Devletlere konum güncellemesi geliyor; peki Türkiye?
- GİRİŞ17.10.2022 08:19
- GÜNCELLEME17.10.2022 08:19
Dünya büyük bir dönüşüm içindeyken tüm devletler “konum güncellemesine” gidiyor. Doğru yerde duran her devlet kazanacak. Konumunu belirleyemeyenlere ise “başkaları tarafından” konum ataması yapılacak.
Bir yanda düzen, intizam hakim olurken bir yanda kargaşa ve kaos hüküm sürecek. Bu hep böyle olmuştur ve 200 yıldır biz hep “kaos” cenahındayız. 1980 askeri darbesinin sebepleri ve sonuçları bize ipuçları verebilir. Adnan Menderes’in niçin idam edildiğinin de bugünkü güncelleme ile dolaylı bağlantısı var. Mevzu bu mu? Yani 1980 yahut 1997 darbelerini mi konuşacağız? Hayır; lakin o darbelerin sonucunda hep birileri tarafından “bize” konum ataması yapıldığını unutmayın. Türkiye’ye; “Sen burada duracaksın, bu kadar yapacaksın, sen zaten bu kadarsın” denildi. Şimdi devir değişiyor.
Türkiye’nin İsveç ve Finlandiya ile 3 ay evvel Madrid’deki NATO toplantısında imzaladığı “üçlü muhtıra” aslında bir devrim ve köşe taşıdır. Neyin devrimi, yani biz neyi devirdik? Bize dayatılan; “Sen burada duracaksın” sözünü devirdik!
İsveç ve Finlandiya kamuoyunda “Türkiye’nin talepleri” konuşuluyor. Bu kez “isteyen taraf” Türkiye; ders çalışıp gelmesi gereken taraf ise bazı Avrupa devletleri; ancak bunu onlar istedi. Çünkü göz göre göre “teröre ve teröristlere” destek verdiler. Onları eli silahlı terörist olarak görmediler. Çünkü vurulan hep Türk, Kürt, Çerkes, Arap, Boşnak idi!
Şimdi onlar düşünsün ve onlar düşünüp dururken Türkiye yolunda hızlıca ilerlesin!
Peki; her şey süt liman mı? Türkiye gayet rahat mı yürüyor? Kaos planları yapanlar bundan vaz mı geçti? Güldürmeyin insanı! “Erdoğan koruma ordusuyla geziyor” diye bir dönem gündem oluşturanların hedefinin Erdoğan’ın “korumasız” kalması olduğunu anlamadıysanız kaosa hizmet etmekten öte gidemezsiniz.
Geçtiğimiz günlerde Kazakistan’ın Başkenti Astana’da Başkan Erdoğan ve heyetini takip ederken aslında ülkemizin kazandığı ivmenin bir kez daha farkına vardım.
NATO’dan BM’ye, ŞANGHAY’dan AB’ye kadar her yerde “odak noktası” olmayı başaran bir Türkiye var. Hani bazıları; “20 yılın sonunda nereye geldik?” diyorlar ya! Onlar kendi ülkelerini beğenmeyen birer mandacı komprodor uşağı oldukları için Türkiye’nin yükselişini hazmedemiyor ve ülkemizin geldiği yeri göremiyorlar.
Rusya-Ukrayna Savaşı’nda denklemin en başarılı ülkesi Türkiye oldu. Rusya Devlet Başkanı Putin’in; “Türkiye doğalgaz merkezi olmalı” sözü rastgele söylenmedi. Hepsi tasarlandı, planlandı ve duyuruldu. Türkiye’nin “güven ülkesi” olması sayesinde hem Avrupa ülkeleri, hem Rusya, hem de Ukrayna’nın ortak noktası oluyoruz. “Doğalgaz merkezi” hususunda Avrupa’dan itiraz duydunuz mu?
Artık Avrupa Birliği’ne girmeye çalışan, bir kenarda bekleyen, kendisine sıra gelmesi için beklerken hep önüne başkaları geçen, milli maçlarda bile hakemlerin rahatlıkla hakkını yediği, durmadan öğütler verilen, durmadan had bildirilen, durmadan beklenti içinde olunulan bir Türkiye yok!
Artık büyük ve güçlü Türkiye var!
İsveç ve Finlandiya’ya “isteklerimizi yapacaksınız” diyerek liste veren bir Türkiye var!
Rusya ve Ukrayna’yı aynı anda ziyaret edebilen tek dünya ülkesi Türkiye var!
Teröre diz çöktürerek PKK, YPG ve FETÖ’nün ağababalarına da diz çöktürme iradesi gösteren bir Türkiye var!
AMA kardeşim çok dikkat et! Kargaşa ve kaos için kapımızın önüne gelen ruhsuzlara ve onların içeride satın aldıklarına karşı uyanık ol!
Türkiye’nin alacağı daha çok yol var ve ben ülkemizin “istikrarlı yönetim” olduğu müddetçe daima ileriye gideceğine inanıyorum.
Bartın’da vefat eden madencilerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Bu tür olaylar ülkemizde artık olmamalı ve önlemler daima en sıkı şekilde alınmalıdır.
Türkiye’nin “ilgi ve etki alanları” birilerinin hayal ettiğinden ve zannettiğinden çok daha büyük! Bunları da daha sonra yazacağım.
YENİ AKİT
Yorumlar1