Greta'yı biliyorsunuz, hani şu Trump'ın yüzüne iklim değişikliği konusunda düşüncelerini ifade eden öfkeli İsveçli genç kız. Tüm dünya riyakarlığını onun arkasına sakladı ve kıs kıs gülüyor.

Dünyamız elimizden gidiyormuş, bunu engellemek yeni nesillerin üzerine görevmiş, genç kuşaklar artık çevre konusunda seslerini çıkarıyorlarmış falan filan. Elbette gerçeklik payı olan ve sureti haktan görünen durumlar. Gerçeğin sadece bir kısmını yansıtıyor ama.

Biraz arka planını inceleyelim. Greta dediğimiz kızcağız aslında bir Asperger mustaribi. Yani bir nevi hastalığa düçar. Niyetimiz bu kızı ciddiye almayın demek değil. Kendi ajandalarınızı hastalığının tezahürlerinden biri belirli bir konuya saplanıp takıntı haline getirmek olan bir genç üzerinizden yürütmeyin. Açık açık biz Amerika’ya ancak iklim üzerinde vurabilme hakkına sahibiz ama bunu da kendimiz söyleyemiyoruz başka birine söyletebiliyoruz deyin geçin. Tutarlı olur.  Ama ne diyecek cesaretleri ne de yüzleri var. Bunu dedikleri zaman başka sonuçlar doğar. Oysa İsveç dünyanın en steril ülkelerinden biridir. Nobelleri veriyor yahu. Ötesi var mı? 

Nobel’in edebiyat ödüllerini verdikleri bir yazar var mesela: Peter Handke. Bu Avusturyalı yazarı Kalecinin Penaltı Endişesi kitabıyla tanımıştım. Dili güzel ve etkileyiciydi ama politik görüşleri onu bambaşka bir yere savurdu.  Sonra “Tuna, Sava, Morava ve Drina’ya Bir Kış Yolculuğu -Ya Da Sırbistan’a Adalet- Bir Kış Yolculuğu’na Yaz Eki” kitabına göz attım. (İsmi çok uzun hatırlayamadığım için tekrar bakmak zorunda kaldım) Türkiye’de de yayınlanmış bu kitap açık şekilde Bosna Savaşı’nda Miloseviç ve şürekasının yaptığı işleri temize çekiyor ve Çetnik ağzıyla konuşuyor. İşte böylesi bir Nazi artığına Nobel edebiyat ödülü verdiler. Şunu demek istiyorlar: Avrupa’daki Müslüman varlığından çok memnun değiliz bunu da edebiyat kılıfına sokarak belli etmek istiyoruz. Manzara net.

İsveç Dışişleri Bakanı Ann Linde, Barış Pınarı Harekatı kapsamında terörle mücadele eden Türkiye’yi ‘sorumsuzca eylem’le itham etmiş. Geveliyorlar ama anlamak istemiyoruz. Diyorlar ki sizden rahatsızız. Çocuklarınızı iklim değişikliği söylemiyle, entelektüellerinizi Nobel’le kıskaca alırız. İsveç’iz biz. Ha bu arada terör iltisaklı haber doğrulama sitelerine fon aktarma arka plandan devam eder. Yakında Nobel verdiğimiz tüm kişileri de bir araya toplar aleyhinize bir kampanya başlatabiliriz demek istiyorlar da olabilir. Nefretlerinin hududu yok.

Avrupa’yı, mültecilere kapılarını sımsıkı kapatan bu hasta kıta tam olarak Greta’ya benziyor. Greta nasıl kafayı iklim değişikliğine takmış başka bir şey bilmiyorsa, Avrupa’da PKK sevgisinin dışında bildiklerinin tamamını unutmuş görünüyor. Ne yapıyor ediyor Türkiye’yi suçluyor. Yakında Greta’ya da bir sefer görev emri çıkartırlar ve Peter Handke ile birlikte YPG saflarında Türkiye’ye karşı mücadeleye yollarlar. Mesele sadece Türkiye değil sevgili İsveç, bunu siz de biliyorsunuz. Huzuru sadece kendinize hak gören ve takıntılı şekilde terörü desteklemeye devam eden bir ruh haliniz var. Türkiye’nin, Asperger sendromuna tutulmuş yaşlı kıtanın hastalıklı temsilcisini dinlemekten daha önemli işleri var.