Bosna’da Aliya’nın ismini silme gafleti

  • GİRİŞ30.06.2014 08:34
  • GÜNCELLEME30.06.2014 12:56

Yıllardır gelip giderim!

Her fırsatta buraları yazıp çizerim…

En son Mayıs ayındaki sel felaketi vesilesiyle yazmıştım.

Buralardan değilim; lakin buralara gönül verenim..!

Buralar dediğim Bosna-Hersek ve elbet Sarayova’dır.

Bu kez Bosna’ya kara yoluyla geliyorum.

Sırbistan’dan uzunca bir yolculuk sonucunda o muazzam doğal güzellikler ve güzelim kasabalar arasından ulaştım Vişegrad’a.

Vişegrad’ın silüeti elbette Drina Köprüsü!

Sokollu Mehmet Paşa’nın memleketine armağanı. (Bugünlerde TİKA tarafından restore ediliyor)

Vişegrad’tan Sarayova’ya uzanan yolda, yaklaşık 40 tünel var. Tamamı Tito döneminde inşa edilmiş.

O tünellerde Bosna savaşı sırasında büyük trajediler yaşandı. Yüzlerce masum Boşnak o tünellerin ya girişinde, ya içinde katledildi. Zira Doğu Bosna’daki Sırpların zulmünden Sarayova ve nispeten daha güvenli bölgelere göç etmek isteyenlerin tek güzergahı bu yoldu. Bu yolda binlerce Müslüman Boşnak hayatını kaybetti.

Şimdi ben solumda turkuaz renkli Dirina ile yol alıyorum; zihnim savaş zamanındaki o vahşet anlarında..!

Neyse!

xxx

Sarayova’ya bir akşam vakti ulaştım.

Her gelişimde yeni bir sürprizle karşılaşıyorum burada.

 Her geçen gün sanki Saraybosna yüz yılların birikimini yavaş yavaş tüketiyor.

Başçarşı artık sadece turistik bir merkez.

Yeni şehir AVM’lerle şekilleniyor.

İşsizlik yüzde 50’ler seviyesinde ama trafiğe çıkan otomobil sayısı her geçen gün artıyor!

Bir para var ama ne kaynağı belli, ne miktarı!

Yoğun bir trafik sorunu Sarayova’yı sarmış..!

Yani ki Sarayova ruhunu kaybediyor; hissediyorum.

Kalbim o yüzden buruk.

xxx

Aliya İzzetbegoviç Bosna’nın efsane lideri benim için hala.

Ömrünü memleketine adamış bir bilge adam o!

Kovaçi şehitliğindeki kabrine varıp da duaya durduğumda, Aliya’nın izinin Bosna’dan yavaş yavaş silindiğini düşünüyorum; yazık!

Yıllarca Moriçhan’a gidip de üst kattaki Bladi Müselmani (Genç Müslümanlar) bürosunu ziyaret etmemek olmazdı Türkiye’den gidenler için.

Lakin artık Moriçhan Divan Cafe’den ibaret.

Yani ki nargile, çay, kahve!

Üst katta ne var kimsenin umurunda değil.

Diyeceğim o ki, Bosna’nın ortak değeri Aliya İzzet Begoviç’in ismi her geçen gün hem hafızalardan hem sokaklardan siliniyor; üzülüyorum!

Ocak ayında bizdeki Gezi kalkışması benzeri olaylar yaşandı Bosna-Hersek’te. İlginç olanı, Boşnakların yaşadığı şehirlerde oldu olaylar.

En acıtıcı kısmıysa, “Devlet arşivlerinin” yakılmasıydı.

Bosna-Hersek’in kurucu bir anayasası olmadığı için “devlet otoritesi” ya da “kamu otoritesi” çok kırılgan.

Bu kırılgan alanı doldurmaya niyetli çok fazla ”illegal” oluşum var bugünlerde Bosna’da..!

Almanların, Amerika’nın ve Rusya’nın aktif ablukası da cabası.

Bütün bunları düşündükçe yüreğim burkuluyor.

xxx

TİKA’nın restore ettiği Mevlevihane’den Ülke TV’de yayınlanan Açık Deniz programı için Sarayova’dayım bu kez.

Sadık Yalsızuçanlar, Mustafa Tatçı, Ömer Tuğrul İnançer ve Amine Şilyak Yesenkoviç ile serin bir Bosna gecesinde yayın yapıyoruz.

Konumuz, Balkanlarda İrfan Ocakları!

Sarısaltuk’tan, Ayvaz Dede’ye Balkanları mayalayan erenleri konuşuyor, anıyor, feyz alıyoruz. TİKA İnsan Kaynakları Daire Başkanı Zülküf Oruç mihmandarımız..!

Xxx

Ocak ayındaki mini kalkışma ve mayıs ayındaki sel felaketi Bosna’nın dışarıdan görünümünde negatif bir etki bırakmış.

Turist sayısında azalma yaşanıyor.

Oysa Bosna’daki sel felaketinin izlerini Türkiye’deki birçok belediye ve kamu kurumu bizzat silmek için seferber oldu ve başarılı da oldu.

Diyeceğim o ki, Bosna’ya günü birlik bile gidebilirsiniz ve o gidişte bile oraya katkı verebilirsiniz.

Neyse?

Xxx

Bosna’ya Vişegrad’tan yani ki doğudan giriş yapmıştım,  güneyinden Trebinje’den terk ediyorum. Trebinje’de yine Sokollu Mehmet Paşa’nın  emri ile yapılan taş köprüyü görüyorum içim coşkulu…

Trebinje’de bir kahve molası verdiğimde ne kadar kapalı bir toplum olduğuna şahit oluyorum.

Neredeyse tamamı ırkçı Sırplardan oluşan şehirde beni ve ailemi görenlerin nasıl da yadırgadıklarını şaşkın bakışlardan anlıyorum.

Neyse!

Karadağ üzerinde önce Arnavutluk’a oradan Kosava’ya uzanan gece yolculuğuna çıkıyorum.

Bosna’da, bu kez edindiğim tecrübelerle ince bir sızıyla sınırdan çıkıyorum!

(Yarın Şar Dağlarında Yetimler Kalesi)

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat