Sandalyeyi itiyor mu çekiyor mu?
- GİRİŞ12.04.2025 09:01
- GÜNCELLEME14.04.2025 08:35
Yine hareketli bir haftayı geride bırakıyoruz. Küresel ticarette karşılıklı hamleler sertleşti. Dünyanın gündemine ticaret iyice yerleşti.
Diğer taraftan Türkiye için önemli bir gelişme de yaşandı hafta içinde. İsrail'in katil Başbakanı Netanyahu, Beyaz Saray'da Trump ile gerçekleştiği görüşmeden umduğunu bulamadı. Bu hafta ortaya çıkan fotoğraf, bize yeniden şu soruyu sordurdu. Trump, Netanyahu'ya dost mu düşman mı?
TRUMP'IN DİKKATİNİ PARADAN BAŞKA BİR ŞEY ÇEKEBİLİR Mİ?
Trump’ın aklı fikri, inancı, aşkı para. Son hamleleri ile yakın çevresine milyarlarca dolar kazandırdı. İki lafı ile çakılan Amerikan borsasını, alım fırsatına dönüştürdü, iki lafıyla düzelttiği borsa sayesinde de milyarlara kondu. Veyahut, çevresinin milyarlar kazanmasına vesile oldu. Olan yine hiçbir şeyden habersiz Amerikalılara ve geçmiş Amerikan hükümetlerinin günahlarını yüklenen dünyaya oldu.
Trump - Netanyahu görüşmesi oldukça dikkat çekiciydi bu kez. Kapıda Netanyahu'yu karşılarken bile bir anda içeri girmesi, Netanyahu'yu garip bir durumun içerisine soktu. İsrail'e yüzde 17'lik tarife uygulamıştı Trump. Bu tarifeleri açıklarken, İsrail'in de aralarında bulunduğu 25 ülke için "Bunlar en azılı suçlular, Bunlar ABD'yi yağmalayan talan eden ülkeler" demişti. İsraillileri de Netanyahu'yu da şok etmişti aslında Trump.
Netanyahu, Trump'ın bu tavrını yumuşatmak için görüşme başında Amerika'ya ve Trump'a birkaç kez teşekkürlerini iletti. Zelenskiy pozisyonuna düşmek istemedi belki de. Azarlanmaktan korktu belki, bilemeyiz. Fakat her noktada İsrail'in sadıkane dostu olan Amerika neden İsrail ekonomisini sarsacak bir hamleye imza atıyordu? Trump, Netanyahu'nun altındaki sandalyeyi bu kez itmiyor da çekiyor muydu?
İSRAİL YOK OLSUN DİYEN ERDOĞAN NETANYAHU’NUN YÜZÜNE KARŞI ÖVÜLDÜ!
Amerika ile İsrail'in bu sıralar görüş ayrılığında olduğu birden fazla konu var malum. İran, Gazze, vergiler, Suriye, Türkiye.. Sayarız da sayarız. Ancak açıktan ekranlar önünde Netanyahu'ya verilen ayar, sahiden taraflar arasındaki ayrılığı net şekilde gözler önüne seriyor.
Vergi meselesini soran İsrailli muhabire, Netanyahu'ya dönerek yanıt verdi Trump. "Milyarlarca dolar veriyoruz size" dedi. Ardından siyonist İsrail'in yok olması için Allah'a dua eden Erdoğan'ı övdü Netanyahu'nun yüzüne karşı. Yetmedi, "makul ol" dedi.
Yine de "Şer ortaklığı bitmez" diyecek olanlara soruyorum. Trump şer ortağını değiştirmek de mi istemez?
NETANYAHU İÇİN GERİ SAYIM SÜRÜYOR!
Amerika'nın tarifeleri İsrail ekonomisine ek yükler getirecek. Muhtemelen büyüme tahminleri düşecek, iş piyasası zayıflayacak, tasarruf adımları moralleri bozacak. Savaş zaten olumsuz etkiliyor. 250 yedek asker savaşı sona erdirme çağrısında bulundu Netanyahu'ya. Netanyahu mektuba "İsrail'in düşmanlarını cesaretlendiriyorsunuz" diye yanıt verdi.
Gazze'deki soykırım artık İsrail'de popüler değil. İsrail Ulusal Güvenlik Çalışmaları Enstitüsü tarafından yapılan araştırma halkın yüzde 28'inin soykırıma destek verdiğini gösteriyor. Ankete katılanların yarısından fazlası ise Netanyahu'nun siyasi nedenlerle savaşı sürdürdüğünü düşünüyor.
Netanyahu'ya olan güven kaybolmuş durumda. Şin-Bet atama hamlesi eli kanlı katile pahalıya patlamış gözüküyor. Halkı, Netanyahu'yu ulusal çıkarlar yerine kendi çıkarları doğrultusunda hareket eden bir lider olarak görüyor.
İsrail'in muhalefet lideri Yair Lapid'in de söylediği gibi. "Netanyahu İsrail için varoluşsal bir tehdit" artık. Çünkü koltuğunu korumak için iç savaş çıkmasından bile endişe duymayacak bir karakter.
GELİŞMELER TÜRKİYE’NİN LEHİNE!
Bölgeden paçasını kurtarmak isteyen bir Amerikan yönetimi var Trump önderliğinde. Suudi Arabistan'a gidecek önümüzdeki günlerde Trump. Muhtemelen İsrail ile Suudi Arabistan'ın normalleşmesini bir hayli istiyor. Netanyahu yerine başka bir isim Tel Aviv'de otursaydı bu normalleşmeyi sağlamak daha kolay olabilirdi. Keza diğer ülkelerle de öyle. Netanyahu, ABD Dış politikasının içini oymuş durumda.
Bu nedenle Türkiye'nin ve Suriye'nin denklemde İsrail'in karşısında durması, Trump'ın işine geliyor. İşleri daha da karmaşıklaştıramadan İsrail'i frenleyecek tek güç Türkiye çünkü. "Makul ol" uyarısının önemi bu perspektiften daha da iyi anlaşılıyor. Suriye'yi 4'e bölüp kuzeyini Türkiye'ye, Doğusunu Amerika'ya, Batısını Rusya'ya, Güneyini ise kendine almak isteyen İsrail'e karşı, istikrar vurgusu yapan bir Ankara var karşısında. Tehditlerine kulak asmayacak, İsrail'den korkmayacak bir Türkiye. Tel Aviv için daha da dramatik olan bu Türkiye'ye destek veren bir Amerika var. Körfez turundan sonra rotasını Ankara'ya çevirebilir Trump.
Mayıs ortalarında söz konusu ziyaret de gerçekleşirse İsrail Türkiye'nin Suriye'deki ayak izlerine iyice alışmak zorunda kalacaktır. Çünkü Türkiye'nin buradaki ağırlığı, İsrail'in elini oldukça zayıflatıyor. Amerika ise Suriye meselesini bölgesel taraflar için pazarlık kozu haline getirmeye çalışacağa benziyor. Gelişmeleri takip etmeyi sürdüreceğiz.
Hüseyin Akif Küçükal / Haber7
Yorumlar33