Haritaları değiştirmek istiyorlar!

  • GİRİŞ16.11.2024 10:14
  • GÜNCELLEME17.11.2024 09:27

Tarihler 27 Eylül 2024..

Katil Başbakan Netanyahu, Gazze'deki soykırıma rağmen ABD'de BM kürsüsünde hitap ediyor. Elinde ise bir harita var. "Lanet" başlığının atıldığı haritada dikkat çeken bir detay var. İsrail uluslararası hukuka göre Filistin toprağı olan Batı Şeria, Kudüs ve Gazze'yi yok sayıyor. Tüm toprakları "İsrail" şeklinde lanse ediyor.

Biraz daha geriye gidelim. Bu kez ana karakterimiz Netanyahu'nun oğlu Yair. 30 Mayıs 2024 tarihinde, İnstagram hesabından yaptığı paylaşımda "Büyük İsrail" haritasını paylaşıyor. Türkiye'yi Kürtlere soykırımla suçlayıp, özgürlük talebinde bulunuyor. Haritada Türkiye'nin Güneydoğu Anadolu ve Doğu Anadolu bölgeleri sözde Kürdistan olarak gösterilmiş durumda.

Şimdi her iki planı bugün yaşananlarla birlikte okuyalım. Gazze'yi dümdüz eden, açıklanan ABD kabinesiyle de kendisinden daha siyonist İsraillileri arkasına alan Netanyahu, Filistin topraklarının tümünde acımasız bir işgale hazırlanıyor. Diğer taraftan da PKK/YPG terör örgütüne destek açıklamaları vererek, Türkiye sınırındaki hain planlarına göz kırpıyorlar.

SURİYE'DE PKK NASIL DEVLETLEŞMEYE ÇALIŞIYOR?

Kuzey Suriye'de bir devlet kurulması terör örgütü ve onları himayesi altına alan batılı güçlerin önemli bir amacıydı. Önce DEAŞ alan açtı teröristlere. PKK/YPG "DEAŞ ile savaşıyoruz" bahanesiyle bölgede meşru bir zemine oturtuldu. İşgali göz ardı edildi. ABD ve Rus bombardımanlarından faydalanıp işgal ettiler Arap köylerini.

Türkiye müdahale edecek doğru zamanı bekliyordu. Hain darbe girişiminden hemen sonra 24 Ağustos 2016'da DEAŞ'a karşı başlatıldı ilk operasyon. PKK/YPG'nin otonom bir bölge kurmasının önüne geçildi. 20 Ocak 2018'de Zeytin Dalı Harekatıyla devam etti terör temizliği. 9 Ekim 2019'da ise Barış Pınarı Harekatıyla "Teröristan" hedefine ağır darbe indirildi.

İSİM DEĞİŞİKLİĞİ NEDEN GEREKTİ?

Türkiye, operasyonlarda YPG ile PKK arasındaki organik bağı da ortaya çıkardı. ABD ve AB'nin terör listesindeydi PKK. Suriye'de meşrulaşmak için yeni bir kılıfa ihtiyaç duyuldu. "Suriye Demokratik Güçleri" ismi ortaya atıldı bu kez. "Ordumuz sadece Kürtlerden değil, Arap, Süryani, Ermeni ve Türkmenlerden de oluşuyor" denildi.

SDG'nin oluştuğu sıralarda bugün seçilmiş ABD Başkanı olan Donald Trump, ilk dönemini geçiriyordu. DEAŞ'ın yenildiğini duyurmuş, zafer ilan etmişti. Ancak SDG, Pentagon'un DEAŞ'ı bir kez daha hortlatmasına sebep oldu. DEAŞ bir-iki saldırı düzenledi, SDG'ye ateş açtı, ABD de bu sayede bölgeye silah yardımını artırdıkça artırdı. DEAŞ ile savaşan, Suriye Demokratik Özerk Yönetimi'nin askeri kolu olarak pazarlandı dünyaya SDG.

SDG bir taraftan dünyaya "DEAŞ ile mücadele eden savaşçılar" imajı çizerken diğer taraftan da bölgedeki demografik yapıyı bozma çabasındaydı. Araplar kovuldu, evlerinden edildi. Direnenlerin çocukları zorla silah altına alındı. Evlerini terk etmeyenler işkencelere uğradı. Kaçanların yerine PKK'lılar yerleşti. Nihai hedef "Bölgede Kürt popülasyonu fazla" demek ve Kuzey Suriye'de hak talep edebilmekti.

SURİYE'NİN KUZEYİNDEKİ PKK İŞGALİ VE İSRAİL TEHLİKESİ HAFİFE ALINABİLİR Mİ?

Siyasi yapı için her şey hazırdı. PKK/YPG geçtiğimiz yaz seçime kalkıştı hatırlarsanız. Türkiye net şekilde karşı çıktı. Şimdi ne görüyoruz peki? Yukarıda dile getirdiğimiz gibi Trump'ın kabinesinde Türkiye karşıtı ve YPG/PKK sevici görevliler ile İsrail'in bağıra bağıra teröristlere verdiği desteği görüyoruz.

Ne diyor İsrailli yetkililer? "Kürtler en iyi müttefikimiz" diyorlar. Vatandaşlık vereceklerini söylüyorlar. "Devlet kurarsanız ilk biz tanırız" diyorlar.

Türkiye ne diyor? Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ülkemizin güvenliği, vatandaşlarımızın huzuru için sınır ötesi operasyonlarımız her zaman gündemimizde" diyor. İsrail tehdidine dikkat çekiyor. Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler de öyle.

Kısacası burada PKK-YPG tehdidi hafife alınırsa, İsrail'in verdiği destek, ABD ile işbirliği görmezden gelinirse, yarın parçalanmış bir Suriye'de güney sınırımızda İsrail'e hizmet eden bir terör devletinin boy göstermesi çok uzak gözükmüyor.

H. Akif Küçükal / Haber7

Yorumlar65

  • Ümmet! 1 ay önce Şikayet Et
    Müslüman Müslümanın kardeşidir. İşgalcilerle anlaşıp "kardeşinin" topraklarını bölüşmez!
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • El Türko 1 ay önce Şikayet Et
    Bizde filistin topraklarını alalım ve israieli kovalım.
    Cevapla Toplam 8 beğeni
  • İbrahim Sari 1 ay önce Şikayet Et
    İsrail in kaşıntı ilacı bizde, gelsinler verelim.
    Cevapla Toplam 10 beğeni
  • Vatansever 1 ay önce Şikayet Et
    Tamam olur adlı okura sonuna kadar katılıyorum.Firsatlari iyi değerlendirmeli,misakı milli sınırlarımıza dahil olan Musul, Kerkük ve Halep i geri almanın tam zamanı.Madem İsrail in arzı mevud(şeytani planı) planında Türkiye dende toprak almak gibi bir hezeyanları var,varsinlar gelsinler,bizde eski topraklarımızı almak için(bırakın toprak vermeyi) geldiklerine pişman edelim.
    Cevapla Toplam 37 beğeni
  • Usta 1 ay önce Şikayet Et
    Çok doğru fakat Dünya kamu oyunda Türkiye yalnız kalıyor, zaten BM'de 5 ülke ne derse o oluyor, bu duruma karşı İslâm işbirliği teşkilatı, Türk dünyası teşkilatları kuruluyor, yavaş yavaş rayına oturyor,
  • Alâaddin 1 ay önce Şikayet Et
    Sizce israilin yaptıklarının arkasında BOB eş başkanının müsamahalı tutumu olabilirmi?
    Cevapla Toplam 23 beğeni
  • Bayram sahn 1 ay önce Şikayet Et
    Katranı kaynatsan olmazki şeker cinsine tükürdügüm cinsine çeker demiş Ziya paşa Bob falan bir ülkenin vatandaşı kendi ulkesine bu kadar aptalca ahmakça saldırabilir sizi kınıyorum
  • Arda 1 ay önce Şikayet Et
    Bence anladı t er s köşe
  • Akif 1 ay önce Şikayet Et
    İsrail'in düşmanı Esad'ı düşman ilan ederek İsrail'in ekmeğine yağ sürdü. Kimin kimlere hizmet ettiğini bilelim.
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat