Bir sonraki adımda kandil PKK'nın başına yıkılacak!

  • GİRİŞ25.10.2024 09:10
  • GÜNCELLEME27.10.2024 10:59

Kim 40 seneyi aşan siyaset hayatını bir günde tarumar eder? Milliyetçi Hareket Partisi lideri Devlet Bahçeli'nin Öcalan çıkışı, çoğumuzun aklına bu soruyu getirdi. Gündem hızla değişti haliyle. Çeşitli açıklamalar geldi, çeşitli çıkarımlar yapıldı. Kısa süre içerisinde terör saldırısı ile işin rengi belli olmaya başladı.

Bahçeli'nin açıklamaları sonrası, meseleyi jet hızıyla yeni anayasaya, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yeniden adaylık sürecine bağlayanlar da oldu, Türkiye'nin NATO eliyle İran karşısındaki ittifaka sürüklendiğini dile getirenler de. Ardından, Hain Tusaş saldırısının arkasındaki gizli elin Rusya olabileceği de ileri sürüldü. Sondan başlayarak irdeleyelim "Bu iddiaların ayakları yere basıyor mu?" diye.

TERÖR EYLEMİNİN RUSYA İLE BAĞLANTISI VAR MI?

Terör saldırısını gerçekleştiren hainlerin birinin üzerindeki "Z" sembolü dikkat çekiyor. Biz bu "Z" harfini daha önce nerede görmüştük hatırlayalım. Ukrayna'ya giren Rus tanklarının üzerinde. Tüm dünyanın dikkatini çekmişti o işaretler. Yani terörist burada söz konusu işaretle "Rusya adına saldırdım" demek istiyor, biz de görünene aldanıyoruz kolayca öyle mi?

Bahsi geçen Kazan-Kazan bağlantısı sadece bir tevafuk mu peki? Türkiye'nin yüzünü doğuya dönmesi rahatsız mı etmiş yani Moskova'yı? Bunu mu anlamalıyız sahiden?

NEDEN KAZAN? NEDEN BRICS?

Kahramankazan'dan Kazan'a dönelim ve toplantının mahiyetine dikkat çekelim. Dünya Gazze'deki soykırım süreciyle gördü ki BMGK ve türevi uluslararası mekanizmaların bir geçerliliği, ağırlığı ya da söylem/eylem kabiliyeti yok. Dünya zalimin zulmüne bu kurumların yapısı nedeniyle oyalanmak ve sessiz kalmak zorunda. Temsiliyet hakkının bulunduğu, çok kutuplu bir yapıya ihtiyaç hiç olmadığı kadar fazla. Çünkü Tek hegemon kalma arzusunu sürdüren Amerika, soykırımcı ortağı İsrail ile dünyaya sadece zulüm getiriyor.

İşte böyle bir dünyada BRICS eliyle G7 ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin "eşitliksiz yapısı ve kararlarına" eleştiriler yöneltiliyor. Ayrıca ticarette dolara bağlılığı azalmak böylece BRICS ülkelerinin ekonomik büyümelerinin dış etkenlere ve müdahalelere karşı korunaklı hale getirilmesi amaçlanıyor.

BRICS, Türkiye'yi henüz tam üye olmasa da ortak üyeler sıfatıyla ittifaka resmen ekledi. NATO üyesi Türkiye de toplantıda, Kazan'a davet edilen birçok ülke gibi birliğe katılım talebini iletti. Yani ekonomik bir hamle içerisinde Doğu'ya yönelik anlamlı bir adım attı. Yine soralım, Rusya, Ukrayna savaşında dünyadan izole edilmek istenirken, Batı ile arasındaki köprü görevi gören Türkiye'yi, böyle bir mücadelede yanında görmekten rahatsız mı oluyordu ki Kahramankazan'daki terör eylemini planladı?

SALDIRIYA EN ÇOK İSRAİL SEVİNDİ!

