“Ben sana teşvik isteyemezsin demedim, harçlık isteyemezsin dedim”
- GİRİŞ18.10.2013 08:58
- GÜNCELLEME18.10.2013 08:58
Bir geleneği yaşatmak için bayram harçlığı isterse anormal; öyle mi?
Konumuzu anladınız.
Başbakan'dan bayram harçlığı isteyen TGRT muhabiri Sultan Akten üzerinden gazetecilik dersi vermeye yeltenen tekelci gazeteciler.
Tekelci diyorum zira bu adamlar ya da bu kadınlar, gazeteciliğin sadece kendi tekellerinde olduğunu zanneder.
Kendi yaptıklarının tamamına “meşruiyet” kılıfı bulurken, “yandaş” diye yaftaladıklarının yaptıklarını aşağılar.
Bunlardan bir tanesi Kadri Gürsel!
Kadri Gürsel, TGRT muhabirinin Başbakan Erdoğan'dan bayram harçlığı istemesini ve Başbakan'ın bu güzel adeti sürdürme adına çıkartıp harçlık vermesini diline dolayıp “yandaş” medyaya gazetecilik etiği dersi vermeye kalkıştı!
27 Mayıs düzeninin gazetecilere sunduğu yasal “rüşvetlerin” tamamına sahip olan Kadri Gürsel, “harçlık meselesini” diline dolamış.
Kadri Gürsel'e birkaç sorum var:
Benim de içinde bulunduğum bir kafile ile Amerika'da katıldığı gezinin “ne maksatla” yapılmıştı?
O gezi ile hangi gazetecilik faaliyetini yapmıştık?
Ve o gezinin tüm masraflarını kim ya da hangi kurum karşılamıştı?
Diyeceğim o ki, 200 tl'yi oradaki tüm arkadaşlarıyla paylaşmak zorunda kalan “harçlıkçı” muhabir ile kıyaslandığında 10 bin dolarlık Amerika gezisi ne ola ki?!
Benim açımdan bir geleneği yaşatmak maksadıyla “harçlık istenmesi” de, bir kafile ile yurt içi ya da yurt dışı seyahatine çıkmak da gazetecilik etiği açısından normal.
Ancak, o tür gezilere katılmakta sorun görmeyenlerin “harçlık” meselesini diline dolaması en hafifinden “çifte standart”tır.
Bir hatırlatma da yakın tarihle ilgili olsun!
Hürriyet gazetesinin eski Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök, zamanın Başbakan'ı Mesut Yılmaz'dan patronunun karton fabrikası için “teşvik” istemişti hatırlıyor musunuz? Teşvikin gecikmesine sinirlenip “ana avrat” küfretmesi de cabası!
Diyeceğim o ki, “deveyi amuduyla götürmek” gazetecilik etiği olacak…
Bir bayram geleneğini yaşatmak maksadıyla yapılan “çocuksu” bir çıkış yerden yere vurularak gazeteci dersi verilecek!
Anlamadınız mı hala, sizin devriniz bitti!
Gazetecilik sizin tekelinizde değil artık!
Siz önce belediye başkanlarından ucuza kapattığınız “arsalar”, “daireler”, hanut geziler ve binlerce dolarlarla ifade edilen hediyelerin hesabını verin!
Fatih Çekirge senin de kulakların çınlasın!
Kalın sağlıcakla.
Hasan Öztürk - haber7
Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol