da anlamını da gayet iyi biliyor olmalı.
Zaten işin vahameti de burada başlıyor….
Çünkü Aliya, bu sözlerinde çok açık bir şekilde düşmandan ve dostlardan söz ediyor. Bu sözlerin sarf edildiği an itibarı ile Müslüman Boşnaklara soykırım uygulayan, çocuk kadın demeden öldüren Sırp çeteler düşmandır. Dostlar ise insanlıktan yana olması gereken herkestir.
Yani?
Yanisi şu… CHP Genel Başkanı, bir İngiliz gazetesine konuşurken Türk hükümetini ve Türk yargısını "düşman", Avrupalı devletleri ise "dost" olarak tasnif ediyor!
Bu, sadece CHP özelinde değil, tüm yakın tarihimizde Yunan işgalinden beri görülmemiş bir şey. Akıl almaz derecede sefil bir pozisyon…
Kendini “Türkiye’ye düşman” olarak konumlamak CHP’nin kendi tercihi ise, bu tercihi gören halkın seçimleri de CHP yönetimini şaşırtmamalı.
PAMUK’TAN YALANLAR
Gerçekten utanç verici…. CHP, elindeki uluslararası ilişkiler imkanını Türkiye’nin hiçbir milli meselesinde devreye almadı. Şimdi, bir yolsuzluk ve hırsızlık soruşturması üzerinden tüm gücü ile yükleniyor.
Özgür Özel’in Avrupa çapındaki yalan rüzgarı için pek çok isim seferber olmuş durumda. Bunlardan biri de Orhan Pamuk. Avrupa’nın Nobel ödülü ile, bizim ise “Türkler 1 milyon Ermeni’yi öldürdü” yalanı ile tanıdığımız “Mr. Koton”.
Pamuk, İngiliz Guardian Weekly dergisi için kaleme aldığı makalede aynen şunları yazmış:
“İmamoğlu’na yönelik yolsuzluk ve terör suçlamaları uydurma
İstanbul polis ablukası altında. Otomobillerin ve şehirlerarası otobüslerin İstanbul’a girişi kısıtlandı. İstanbul’daki metro istasyonlarının çoğu kapatıldı
Türkiye’de konuşma ve düşünme özgürlüğü yok. Türk devleti halkı tektipleşmeye zorluyor. İmamoğlu’nun tutuklanması ile Türkiye’de demokrasi tamamen yok oldu.”
Pamuk’un yazdıklarının yalan olması pek de bir şey değiştirmiyor. Pamuk, hep yaptığı gibi “Batılı efendilerin” duymak istediklerini söylüyor, gemisini yürütmeye bakıyor.
Ancak CHP’nin Atatürkçüleri açısından durum biraz sıkıntılı… Ya yıllardır “yalan söylüyor” diyerek sövdükleri Pamuk’u şimdi bağırlarına basıp kendilerini inkar edecekler…Veya….
Tabii ki veya…
Kendilerini inkar etmek pahasına Cumhuriyet tarihinin en büyük yolsuzluk ve hırsızlık doyasına gövdelerini siper edecekler. Tıpkı şimdi yaptıkları gibi.
Gaffar Yakınca / Haber7
Yorumlar83