ABD'deki Yahudi lobisi Netanyahu'yu gözden mi çıkardı?
- GİRİŞ04.05.2024 08:26
- GÜNCELLEME06.05.2024 08:13
40 kilometre uzunluğunda Gazze...
1000 kilometre uzunluğunda Ukrayna-Rusya cephe hattı...
Birinde acımasızca bombalanan siviller var.
Diğerinde iki ordu arasında devam eden bir savaş...
Biri 7 aydır soykırıma uğradı.
Diğerinde savaş 2 yıldır devam ediyor.
Tüm bunlara rağmen Gazze'deki moloz yığını, Ukrayna'daki moloz yığınını geçmiş durumda..
BATI İNSANLIĞIN MARUZ KALDIĞI ACILARA KARŞI İKİ YÜZLÜ TAVRINI SÜRDÜRÜYOR!
Soykırım, katliam, savaş, ölüm..
Dünyanın neresinde olursa olsun eşit derecede hissedilmeli, paylaşılmalı. İnsanlık böyle bir şey olsa gerek. Yukarıdaki satırları kıyas eder gibi kaleme almamın sebebi de acı yarıştırmak değil aslında. Batının acılar karşısında sergilediği ikiyüzlü tavra dikkat çekmek.
Hafta başından bu yana tanık olduğumuz, söz konusu iki yüzlülüğü daha yüksek sesle dile getiren batılı halkları, başta Amerikalı üniversite öğrencilerini ve vicdan sahibi Avrupalıları takdirle takip ettik. ABD üniversitelerinde kampüslerde hep yetkililerin yüzlerine vuruldu "insan hakları" kavramının nasıl da içi boş bir söz öbeğine dönüştürüldüğü. Keza ifade özgürlüğünün de..
Yine aynı şekilde Amerika'daki gibi Avrupa'da da yetkilileri boş geçmedi vicdan sahipleri. İsrail'in acımasızca işlediği tüm suçlara alkış tutan Avrupa Birliği Komisyon Başkanı Ursula Von Der Leyen'e haykırarak sordular binlerce çocuk öldürülmüşken nasıl gülebildiğini..
Şimdilerde İsrail'in katil başbakanı Netanyahu için Uluslararası Ceza Mahkemesi'nden yakalama kararı çıkarılıp çıkarılamayacağı konuşuluyor. İsrail basınında çıkan haberlerin seyri önce Netanyahu'nun bu konuda duyduğu endişe üzerineydi. Günler geçtikçe işin ciddiyeti Tel Aviv'deki paniği arttırmış olacak ki ABD lideriyle, Avrupalı liderlerle hatta esir yakınlarıyla görüştüğü ve Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin alacağı aleyhte bir karara karşı destek istediği belirtilmeye başladı.
Batının nasıl acılar arasında ayrım yaptığına Uluslararası Ceza Mahkemesi üzerinden bakalım. Bugün Beyaz Saray çıkıp Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin Netanyahu'ya yönelik yakalama kararı çıkarma yetkisi bulunmadığından bahsediyor. Peki, Ukrayna Rusya savaşında Putin için çıkarılan "ömür boyu yakalama kararı" ne idi? Beyaz Saray'a göre bu kararın da hükmü geçersiz mi yani? Hem de Rusya taraf olmamasına rağmen çıkarılmıştı karar.
Ukrayna-Rusya savaşında nasıl apar topar boykot uygulandı, yaptırım uygulandı Ruslara hatırlıyoruz değil mi? Rus sporcular, sanatçılar, aydınlar.. Akılalmaz bir ayrımcılığa uğradı savaş konusunda hiçbir yetkisi hiçbir dahli olmayan insanlar. Bugün İsrailliler için aynı tavrı görebiliyor muyuz?
Eurovision şarkı yarışmasında 2022'de kazanan Ukraynalılar oldu. Şarkının birinciliği hak etmediği ancak siyasi saiklerle seçildiği dillendirildi yoğun olarak. 2022'de mazlum olan Ukrayna'nın yanında duran Eurovision bugün ne yaptı dersiniz? Filistin bayraklarına yasak getirdi. Çünkü Filistin ile Rusya eş değer onlar için. Çünkü düşman olarak görüyorlar. Yani Mesele mazlum olmak değil.
NETANYAHU GÜNAH KEÇİSİ Mİ İLAN EDİLECEK?
Siyonist akıl, ABD'yi ele geçirmiş durumda. ABD siyasetini, siyasetçilerini kukla gibi oynatıyorlar. Bunu Amerika'daki mevcut gösterilere karşı sergilenen şiddet yanlısı tüm demokratik değerleri hiçe sayan tutumdan da görebiliyoruz. Peki Amerika'daki siyonistler, yahudi lobisi acaba Netanyahu'yu gözden çıkarmış olabilir mi?
UCM dedikodularının artarak büyüyerek devam etmesi, Trump'ın Time dergisine verdiği mülakatta "Netanyahu'dan daha iyi isimler İsrail'i yönetebilir, Tüm suç Netanyahu'nun" demesi, başkan seçilirse İsrail’e askeri yardım yapmayabileceğini işaret etmesi.. Yahudi lobisi "Netanyahu ve yanında birkaç kabine üyesini günah keçisi ilan edip kurtulalım" fikrine ikna edilmiş olabilir mi?
ABD GAZZE İLE BOZULAN İMAJINI DÜZELTEBİLMEK İÇİN HER YOLA BAŞVURUYOR!
ABD'nin dümenindekiler, eline yüzüne bulaştırdı Gazze meselesini ve onlara göre, kendilerine yöneltilen -fazlasıyla haklı- insan hakları ve özgürlüklerin engellenmesine yönelik suçlamaların bir şekilde sonlandırılması gerek artık. Bu kadar farkındalığı artmış bir gençlik, en istemeyecekleri vaziyeti doğuruyor şu süreçte.
Kaba kuvvetle çözemediklerini gördüler. Polis-asker müdahalesiyle Gazze yanlısı eylemlerin daha geniş kitlelere ulaştıklarını tecrübe ettiler. Şimdi yine "Hukuk devletiyiz biz" söylemini dillerine dolamak üzere, barbar müdahalelerini yasal zemine dayandırma telaşındalar. Temsilciler Meclisi, gösterileri antisemitizmle bağdaştıran ve sözde yahudi öğrencilerin korunmasını gaye edinen bir tasarıyı kabul etti. Senatoya giden yasa tasarısı, ABD kongresinin iki kanadının onayı sonrası Biden'ın önüne gelecek imza için. Devamında da muhtemelen yasalaşacak.
Böylece Amerikan hükümeti, sokağa çıkan, üniversitelerde Gazze'deki direnişe destek olan vicdan sahibi tüm insanlara daha rahat sopa atabilecek. Çünkü "Biz hukuk ülkesiyiz ve yasalarımız bunu emrediyor" diyebilecekler. Halbuki yasalaştırmaya çalıştıkları tasarı en başta ABD yasalarına tezat oluşturuyor.
Yine de ne yaparlarsa yapsınlar, insanlık vicdanı karşısında çoktan yargılanmış ve suçlu bulunmuş durumda kalacaklar.
Yarın Türkiye’ye dayatılacak bu kirli zihniyetin ürünü tüm “insan hakları ve özgürlükler” kavramlarıyla maskelenmiş hadiselere bugünleri hatırlayarak yaklaşmak ümidiyle..
Akif Küçükal / Haber7
Yorumlar9