7 Ekim'den bu yana Gazze'de yaşananlar, bize Batı'nın o çok övündüğü sözde "değerleri" konusunda nasıl ikiyüzlülük sergilediğini gösterdi. Sadece bize değil, Avrupa'da, Amerika'da birçok ülkede yaşayan ve kendini "insan" olarak tanımlayan herkes gördü bu iki yüzlülüğü. Dünya halkları direniş için sokaklara döküldü, Filistin topraklarındaki İsrail terörü lanetlendi.

Ancak siyasilerin ajandası her zaman olduğu gibi farklı. Biden'ın dilinde Gazzeli siviller yok. Olması için neden de yok aslında. Nihayetinde, o sivilleri katleden bombalar, Biden'ın hediyesi İsrail'e.

Ateşkese karşılar. Sanki sadece Hamas ile mücadele ediyorlarmış gibi, sanki siviller yerine sadece Hamas'ı bombalıyorlarmış gibi "Aman Hamas güçlenmesin aman ara vermeyelim" diyorlar. Fazlasıyla mide bulandırıcı. Yani en az İsrail kadar gaddar ve katil Amerika.

ABD SEÇİMLERE GİDERKEN KONGREDE KRİZ BÜYÜYOR

Amerika'da önümüzdeki yıl seçimler gerçekleştirilecek. Anketler Biden'a olan desteğin düştüğünü gösteriyor. Bu durumun pek çok nedeni olmakla beraber, son yaşananlar da oy kaybında etkili gözüküyor.

İsrail'e ve Ukrayna'ya milyar dolarlar aktarılması için geri sayıma geçildi Amerikan kongresinde. Ancak orada da bir karışıklık gözlemleniyor. Cumhuriyetçi ağırlıklı Temsilciler Meclisi Ukrayna yerine İsrail yardımlarına öncelik verdi. Sadece İsrail'e yönelik yardım paketi oylamadan geçti, şimdi top Demokratların ağırlıkta olduğu Senato'da.

Biden'ın isteği, her iki ülkeye yardımları içeren paketi kongreden geçirmekti. Senato'dan ret çıkması bir ihtimal olsa da öyle ya da böyle geçecektir yardımlar, sonuçta İsrail'e silah gönderilmesi gerek. Ancak işlerin toz pembe ilerlemediği ve güç gösterilerinin alınacak kararlara damga vuracağı çok açık.

Cumhuriyetçiler İsrail'i kayıtsız şartsız desteklese de Demokratlar arasında fikir ayrılıkları yaşanıyor. Demokrat senatörlerden "Ne Hamas'a ne de İsrail'e yakın duralım" fikrini popüler bulanlar var. Biden'ı "Fazla İsrail yanlısı" bulanlar da artışta.

Amerikan halkı, özellikle müslüman toplum, Gazze'de yaşananlar karşısında öfkeli. Demokratların, bazı eyaletlerde seçimleri kaybedileceği öngörülüyor. Yine de Biden'a alternatifin, İsrail'e daha göbekten bağlı Trump olduğunu hatırlamakta fayda var.

PENTAGON "KENDİ İŞİMİZE BAKALIM" DİYOR!

İşlerin pek yolunda gitmediği ve çeşitli rahatsızlıkların dillendirildiği bir başka yer ise Pentagon. Beyaz Saray'a yönelik askeri kanattan ağır eleştiriler mevcut. Çünkü onlara göre asıl tehdit Çin. Washington'un, İsrail ve Ukrayna ile enerji harcadığı görüşündeler.

Çin'in Tayvan'da alacağı muhtemel aksiyonlar dikkatle takip ediliyor Pentagon tarafından. Çünkü, o bölgedeki olası gerilim, ABD'nin 3. cephe açmak zorunda kalması anlamına geliyor. Tüm bu çatışma alanlarında zafiyet yaşanması ihtimali de düşük görünmüyor.

Bu sebeple Amerika Savunma Bakanlığı durmadan silah üretmek istiyor. Bu sebeple Pentagon'un satın alma şefi William LaPlante'nin sloganı "Üretim caydırıcılıktır"

İSRAİL'İN SALDIRGANLIĞI ABD'Yİ ZOR DURUMA DÜŞÜRDÜ

ABD, 7 Ekim sonrası güç gösterisi için bölgeye savaş gemileri göndermiş, Akdeniz'deki uçak gemilerinde F-35 ve F-22'lerin bulunmaması dikkat çekmişti. ABD'nin caydırıcılığı sorgulanıyordu ki çok geçmeden Rusya'dan tehdit geldi "Füzelerimizin menzilindesiniz" şeklinde. Olur da o gemilerden biri hasar alırsa Çin gemilerini de görebiliriz Akdeniz'de.

İsrail'in masum sivilleri, bebekleri, çocukları, kadınları, yaşlıları korkunç şekilde katletmesi, okulları, hastaneleri, ambulansları, ibadethaneleri gaddarca bombalaması, İsrail vahşetine çanak tutan, bombardımanı finanse eden, açıklamalarıyla katilleri destekleyen ABD'nin, savunur gibi yaptığı tüm insani değerlerini de sorgulanır hale getirdi.

Bir de hırçın evlatları İsrail, "İlle de kara operasyonu" diye tutturdu. ABD'nin telkinleri, ABD'li askeri danışmanların uyarıları fayda etmedi. Katil Netanyahu yönetiminin tüm imkanlara rağmen başarısız olacağı farkedilse de Amerikan yönetimi uygun pozisyon almakta güçlük çekti. Şimdi de "İsrail'e ateşkes ilan ettirin" baskısına direnmeye çalışıyorlar.

7 Ekim'den bu yana yaşananlar, önümüzdeki süreçte, İsrail'in eline yüzüne bulaştırdığı, ABD'nin çözüm bulmak için bölge ülkelerinden medet umduğu, sadece sivil katliamı ve gerçekleştirilen "Nazi" usulü soykırımla anılacak Gazze'yi, ABD'nin karizmasındaki son çizik olarak kayıtlara geçirecek gibi duruyor.

ABD İSRAİL'DEN DESTEĞİNİ ÇEKER Mİ?

Siyonist İsrail, 7 Ekim'den bu yana Amerikan yardımları ile gerçekleştiriyor tüm katliamlarını. Yahudi lobisi öyle güçlü ki, Washington Tel Aviv'in kontrolden çıktığını görse de müdahale edemeyecek durumda, eli kolu bağlı.

Yine de işler sarpa sarınca kendi meselelerine odaklanmaları güçlü bir olasılık. Seneye seçimler, devamında Ukrayna'da savaşın kaybedilmesi, devamında Çin'in Afrika'dan Körfez'e engellenemez yükselişi.. Sonuçta o hayalini kurdukları "IMEC" projesi de hikaye olmuş durumda..

Tüm bu meseleler çözüm beklerken, İsrail'in barbarlığına ne kadar tahammül edecekler? ABD'de kafa karışıklığının ayyuka çıkacağı muhakkak.

Belki de o gün geldiğinde Netanyahu ve kabinesinin savaş suçlusu ilan edildiği, İsrail'de iç hesaplaşmanın başladığı, İsrail'in yıllardır Filistin'de işgal ettiği topraklarda da güvenliğin "g"sinin bulunmadığı günlere şahitlik edeceğiz.

TERÖRLE MÜCADELE İÇİN KRİTİK ZAMAN!

Meseleye Türkiye'den bakarak noktayı koyalım. Türkiye, hala Doğu ile Batı arasındaki en güvenilir ticari ve güvenli destinasyon. Zengezur Koridoru ile Türk Devletlerine, Kalkınma Yolu Projesi ile Körfez ülkelerine, Orta Koridor ile Avrupa'dan Çin'e tüm güzergahlar için merkezi konumda. Batı alternatif üretmek istese de tüm planları ellerinde kalıyor şahit olduğumuz üzere.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Büyük Filistin Mitingi'nde söylediği "Bir gece ansızın gelebiliriz" vurgusuna dikkat etmek gerek.

Coğrafyada tüm bu gelişmeler yaşanırken, PKK/YPG işgali altında bulunan Suriye ve Irak sınırındaki teröristlere indirilecek kalıcı darbe ile tüm planların yeniden suya düşürülmesi şart.

Terörle mücadelede atılacak adımlar sayesinde hem milli güvenlik tehdidi ortadan kaldırılarak kalkınma sağlanacak hem de de katil İsrail ve destekçilerinin sözde dini hedefi "Yeşaya Kehaneti" tarihe gömülecek.