Resti gören Erdoğan ceketi çıkardı
- GİRİŞ25.06.2013 09:31
- GÜNCELLEME25.06.2013 09:31
Aynı şekilde Melih Gökçek'in televizyonlarda “Gezi” olaylarının arka planını anlatırken ceketsiz canlı yayınlara katılmasına da dikkat ettiniz mi?
Milletin karşısına ceketsiz çıkılmasının veya televizyon ekranlarına gömlekle çıkılmasının acaba bir anlamı var mı?
Bence var!
Neden var, elbet söyleyeceğim.
Ama önce biraz sabır!
Başbakan Tayyip Erdoğan ile Melih Gökçek'i ilk kez 1994 yılında televizyonlarda gördüm.
İki genç siyasetçi olarak…
Ve iki büyük şehrin belediye başkanlığına aday siyasetçiler olarak..!
Öyle hazırlıklı geliyorlardı ki açık oturum ve tartışma programlarına…
Mutlaka dosyalar, çantalar ve arkada kadraja girmeyen danışmanlarla birlikte.
Ve o seçimde Tayyip Erdoğan İstanbul'da, Melih Gökçek Ankara'da seçimi kazandı.
Susuzluk ve çöp yığınlarıyla boğuşan İstanbul ile hava kirliliği ve alt yapı yoksunu Ankara o tarihten sonra bambaşka bir yönetim anlayışıyla yönetildi.
CEKETLER ÇIKTI!
Başbakan Erdoğan, son yurt dışı gezisinden döndükten sonra hızla “Milli İradeye Saygı Mitingleri” düzenliyor.
Dikkat ettiniz mi, Erdoğan mitinglerde ceketini çıkartıp konuşuyor!
Aynı şekilde şu günlerde televizyon ekranlarında “Gezi” olayının “Dışarının bir tezgahıdır” söylemiyle anlatan Melih Gökçek de, ceketi çıkartıp ekranda boy gösteriyor!
Başbakan Erdoğan şunu biliyor:
İktidarın liderine yani kendisine “şah çekilmiştir..!”
Bu aşamada yapılacak tüm uzlaşmacı tavırlar ya da vurdum duymazlık, “çeneye yenen yumruğun” vücudun başka yerlerine de vurulmasına neden olacaktır.
O halde mutlaka, “şah çekenler”le anlayacakları dilden mücadele etmektir.
Başbakan Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin birliğine, çözüm sürecine, Türkiye'nin bağımsızlığına karşı “şah çekenler”le mücadeleyi seçmiştir.
2007'nin 27 Nisan'ında askerin verdiği e-muhtırayı püskürten Erdoğan, “seçim” diyerek millete gitmişti.
Şimdi de “Gezi” bahanesiyle meşru hükümeti düşürmeye yeltenmiş tüm güçlere karşı, millete kendini emanet ederken, “ceketini çıkarmış” ve ilk anda yapılan hamleye dik durarak karşılık vermiştir!
Ceket çıkmasaydı ve “restinizi gördüm” denmeseydi, bugünlerde çok daha kaotik bir ortam görecektik Türkiye'de.
Remzi Ketenci dostum dün gece bir twit attı.
“Gezicilerden tanıtıma büyük destek. Olaylar devam ederken ABD'de bulunan arkadaşlara ‘İç savaştan mı kaçtınız... Yazııık' diyenler olmuş” diye.
BBC'nin, Der Spiegel'in, CNN İnternational'ın, El Cezire'nin yayınlarını tekrar hatırlatmayacağım.
Ancak, Lufthansa için devreye girip, “Siz Batı'ya uçmayın, Doğu'ya uçun, Batı'yı bize bırakın” diye THY için Türkiye ile pazarlığa tutuşan Alman Şansölyesi Merkel'in “Türkiye karşıtlığına bakın” yeter!
(Taksim Platformu'nun 3'cü Havaalanı yapılmasın tehdidini bu bağlamda düşünün HÖ)
Ya da Ülke tv'de iki gündür yayınlanan haberde yabancı uyruklu bir kadının polis TOMA'sının hemen önünde el işaretleri ve kırık İngilizcesi ile göstericileri nasıl yönlendirdiğine bakın yeter..!
Toparlıyorum.
1994 yılında kendilerini anlatmak için televizyonların tartışma ve açık oturum programlarına katılırken iki genç büyükşehir belediye başkanı adayı olan Tayyip Erdoğan ve Melih Gökçek bugünlerde ceketleri çıkartıp “oynan oyuna” karşı civanmert bir şekilde vuruşuyorlar.
Başbakan Erdoğan kurulan tuzağı görmüş durumda.
Melih Gökçek de bu işin “silahşörlüğüne” soyunmuş durumda.
En son Samsun mitinginde, “Milyonlarca tiwitlerine bizim bir besmelemiz yeter” diyen Başbakan Erdoğan'a benzer bir açıklama da Melih Gökçek'ten geldi.
Gökçek dün gece TRT Haber'de, göz yaşları içinde şöyle dedi, “Hırsımdan gözlerim doldu. Ancak biz iman etmişiz. Rabbim istemezse hiçbir şey olmaz! Biz Allah'tan başka bir şeyden korkmuyoruz.”
Görünen o ki bu yaz çok sıcak geçecek.
Bir kıssa ile bitirelim.
Hz. İbrahim mancınık ile ateşe atıldığında, ağzında bir damla su ile yürüyen karıncaya sorulmuş.
“Bu bir damla ile mi ateşi söndüreceksin?”
Karıncanın cevabı çağları aşan mesaj ile dolu:
“Hiç olmazsa yönümüz belli olsun!”
Lakin daha da önemlisi var!
Biz inanırız ki,
Hz. İbrahim ateşe atıldığında Rabbinin izni ile ateş O'nu yakmamıştır!
Herkesin bir hesabı var.
Allah'ın da!
Ve O hesabı kolay görendir!
Kalın sağlıcakla.
Hasan Öztürk - Haber 7
hasan.ozturk@kanal7.com
Yorumlar12