Türkiye Türkiye'den büyüktür!
- GİRİŞ29.07.2023 08:55
- GÜNCELLEME29.07.2023 13:29
Kırgızistan'da yeni dil kanunu yürürlüğe girdi.
Artık eğitim, kültür, sağlık, bilim ve medya olmak üzere tüm alanlarda Kırgızca’nın kullanılması zorunlu olacak.
Peki bu adım ne anlama geliyor?
Sovyetler Birliği, 1938'de Rus dilini tüm okullarda zorunlu kılmış; dil yoluyla ulus inşa etme politikası yürütmüştü.
Hatta Türkistan'a mensup kişilerin kimliklerinde, milliyet bölümünde yazan "Türk" ifadesi değiştirilmiş ve bu kimliklere Azeri, Türkmen, Kazak, Kırgız ve Özbek yazılmıştı.
Rusya, yani zamanın Sovyetler Birliği, "Türk" isminden öyle rahatsız oluyordu ki, "Türkistan" ifadesi de zaman içerisinde "Orta Asya" olarak değiştirildi.
Sovyetler Birliği'nin dağılmasıyla Azerbaycan, Kırgızistan, Kazakistan, Özbekistan, Türkmenistan ve Tacikistan bağımsızlığını ilan etti.
Türkiye, aynı etnik kökene ve ortak geçmişe sahip bu ülkeleri derhal tanıdı.
Büyükelçi atayan ilk ülke oldu.
Türk devletlerinin uluslararası camiada tanınmasına destek verdi.
Türk Devletleri bağımsızlığa kavuştu kavuşmasına ancak nüfuslarının çok büyük bir bölümü Rusça konuşuyordu.
Rusça, sosyal ilerleme için önemli bir kaynak işlevi görüyordu.
Moskova yönetimi, arka bahçesi olarak gördüğü bu ülkeleri, bağımsızlık ilanlarından hemen sonra "Bağımsız Devletler Topluluğu" ve "Kolektif Güvenlik Antlaşması Örgütü" gibi oluşumlara dahil etti.
Bu ülkelerin kendisine olan iktisadi, kültürel ve sosyal bağımlılığını sürdürmeye çalıştı.
Başarılı da oldu.
Bugün bile bölge ülkelerinin hükümetleri Rusya ile ilişkilerde hayli ihtiyatlı.
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Kırgızistan'ın yeni dil kanunu için dikkat çekici bir yorum yaptı..
"Kırgız dostlarımızı uyardık, bizi dikkate almadıkları için başka çareler aramaya mecburuz" şeklinde tehdit etti Kırgızistan'ı.
Kırgızistan lideri Sadır Caparov ise devlet dilinin desteklenmesi ve korunması gerektiğini belirtse de kiril alfabesinden latin alfabesine geçiş için erken olduğunu söyledi.
Zaten ülkede Rusya resmi dil statüsüne sahip ve kullanılmaya da devam ediyor.
Sovyetler Birliği neslini yaşayan belli bir yaş aralığındaki insanlar ebediyete intikal ettiler.
Geride kalan gençler ise Rusça'yı kullanmaktan pek rahatsız değiller.
Yine de Rus dili, söz konusu ülkeler için 2023 yılında Sovyetler Birliği sonrası kadar yıkılmaz pozisyonda durmuyor.
5 Türkistan ülkesinde alfabe devrimini ilk gerçekleştiren ülke Azerbaycan.
Daha sonra Türkmenistan kiril alfabesini bırakarak latin alfabesine geçti, ancak çok başarılı olamadı.
Özbekistan iki alfabeyi de kullanıyor.
Caparov gibi Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev de Latin alfabesine geçişi eleştiren bir lider.
Rusya'nın Ukrayna işgali, şimdilik bu bölgeye harcayacağı enerjiyi kısıtlıyor.
Bölgedeki Rus etkisinin azalmasının bir diğer nedeni de 2020 yılında Ermenistan ve Azerbaycan arasında yaşanan 2. Dağlık Karabağ savaşı.
Savaşta Türkiye'nin Azerbaycan'a verdiği destek, Hazar ötesi ülkelerin birlikte hareket etme dürtüsünü güçlendirdi.
Birçok Türk devleti, savunma alanında Türkiye ile anlaşmalar imzaladı.
Savaş sonrası Azerbaycan ve Türkmenistan arasındaki petrol krizi çözüme kavuştu.
Özbekistan ile Kırgızistan arasındaki sınır tartışmaları karşılıklı uzlaşıyla sona erdi.
Zengezur koridorunun açılmasıyla Türkiye ve Türk Devletleri arasındaki bağların artması kuvvetle muhtemel.
Ortak dil konusunda da ilerleme sağlandı.
12 Kasım 2021'de düzenlenen Türk Devletleri Teşkilatı Zirvesi'nde, Türk Dünyası’nın 2040 Vizyon Belgesi kabul edildi.
2022 yılının Eylül ayında "Türk Dünyası Ortak Alfabe Çalıştayı" düzelendi.
Türk Devletleri Teşkilatı bünyesinde Ortak Alfabe Komisyonu kurulması kararlaştırıldı.
Latin alfabesine geçmek isteyen Türk devletlerine destek verilmesi, ortak alfabeye kademeli, sorunsuz geçiş için gerekli çalışmaların yürütülmesi konusunda mutabık kalındı.
Türk devletleri birbirlerine yaklaşmak için adımlar atsa da bölgedeki Rusya ve Çin gerçeği gözardı edilmemeli.
Türkiye'nin Türkistan devletleri ile ticaret hacminin Rusya, Çin hatta AB'ye nazaran çok geride olduğunu hatırlamakta fayda var.
Ancak Türki devletler arasındaki işbirliğinin arttırılması, Türkiye'nin büyümesiyle doğru orantılı.
Bu bağlamda Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Türkiye, Türkiye'den büyüktür" söyleminin önemi daha net ortaya çıkıyor.
Mayıs ayında yeniden Cumhurbaşkanı seçilen Erdoğan'ın "Türkiye Yüzyılı" vurgusu, küresel boyutta bir etkinin ilk kıvılcımı sayılabilir.
Türkistan bölgelerinin ekonomiden eğitime, sağlıktan güvenliğe birçok alanda desteklenmesi kritik öneme sahip.
Aynı şekilde Türk-İslam Birliği'nin sağlanması da bu bölgelerdeki Rusya ve Çin etkisinin azalmasına olanak sağlayacaktır.
Katar'ın Kırgızistan ile yaptığı savunma, kültür, maliye, spor, sağlık, afet ve bankacılık alanlarındaki anlaşma buna örnek.
Bu tarz adımların teşvik edilmesi, kazan-kazan modeline dayalı işbirlikleri ile ülkelerin kendi kaderlerini belirlemeleri noktasında umut vadedebilir. Hatta, süreç içerisinde Türk Devlet Teşkilatı'nın AB, Arap Birliği çapında bir uluslararası örgüte dönüşmesi de hayal değil.
Yorumlar15