Taze gelinimizin koynundan çıkıp, kara madenin dibine çöküp öldük..!

Kızımızın kaynattığı bir tas çorbayı içip; besmele ile çıktığımız evimizin kapısına, tabutla gelip öldük..!

Yırtık çorabımızı “nasıl olsa madende kirlenecek” deyip çizmenin içine giydik, kapkara havayı teneffüs edip öldük..!

“Allah'a ısmarladık diyerek” çıktığımız evimize, “Allah rahmet etsin” diyen dualarla geri döndük; öldük..!

Soma'da “öldük.”

Soma'da fiziken öldük…

Soma'da ruhen öldük…

Soma'da vicdanen öldük…

Soma'da cümleten öldük..!

Maden ocağında ölenlerimiz bu ölümün en masumları..!

Zira onların ölümü kendi iradelerinin dışında bir ölüm..!

Oysa vicdanları ölenler…

Ruhları ölenler…

İnsanlığı ölenler…

Kendi ölümlerine kendileri karar verenler..!

Madende ölenler, masum ölüler…

Madende ölenlerin ölümleri üzerinden vicdanlarını, ruhlarını, insanlıklarını öldürenler zalim ölüler!

Soma'da yaşadıklarımız teknik ve serinkanlı bakıldığında, bir iş kazası!

Kurtarılmayı bekleyenler…

Hayatlarını kaybedenlerin toprağa verilmesi…

Ailelerin durumu filan bunların hepsi teknik meseleler.

Serinkanlıca halledilecek meseleler..

Oysa Soma ile birlikte bir şey daha oluyor memleketimizde..

Ya da daha doğrusu “insanımızın ruh halinin ne olduğunu” göstermesi açısından Soma bize büyük ders!

Soma'da madende insanlarımız öldü.

Soma'daki madende “Ne oldu da bunlar oldu?” sorusuna cevap verilmek zorunda elbette ama;

“Ne oldu da bizim insanlarımız bu vicdansız, duyarsız, ölüm üzerinden siyaset güder, ölüm üzerinden kin kusar, ölüm üzerinden nefretini boca eder oldu?” sorusu çok daha yakıcı.

Ateş düştüğü yeri yakıyor..!

Soma'da madende can veren bir işçinin evine, ocağına ateş düştü. Ve o ateş yıllarca o evde yanacak.

Lakin yakıcı bir gerçek daha var, bugünler geçtiğinde o maden ocağı yeniden üretime açıldığında o ateş düşen ocakların erkekleri yine o maden ocağına girmek için iş başvurusunda bulunacak..!

Bu yakıcı gerçeklik burada öylece dura dursun.

Öbür meseleye geri dönelim.

Soru şu: Soma'da ölen insanlarımızın ölümü üzerinden, vicdanlarını öldüren, ruhlarını öldüren, insanlıklarını öldürenler ne zaman türedi bu memlekette?

Milletimizin başı sağ olsun!

Rabbim bir daha böyle acılar göstermesin!

Vicdanları ölmüş olanlara Allah müstehaklarını versin!

Hasan Öztürk - Haber7

hasan.ozturk@ulketv.com.tr