Terör saldırısının gerçekleşme biçimi bize İran ve Rusya'dan daha çok ABD ve İsrail'i işaret ediyor. Bu noktayı tartışmak bile zaman kaybı. Terör eyleminden hemen sonra İsrailliler sevincini sosyal medya paylaşımları ile gösterdi. Saldırganın kimliği, eylemi gerçekleştirme şekli, teröristin Suriye'de yetiştiğini yani ABD-MOSSAD tedrisatından geçtiğini bizlere gösterdi. Daha yeni Amerikan ordusunun dayanışma ziyareti yaptığı PKK'lı teröristlerden bahsediyoruz. Düzenli ordu yoluna sokulan, korsan seçimlerle meşrulaştırma çabalarının sürdüğü PKK'lılardan.

ABD'nin Suriye planlarına taşeronluk yapan örgüt, Terör eyleminden hemen sonra Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından ateş altına alındı. Hem Suriye hem Irak'ta çok sayıda örgüt mensubu etkisiz hale getirildi. Kritik noktalar yok edildi. Ses kimden geldi? İsrail'den. Daha önce paylaştığı "Büyük İsrail" haritasında Türkiye topraklarına göz diken katil soykırımcı İsrail Başbakanı Netanyahu'nun oğlu Yair, "Türkiye Kürtlere yönelik soykırım düzenliyor" yalanına başvurdu bir kez daha. PKK-YPG teröristleri ise ABD ve Rusya'dan hava sahasının kapatılmasını istedi.

Tam bu noktada bir başka iddiayı paylaşmak istiyorum sizlerle. Devlet Bahçeli'nin çıkışıyla yani PKK'nın lağvedilmesiyle, örgütün Suriye uzantısı YPG'ye yönelik operasyonların sona ereceği, dolayısıyla Türkiye'nin güvenli koridor planının rafa kalkacağını, Suriye'nin kuzeyinde Irak'a benzer bir yapı kurulacağını söyleyenler de oldu. Türkiye terör saldırısına verdiği yanıtla, burada terörle mücadeledeki kararlılığı kanıtladı.

KANDİL BAŞLARINA YIKILMALI!

Süreci geri sarmaya devam edelim. TUSAŞ'a yönelik saldırı, savunma sanayiindeki azmi daha da artırdı. Neden hedef alındı sorusuna somut bir yanıt daha vermeye çalışalım. İngiliz basını Suudi Arabistan'ın Türk savaş uçağı Kaan'dan 100 adet sipariş vermek için prensipte anlaştığını yazdı. TUSAŞ'ın diğer ülkelere yönelik yaptığı anlaşmaların da göze battığı muhakkak. Türkiye'nin savunma kabiliyetini yükseltmesinin yanı sıra böyle bir pazarda büyük paylar kapması en çok kimi rahatsız eder?

Süreç ayrıca Kandil'in terör elebaşı Öcalan'dan nasıl uzaklaştığını, DEM ve Selahaddin Demirtaş ile ne kadar ayrıştığını da gösterdi. Bahçeli, Amerikanlaşan Kürt siyasetine Türkiyelileşme önerisini sundu. Öcalan, Demirtaş ve DEM ılımlı mesajlar verirken Kandil reddetti.

Terörle mücadelede tavizsiz duruşun sergileneceği çok açık. Süreç ara verilmeden Suriye ve Kuzey Irak'a yönelik operasyonlarla nihayete erdirilmeli. Neçirvan Barzani ile yapılan görüşme de burada daha bir anlam kazanıyor. İnşallah önümüzdeki günler bizlere silahı seçen Kandil'in, teröristlerin başlarına yıkıldığını gösterir.

Hüseyin Akif Küçükal - Haber7

Yorumlar1

  • Ahmet s. 2 ay önce Şikayet Et
    Çok güzel bir yorum, özellikle kandilin pyd pkk elebaşlarının bu bahane ile en kısa sürede öldürülüp yıllardır yapılan terör mücadelesinin en etkin sonuç mesajı verilmeli.Hamasın Hizbullah'ın liderlerine operasyon yapan itrail ve amerıkaya da al sana mesaj denmeli
    Cevapla Toplam 6 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat