Soma'yı unutmadan Bosna'nın acısını paylaşmak
- GİRİŞ20.05.2014 07:58
- GÜNCELLEME20.05.2014 07:58
Gazi Hüsrev'in bahçesinde gördüğün Boşnakların yüzüne bakarken “buralar bizimdi” edasıyla gülümsemek kolay..!
Aliya'nın Kovaçi şehitliğindeki kabrine gittiğinde duaların ardından Sarayova'ya doğru baktığında “Ey gidi ecdat at sırtında buralara kadar gelmişsin” hayıflanması kolay..!
Savaş hikayeleri dinleyip, “Tünel'de fotoğraf çektirip” hediyelik eşya satıcılarından “imitasyon makinalı tüfek mermisinden yapılmış kalemlerden” almak kolay..!
Ferhatoviç'te “cebabi”, Ablalarda “bürek” yemek kolay..!
Hüseyin'in çay evinde tropik çaylar içmek, Milaçka'nın kenarında sigara tüttürmek kolay..!
Moriçhan'da nargile höpürdetmek, Sebil'de “su içme pozu” vermek kolay..!
Blagay'da Buna'nın suyundan içmek, oturup alabalık yemek, Sarısaltuk tekkesine turistik gezi yapmak kolay..!
Neretva'nın rengine, Mostar Köprüsü'nün estetiğine hayıflanmak kolay!
Koski Mehmetpaşa'nın avlusundan arka fonda Mostar Köprüsü olan fotoğraf çektirmek kolay..!
Velhasıl, elini kolunu sallaya sallaya, Bosna'da turistik gezi yapmak kolay..!
Zor olana talip olacaksın ki, gün geldiğinde kolay olanın keyfini çıkarasın!
Xxx
Zor olan, daha henüz fetih gerçekleşmeden, Bosna'nın batısına kadar ulaşıp Blagay'a tekkeyi kuran Sarısaltuk'un ruhudur..!
Zor olan, at sırtında çıktığın fetihte, Sarayova'ya girdiğinde, “Bosna'nın rahipleri emin olun” diye “ferman” buyuran Fatih Sultan Mehmet'in ruhudur..!
Zor olan, çöküş sürecinde “buralar kan gölüne dönmesin” diyerek Bosna'yı Avusturya-Macaristan İmparatorluğu'na terk ederken, “Bir gün geliriz” diyenleri “Bir gün gelesiniz diye bekleyebilmektir!”
Zor olan, Sırp ve Hırvatların son yüz yılın en büyük katliamına sahne olan Bosna'ya, gidip orada öylece şehit olan başta Selami Yurdan gibi gençlerin ruh halini anlayabilmektir..!
Zor olan, “Aliya'nın emaneti Bosna”ya, canıyla, malıyla ruhuyla destek verebilmektir.
Zor olan, Bosna'nın acılarını paylaşabilmektir!
Xxx
Bu millet büyük bir millettir!
Soma'daki facianın acısı henüz taptazeyken Bosna'dan acı haber geldi.
Bosna, 120 yılın en büyük sel felaketine maruz kaldı.
Sırbistan'da da sel felaketi yaşanıyor.
Ama Bosna'nın daha çok ilgiye, daha çok yardıma ihtiyacı var.
Zira Bosna savaş sonrası imzalanan saçma sapan Dayton Barış Anlaşması'nın yüzünden “devlet otoritesinin” en zayıf olduğu bir ülke.
Zira Bosna, Balkanların en zayıf ülkesi…
Zira Bosna, “bizim yardımımıza” gerçekten muhtaç bir ülke!
Savaş sürecinde nasıl ki onca olumsuzluklara rağmen Bosna'ya ulaştıysak, bugün de oraya ulaşıyoruz.
Bosna'daki sel felaketini Ömer Çetres'in başında bulunduğu Anadolu Ajansı Balkanlar Temsilciliği dünyaya duyurdu.
İlk yardımı Zülküf Oruç'un Koordinatörlüğündeki TİKA Sarayova yaptı Boşnaklara.
En acil ve en anlamlı yardımı Uluslararası Saraybosna Üniversitesi'nin öğrencileri yaptı..!
Harçlıklarını bir araya getirip ilk gün yiyecek, içecek ve giyim yardımı için seferber oldu öğrenciler.
İHH sivil ilk yardım kuruluşu olarak koştu Bosna'ya..!
Şimdi, Kızılay, Deniz Feneri ve bir çok sivil toplum kuruluşu Bosna'ya yardıma koşuyor!
Büyük millet olmanın gereğini yerine getiriyor Türkiye..!
Zor olanı seçiyor.
Kolay olanı değil zor olanı…
Soma'yı unutmadan Bosna'ya koşuyor Türkiye..!
Zira Bosna bizim için, kardeşten ötedir..!
Bosna'da şu anda 1 milyon insan evsiz. 100 bin ev kullanılamaz halde. Temiz su bulmak her geçen gün zorlaşıyor. Ölü sayısı artıyor.
Dahası savaş zamanından kalma mayın tarlaları sel nedeniyle yer değiştirdi.
İmha edilmesi yüksek maliyet getirdiği için bugüne kadar döşendikleri yerlerden çıkarılamayan mayınlar, sel felaketinden sonra “serseri mayın” haline geldi ve artık tüm Balkanların sorunu.
Geçmiş olsun diyorum. Rabbim bir daha göstermesin diyorum.
Bugün zor olanı yapalım ki yarın kolay olanı isteyebilelim diyorum..!
Yorumlar1