Erdoğan’ın oyu Türkiye’nin kaderini değiştirecek

  • GİRİŞ05.07.2014 09:58
  • GÜNCELLEME05.07.2014 10:57

İHSANOĞLU’NUN “BEN BİLDİĞİNİZ GİBİ DEĞİLİM” DEME ÇABASI

Zafer işareti…

Hünkar’ın sandukasına el sürmeler…

Ve “Nazım’ın eserini tercüme ettim” cümleleri..!

Ekmeleddin İhsanoğlu’nun Cumhurbaşkanlığı yarışındaki kurgusal davranış ve söylemleri.

Anıtkabir ziyaretinde İnönü’nün mezarına da uğraması…

Atatürk tartışmasına bodoslama dalması filan başka fasılda kaldı;

Ekmeleddin İhsanoğlu’nun hele bir de Sivas Katliamı’na dair sözleri var ki işin tuzu biberi.

Başbağları da anıverseydi eh biraz kurtaracak gibiydi ya neyse..!

Ekmeleddin İhsanoğlu diğer iki adaydan yani ki Recep Tayyip Erdoğan ve Selahattin Demirtaş’tan çok belirgin özelliklerle ayrılıyor.

Zira kendileri “devlet adamı”ymış mesela..!

Diğer iki aday siyasetçi” ya hani!

Neyse!

Yıllar önce Köksal Toptan DYP liderliği için Demirel’in yedeğinde yürümeye başlayınca kullandığım bir cümle geldi aklıma: “Devlet naftalinleyip çeyiz sandığına koyduğunu çıkartıyor bugünlerde!”

Gerçekten de Ekmeleddin İhsanoğlu sanki bugünler için naftalinlenip çeyiz sandığında saklanmış birileri tarafından.

Birileri dedimse anlayın artık.

Sisi’ye Blair danışman olmuş!

ERDOĞAN’IN KULLUK İDRAKİ

Recep Tayyip Erdoğan’ın “Alemlerin Rabbi olan Allah’a hamdolsun” cümlesiyle başlayan ve Fatiha ile sona eren konuşmasının içerdiği vizyonu bir yere not etmek kaydıyla devam edelim.

Selahattin Demirtaş’ın kendi kimliği ve kendi partisinin önerisiyle adaylığı ise Türkiye’nin nereden nereye geldiğini işareti değil mi sizce de?

Zira, “Kürt yoktur, Kürt dedikleriniz dağlı Türklerdir” anlayışından. Türkçe bilmeyenlere zorla “Andımızı ezberletmeye kadar dün yaşadığımız “inkar” politikasından, “Kürt kimliği ile” cumhurbaşkanlığına adaylığını açıklayan bir siyaset adamı noktasına geldi Türkiye!

Selahattin Demirtaş’ın Cumhurbaşkanlığı’na aday gösterilmesi Kürt sorunu konusunda Türkiye’nin büyük bir kazanımıdır.

Gelelim Recep Tayyip Erdoğan’ın adaylığına.

Ömrü siyasi mücadeleyle geçmiş bir isim Tayyip Erdoğan.

Siyasi mücadelesi boyunca, birçok kez önü kesildi; yürüyüşü durduruldu!

Lakin her defasında sabırla, inatla ve asabiyetle engelleri aştı.

Bazen sustu aştı…

Bazen bağırdı aştı…

Bazen yürüdü aşt…

Bazen atladı aştı…

Bazen eğildi aştı!

Ama mücadelesinin önündeki engelleri her defasında aştı!

Mücadeleyi kazanmasının şifresi, “La galibe İllallah” düsturuna inanması sanırım!

Erdoğan’ın tevekkülü, yaratıcı ile kurduğu ünsiyet onun her defasında önüne çıkartılan engelleri aşmasına neden oldu.

Şimdi Türkiye Cumhuriyeti’nin 12’nci Cumhurbaşkanı olma yolunda ilerliyor.

“Olamazsın, edemezsin, yapamazsın” diyenlere kulak asmayın siz!

Asıl mesele şu: Recep Tayyip Erdoğan bazı engelleri “fiili durum” oluşturarak aştı.

Bu sefer de Ağustos’ta Cumhurbaşkanı seçildiğinde Türkiye’de yeni bir fiili durum oluşacak.

Hele Erdoğan oyların yüzde 54’ünü alırsa o zaman Türkiye ister istemez “rejim” meselesini gündemine alacak.

Sonuçta Türkiye’yi Anadolu’ya hapseden o akılın bize dayattığı “parlamenterimsi” rejim değişecek.

Zira Türkiye yakın gelecekte “Başkanlığı”, “Yarı Başkanlığı”, “Federasyonu” konuşmak zorunda kalacak.

Korkmayın bu tartışmalar Türkiye’yi bir yere taşıyacak.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Ağustos’ta alacağı oy oranı Türkiye’nin yakın geleceğini değiştirecek.

Bütün veriler, cumhurbaşkanı seçilmesi yönünde hiçbir engel yokmuş gibi görünmesine rağmen, Erdoğan’ın “aday tanıtımı”, propaganda dönemine hazırlanış biçimiyle işi ne kadar ciddiye aldığını gösteriyor.

Çünkü biliyor, “önce tedbir” sonra “tevekkül.”

Memleketimiz için hayırlı olsun!

Kalın sağlıcakla.

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat