Ateşkes Trump'ın İsrail'i aklama planı mı?

  • GİRİŞ18.01.2025 08:44
  • GÜNCELLEME19.01.2025 10:15

Kasım 2023, Mayıs 2024, Ocak 2025..
 
İsrail ile Hamas arasında ateşkes nihayet sağlandı. Peki yeni dönemde ne beklemeliyiz?
 
SOYKIRIM GALİBİYET MİDİR? YA DA GAZZE MAĞLUBİYET MİDİR?
 
İsrail'in katil hükümeti uzun süredir bocalıyordu aslında. ABD gibi bir süper gücün askeri ve siyasi desteğine, dünyanın geri kalanının da sessizliğine rağmen bir avuç insanın sıkıştırıldığı Gazze'de istediklerine ulaşamadılar.
 
İsrail'in hedefi Hamas'ı yok etmek ve esirleri geri getirmekti. Hamas, Gazze'deki bombardımanlar sonrası komuta kademesinde önemli isimleri kaybetse de mensup sayısını artırmış bile olabilir. Aileleri katledilen ve içi intikam ateşiyle dolan Gazzelilerin Hamas'a katılmasından daha doğal ne olabilir? Üstelik aylar süren operasyonlara rağmen kara savaşında ne kadar kabiliyetsiz oldukları, her hafta kaybettikleri askerlerle ortaya çıkmış durumda. Bazı tünellere girilse de şehrin altındaki tüm tünel ağlarına hâkim olamadıkları ve Hamas'a sağlanan yardımları kesemedikleri de ortada.
 
Sahadaki bu başarısızlık, askeri cephede ciddi bir kırılmaya sebep olmuş, asker, polis ve istihbarat mensuplarından oluşan güvenlik güçleri, orta ve uzun vadede Gazze'de yaşanan soykırımın sona ermesinin kendi güvenlikleri açısından elzem olduğuna kanaat getirmeye başlamıştı. Hatta son ateşkes sürecinde Gazze'de görevli askerlerin Netanyahu yönetimine "Ateşkesi kabul et" çağrısında bulundukları da ortaya çıkmıştı.
 
Savaş kabinesinin bir diğer önemli hedefi ise esirleri geri getirmekti. 90 ile 100 esirin hala Hamas'ın elinde olduğunu düşündüğümüzde burada da sınıfta kaldığını söyleyebiliriz ordu ve siyasi iradenin. Üstelik sorumsuzca gerçekleştirilen bombardımanlarda hayatını kaybeden onlarca İsrailli esir, o esirlerin yakınlarının İsrail sokaklarında yaptıkları eylemler ciddi bir güvensizlik ortamını da oluşturmuş durumda. 7 Ekim'den bu yana 1 milyona yakın İsraillinin ülkeyi güvenlik gerekçesiyle terk ettiklerini düşündüğümüzde Gazze'de İsrail'in hezimete uğradığı sonucuna varabiliriz.
 
İSRAİL NE, NETANYAHU NEYİ KAYBETTİ?
 
Askeri anlamda başarısız olduğunu ortaya koyduk İsrail'in. Peki bunca sivil katliamı başka hangi olumsuzluklara sebep oldu İsrail için? Öncelikle vicdan sahibi dünya halkları tarafından sırt çevrildi İsrail'e. Birçok örneğini gördük bu süreçte söz konusu izolasyonun. İsrailliler belki yasal olarak dışlanmadılar ancak gönüllerde dışlanmış bir topluma dönüştüler. Hayatı boyunca İsrail-Filistin meselesine hiç dikkat etmemiş milyonlar, zalimin nasıl bir zulüm uyguladığına canlı kanıt oldu. Hem de bırakın insan haklarını, hayvan haklarına ve doğaya dahi ne denli dikkat çekilen şu çağda, modern zamanlarda gerçekleştirilmemesi için nice sözde adım atılan "soykırım" hadisesini acı şekilde tecrübe etti dünya.
 
Bugünden yarına bu anlamda bir değişim olmasa da bugünün gençlerinin yarın İsrail'den hesap sorabileceği bir gelecek var karşımızda. Tabi çağımızın en büyük hastalığı olan "unutmak" meselesine yenilmezsek.
 
Bu anlattıklarımız İsrail'in imaj kaybıydı. Bir de hadiseye soykırımın dümeninde bulunan Netanyahu'nun cephesinden bakalım.
 
İsrail'in katil Başbakanı, kendi koltuğunu kaybetmemek uğruna ülkesini "soykırıma uğrayıp soykırım gerçekleştirenler" durumuna soktu. Hakkındaki yolsuzluk davalarında bahanesi hep Gazze'deki savaş, Lübnan'daki savaş hatta ve hatta Suriye'deki savaş oldu. Başbakanlıktan ayrılmamak için koalisyonuna İtimar Ben Gvir ve Bazelel Smotrich gibi en şahin iki ismi kattı. Ben Gvir ve Smotrich'in kendisine taktığı tasmayla ateşkes süreçlerini baltaladı, dünyayla alay etti.
 
Son ateşkeste dahi her iki aşırılık yanlısı ırkçı bakanından gelen "Hükümeti dağıtırız" ultimatomuna yenik düşüp, süreci baltalamaya çalıştı. Çünkü başbakanlığı kaybettiğinde aslında özgürlüğünü de kaybedeceği yolun kapısının açılacağının farkındaydı.
 
İç kamuoyundaki baskıyla mücadele etmedi sadece Netanyahu. Soykırım ortağı ABD de kendisinden vazgeçme sinyali verdi adeta şu son birkaç haftada. Biden ve Trump, ateşkes meselesini siyasi bir kazanım olarak görüp, her ikisi de kendi seçmenine "Savaşı bitiren lider benim" demeye çalıştı. Yani bir taraftan kabinesi köşeye sıkıştırdı Netanyahu'yu bir taraftan da ABD'li dostları. Kabinesi imzalama dedi, ABD'li dostları imzaya zorladı. Geldiğimiz noktada son bir umut ABD'nin gönlünü yapmışa benziyor.
 
ATEŞKES VE DEVAMINDA GÖRECEKLERİMİZ, TRUMP'IN İSRAİL'İ AKLAMA PLANI MI?
 
Ateşkes, sivil kayıpların azalacağını düşündürdüğü için "Olumlu" diyebiliriz. Ancak İsrail'e güvenilmeyeceği ve türlü bahanelerle Gazze'yi bombalamak için fırsat arayacağı da bir gerçek, en azından geçmişteki tecrübelerimiz bizlere temkinli olmamızı söylüyor bu anlamda. Yine de genel çerçevede pek olumlu bir havadan söz etmemiz mümkün değil. Çünkü ABD'nin 20 Ocak'ta göreve başlayacak 2. Trump döneminde, Biden'dan daha yoğun şekilde İsrail'i destekleyeceği çok açık. Sadece yöntem farklı olacak gibi duruyor.
 
Böyle net bir ifade kullanmamızın sebebi, Trump'ın kabinesinin neredeyse silme siyonist olması. Yahudi değiller. Yani yalnızca Yahudi değiller. Ciddi derecede Filistin düşmanı kendileri. Dolayısıyla ateşkes sonrası Gazze'nin yeniden inşası ya da Filistinlilerin acılarının sona ermesi gibi bir seçenek gözükmüyor masada. Kudüs'ü başkent ilan ederek, Golan'ı İsrail toprağı sayarak ne denli bölgenin hizmetkarı olduğunu kanıtlayan Trump'ın 67 sınırlarına dönülecek iki devletli bir yapıya ön ayak olması elbette beklenemez.
 
"Savaşları bitireceğim" mottosuyla seçimi kazanan Trump, vaadini yerine getirip siyasi şovunu yapacak önce. Daha sonra ise "Kasım Süleymani suikastinde bizi sattı" dediği, 5 Kasım seçimi sonrası tebrik telefonuna çıkıp “İlk arayan ben miyim?” sorusuna, “Evet 2020'de Biden'ı ilk arayan sen olduğun gibi beni de ilk arayan sensin” diyerek laf soktuğu, birkaç gün önce hakkındaki küfürlü paylaşımı alıntıladığı Netanyahu'yu, muhtemeldir ki "Günah Keçisi" ilan edecek. Öyle görünüyor ki, İsrail'in üzerindeki leke Netanyahu'nun sırtına bindirilip, İsrail'i aklama projesi başlatılacak. Yeni bir İsrail yönetimiyle, "Küre Diplomasisi" tekrar başlatılacak belki de Körfezle. İsrail normalleştirilmek istenecek belki de bölgeyle…


 
1967 SINIRLARINA NASIL DÖNÜLÜR?
 
Böyle bir zulme "Dur" demenin yolu, tek kutuplu dünya düzeninden vazgeçmekten ve dışa bağımlılığı azaltmaktan geçiyor. Özellikle Orta Doğu'da bulunan ülkelerin yönetimleri, ABD ve İsrail'den bağımsız hareket etmedikçe, birbirlerine tutunup ortak kalkınma planlarını hayata geçirmedikçe, kısacası güçlenmedikçe Filistin meselesinin çözüme kavuşması pek mümkün gözükmüyor. Türkiye'nin Irak, Suriye, Mısır, Lübnan, Katar, Suudi Arabistan ve BAE ile geliştirdiği ilişkiler burada daha bir önem kazanıyor. Bu devletlerin ve bölgede ismini zikretmediğimiz diğer devletlerin kendi aralarında kuracakları iş birlikleri, ortak kalkınma ve tam bağımsızlık hamleleri, İsrail'in beslendiği "İstikrarsız Orta Doğu" durumunu tersine çevirecektir.
 
Suriye'deki devrimin ve Türkiye-Suriye ilişkilerindeki olumlu ivmenin bile İsrail'i ne denli paniğe sevk ettiği ortada. Bir üst paragrafta bahsettiğimiz meseleye yönelik umudu arttırmak için İsrailli yetkililerin basın aracılığıyla paylaştığı şu demeçlerle yazıyı noktalamak istiyorum: “Türkiye düşmanımız değil, rakibimiz. Sürtüşmeler olabilir, ama hiç kimse Türkiye ile askeri çatışma istemiyor. Onlarla konuşuyoruz ve ne olursa olsun İsrail sınırına yakın şekilde konuşlanmış askeri birlikler görmek istemeyiz.

Hüseyin Akif Küçükal - Haber7

Yorumlar6

  • Abdülbaki yesil 3 gün önce Şikayet Et
    İsrail tam köşeye sıkıştı kurtardılar. Hem içte hem dışta bitmişti atacak füze bile kalmamıştı. Yapacağını yaptı zaten neyin ateşkesi zaten tek taraflı zalim ateş ediyordu karşıda ateş eden yoktu kınayın ateşkesi anlamadım. Hizbullah Hamas liderlei gitti, Golan tepelerine çöktü Gazze diye bir yer yok artık.
    Cevapla
  • SEBEP TRUMP 3 gün önce Şikayet Et
    Savaşın ana sebebi Trumpun Kudusu başkent yapma israriydi, esasında Bölgede müthiş bir Bizans oyunu çevrildi. Türkkiye tam çokecekken, İsrail kurtarıldı, ,150 bin ölü, 50 bin hane harap edildi İsrail'in yanına kar kaldı.İSRAİL BOLGEDEN TEMİZLENMEDİKÇE DUNYAYA HUZUR GELMEYECEK!
    Cevapla Toplam 6 beğeni
  • baybars 3 gün önce Şikayet Et
    israilin soykırıma uğramış imajını kendi eliyle sıfırlamıştır zamanımız haçlıları yenilecekler
    Cevapla Toplam 4 beğeni
  • baybars 3 gün önce Şikayet Et
    israilin soykırıma uğramış imajını kendi eliyle sıfırlamıştır zamanımız haçlıları yenilecekler
    Cevapla Toplam 2 beğeni
  • Mehmet 4 gün önce Şikayet Et
    Bölgede İsrail ve Batı bloğunun başkasıyla iş yapamayacağı kadar aktif bir Türkiye bölgeye istikrar getirir. Tabii ki fayda maliyet eksenini kaybetmeden hareket edilemesi makul olanı.
    Cevapla Toplam 1 beğeni
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat