Orta Anadolu'nun ruhu

  • GİRİŞ03.05.2013 12:38
  • GÜNCELLEME03.05.2013 12:38

Ben Çankırılıyım. Kurşunlu'dur ilçem. Ve köyüm Yılanlı.

Yılanlı dedimse 1945'te Madenli diye değiştirmiş devletimiz. Köy ismi değişikliği sadece Doğu ve Güneydoğu'da olmamış gördüğünüz gibi, neyse..!

Babam rahmetli o zaman sağ.

Köye “İlk namaz” gününde yani ki üç ayların başlangıç gününde günü birlik gitmiştim.

Öğle namazını camide babamla kılıp, evin yolunu tutmuşken, babam dedi ki, “Patlak çok hasta bir selam verelim.”

Patlak dediği rahmetli Mustafa amca!

Mustafa amcanın kerpiç evinin tahta kapısını çaldığımızda içeriden iniltiyle birlikte bir “buyur” sesi duyuldu.

Selam ile birlikte girdik odaya.

Ocak başında iki ihtiyar oturmuş, ortada bir sini ve üzerinde tencere.

Tencerenin içindeki bulamaç bir su; yani ki çorba.

“Bereketli olsun” dedi babam, buyur ettiler, “birlikte olsun” diye eklediler!

İçimin yangınıyla beş dakika oturabildik orada ve Mustafa amcanın evinde çıktı.

Bizim eve ulaştığımızda, içimde burukluk belki biraz da acıma duygusu vardı.

Anneme dönüp, “Hemen Mustafa amcalara yardım etmek lazım. Hatta Deniz Feneri filan kim varsa harekete geçirip onları buradan almak lazım” diye söylendim.

Annem ne dese beğenirsiniz?

“Sakın böyle bir şey yapma. Sakın! Biz zarı (muhtaç sahibi) mıyız derler. Kabul etmezler, gururları kırılır ve seni hiç affetmezler!”

Annemin bu sözleriyle kendime geldim.

Gerçekten de benim köyümün insanları, bir tas çorba ile karnını doyurur ve kimseye mihnet duymazlar.

Zira dedem rahmetli Hasan onbaşıyı hatırlarım, her nefesinde “Elhamdülillah” derken, sırtındaki ceketi de ayağındaki pantolonu da yamalık doluydu da bir kez yüksünmemişti halinden.

Ve her daim muhtaca sadaka verecek kadar da cebinde bozukluğu bulunurdu rahmetlinin..!

Ben Mustafa amca ve eşi Zeliha teyzeye sadece bir “pazar pazarlıyı verdim”  o kadar.

Sonra ikisi de rahmetli oldu.

Bu anıyı niye anlattım biliyor musunuz?

Son dönemde “çözüm süreci”nde, akil insanlarımız her bölgede temas kuruyor. Marjinal ve kendini bilmez provokatörlerin dışında Orta Anadolu'da kurdukları temasları takip etmeye çalışıyorum. İnsanlar “bölünme ve Türklük” hassasiyeti konusunda yakıcı eleştiriler getiriyor.

Anadolu insanı kanaatken ve metanetlidir.

“Devlet” der!

 “Millet” der!

“Allah” der!

Ak Parti en geniş kapsamlı istişare toplantısını hafta sonu Kızılcahamam'da yapıyor.

Bu vesile ile, “çözüm Süreci”nde Doğu ve Güneydoğu'nun hassasiyetlerini; Kürt kardeşlerimizin hassasiyetlerini gözetmek ne kadar boynumuzun borcu ise, “kanaatkar” Anadolu insanlarının da hassasiyetlerini gözetmek gerekir diye düşünüyorum.

Barış ve kardeşlik, birbirimizi anlamaktan geçer.

Kalın sağlıcakla.

Hasan Öztürk - Haber 7

hasan.ozturk@ulketv.com.tr

twitter: @hasanozturke

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat