Yeni Şafak'ı andıçlamak
- GİRİŞ23.12.2013 07:43
- GÜNCELLEME23.12.2013 07:43
Hatırlayın..!
BİR ÇEVİK ANDIÇ HİKAYESİ: ALÇAKLARI TANIYALIM
1998 yılında PKK terör örgütünün iki numaralı adamı Şemdin Sakık Kuzey Irak'tan Türkiye'ye getirilip, sorguya alınmıştı.
Daha sonra, Sakık'ın ifadesi olduğu öne sürülen bilgiler Hürriyet ve Sabah gazetesine servis edildi.
25 Nisan 1998 tarihli Hürriyet gazetesi, “Sakık'tan dehteş itiraflar” başlığıyla,
Sabah ise “Sakık'tan şok iddialar” başlığıyla haberi duyurdu.
Dönemin Hürriyet baş yazarı Oktay Ekşi'nin “Alçakları tanıyalım” başlıklı baş yazıyı yazdığı günü söylüyorum..!
Hani o baş yazar ve o iki gazetenin, Cengiz Çandar'ı, Mehmet Ali Birand'ı, Akın Birdal'ı, Mehmet Barlas'ı, Mehmet Altan'ı PKK'ya yardım etmekle itham ettiği günü diyorum..!
Şemdin Sakık'ın ifadelerinde PKK'ya para karşılığı yardım ettiği öne sürülen bu isimlerden İnsan Hakları Derneği Başkanı Akın Birdal bir suikaste uğramış ve ağır yaralanmıştı.
Cengiz Çandar, Mehmet Ali Birand gibi yazarlar işini kaybetmişti..!
Cengiz Çandar'a, Mehmet Barlas'a kapılarını sonuna kadar açan kuruluş ise Yeni Şafak'tı; hatırlayın!
Neyse…
Bir süre sonra mahkemeye çıkan Sakık, ifadelerin kendisin ait olmadığını söyledi.
Gazeteci Nazlı Ilıcak da Çevik Bir ve Erol Özkaskan'ın bir “andıç” ile Sakık'ın ifadelerini değiştirdiğini ortaya çıkardı.
“BENDEN 1 MİLYON DOLAR İSTEDİLER”
Ve bu olay yakın tarihimize “Andıç vak'ası” olarak geçti..!
Şimdi yeni bir “andıçlama” ile karşı karşıya olduğumuz hissine kapıldım dün Hürriyet gazetesini birinci sayfasını görünce..!
Hürriyet gazetesinin manşetinde Rıza Zarrab'ın ağızından “Benden 1 milyon dolar istediler” ifadesi vardı.
Spotta ise Zarrap'ın ifadesi olduğu öne sürülen şu ifadeler yer buldu:
“Bir gün Yenişafak gazetesinden aradılar. ‘Ekonomi yazarıyım' dedi. İran'a 87 milyar Euro ihracat yaptığım ve kara para akladığımı sorduklarında yorum yapmayacağımı, avukatımın cevap vereceğini söyledim...
Eğer parayı, yani 1 milyon doları vermezsem haberi yayınlayacaklarını söylediler. Buna dair elimde ses kayıtları var.”
Zarrab'ın resminin hemen altındaysa, “Yeni Şafak iddiaları yalanladı” diye bir kutu vardı. Ancak spottaki ima bile “eşeğin akına karpuz kabuğu kaçırmaya” yetti.
“MAHKEME ER MEYDANIDIR”
Profesör Ersan Şen'in çok sevdiğim bir sözü var: “Mahkeme er meydanıdır. İddialar, savlar, polis tutanakları falan… Hepsinin ortaya çıkacağı yer mahkeme salonudur, orası er meydanıdır” der sıklıkla.
Zarrab'ın içeride başına bir şey gelmezse elbette nasıl olsa mahkemeye çıkacak. Mahkemede, polis ve savcıya verdiği ifadeyi ya kabul edecek ya da “gerçek” ortaya çıkacak!
Yeni Şafak'ın internet sitesinde yayınladığı ve mahkemeye sunmaya hazırlandığı ses kaydını dinledim.
TÜRKİYE'NİN BİRİKİMİ YENİ ŞAFAK
Konunun bambaşka bir şey olduğunu düşünüyorum…
Muhtemel ki Hürriyet yöneticileri de olup biteni biliyor.
Yakın geçmişimizdeki “andıçlam”nın bir benzeri bu kez Yeni Şafak gazetesi için yapılıyor.
Er ya da geç, “Benden 1 milyon dolar istediler” sözünün altındaki gerçeği öğreneceğiz..!
Öğrendiğimizde konuyu yeni bir “andıçlama vak'ası” olarak tarihe kaydedeceğiz..!
Yeni Şafak'ın neden bu “inanılması güç” bir yafta ile hedefe konmuş olmasını anlamayanlara da Gezi ve Mısır darbesi sürecindeki manşetlerine bakmalarını öneriyorum..!
“Türkiye'nin birikimi” Yeni Şafak'ı selamlıyorum..!
Yorumlar1