Cumhurbaşkanlığı seçimi aynı zamanda CHP Genel Başkanlığı seçimine dönüşüyor olabilir mi?
- GİRİŞ29.07.2022 07:59
- GÜNCELLEME29.07.2022 07:59
Bu köşeyi takip edenler elbette hatırlayacaktır. CHP’de önemli bir odak haline gelen “10 Aralık Hareketi” bir şekliyle Kemal Kılıçdaroğlu’nu cumhurbaşkanı adayı olarak sahaya sürmek istiyordu ve başardı.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun yakın bir gelecekte 6’lı masanın ortak adayı olma ihtimali de artıyor. CHP içindeki iki önemli aday adayı artık neredeyse denklem dışı. İstanbul’un Belediye Başkanı, Habertürk’te Fatih Altaylı’nın programına sadece, “Ben genel başkanımın neferiyim” demek için çıkmış. O artık gelecekte CHP genel başkanı ya da gelecekte cumhurbaşkanı adayı olma hayaliyle birlikte İstanbul’a geri dönmüş görünüyor.
Mansur Yavaş ise İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener ile geliştirdiği perspektifte sonuna kadar elim güçlü olsun derdinde. Fakat o ilişkide kim kimi araçsallaştırıyor pek belli değil!
Meral Hanım’a yine bir kadın siyasetçi olan HDP eş Başkanı Pervin Puldan’dan okkalı bir ayar geldi. “Cumhurbaşkanlığı adaylığını desteklemiyoruz” dedi. Bu çıkışın sadece Akşener’e değil, Akşener’in olası aday göstermek istediği isimlere de yapılmış olduğunu düşünüyorum.
Edirne Cezaevi’ndeki eski eş Başkan Demirtaş ise, artık iyiden iyiye İstanbul’un Belediye Başkanı’ndan, CHP Genel Başkanı’na dümeni kırmış görünüyor.
Böyle bir tabloda kim daha kazançlı çıkar sorusu elbette sorulmalıdır. Özellikle de CHP’de.
CHP’DE GENEL BAŞKANLIK YARIŞI CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİYLE ATBAŞI GİDİYOR
Bize göre, CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun ömrünün son baharında cumhurbaşkanı adayı olarak finale çıkması kendisi açısından bir kazançtır. Ama kazanma şansı var mıdır? Açıkçası zor görüyorum.
Kılıçdaroğlu’nun adaylığının pekiştirildiği gün CHP’de yeni genel başkan adayları ortaya çıkacaktır. Hatta şimdiden kafa gösterenler var. Bu konuda hakkını teslim etmem gerekiyor Oğuz Kaan Salıcı, teşkilatlar üzerinden alttan alta en güçlü aday olarak öne çıkıyor.
Zaten 10 Aralık Hareketi’nin başat aktörü olarak CHP’ye eklemlenmişti. En büyük destekçisi CHP İstanbul İl Başkanı (bugünlerde yasaklı olduğu için sessizlik içerisinde) Canan Kaftancıoğlu.
İstanbul’un Belediye Başkanı’nın karlar altında İngiliz Büyükelçi ile balıkçıda ortaya çıkması ve ardından Ramazan Bayramı’nda Karadeniz turuna çıkarken yanına aldığı gazeteciler nedeniyle CHP’li sanatçı ve gazeteciler tarafından yerin dibine batırıldığı günleri hatırlayın… O gün sessiz kalan Kemal Kılıçdaroğlu, Canan Kaftancıoğlu’nun cezasının onandığı gün apar topar İstanbul’a koşmuştu. Kılıçdaroğlu kendisinin cumhurbaşkanı adaylığına verilen desteğe karşılık Kaftancıoğlu’na destek verdi.
***
CHP’nin cumhurbaşkanı adayı yani Kılıçdaroğlu 6’lı masanın ve HDP’nin ortak adayı olmak için oyun kuruyor. Söylemi değişti. Partisini, HDP ile tezkere ve dokunulmazlıklar konusunda aynı hizaya çekti. Erdoğan ile girdiği polemiklerde muhtemel rakiplerinden çok daha öne çıkmayı başardı.
En son, Kızılcahamam’da, “Adayımızın özellikleri” diye başladığı cümlede, “Ahlaklı, devleti bilen…” diye devam eden ifadeler kullandı.
O ifadeler tartışılırken Balıkesir’de, “Bay Kemal demek ahlaklı olmak demek. Bay Kemal demek devleti bilmek demek” diyerek tarif ettiği adayın kendisi olduğunu bir kez daha ilan etti.
***
6’lı masanın küçük ortaklarının elleri kolları bağlı. O nedenle Kılıçdaroğlu’nun adaylığı konusunda küçüklerin tavrının pek önemi yok artık. Ama İyi Parti’nin alacağı tavır önemli. Bu noktada bir süre önce İstanbul’un Belediye Başkanı’nı satranç tahtasındaki herhangi bir taş gibi kullanan Akşener, şimdi de Ankara Belediye Başkanı Yavaş’ı kullanıyor.
Akşener, adayın belirlenmesinde mutlak söz sahibi olmak istiyor.
Yani, Kılıçdaroğlu’nun tek ikna etmesi gereken isim Akşener.
Bize göre, Kemal Kılıçdaroğlu bu saatten sonra Akşener’i ikna edemese de aday olmak zorunda kalacak.
Çünkü Oğuz Kaan Salıcı gibiler, artık partiye daha hakim ve Kılıçdaroğlu sonrasının CHP’sini şimdiden dizayn ediyorlar.
Diyebilirsiniz ki, İstanbul’un Belediye Başkanı da son açıklamasından sonra genel başkanlık hayali kuruyor olamaz mı? Elbette olabilir ama, onun Salıcı gibi bir teşkilatçı ve örgütçü karşısında esamesi bile okunmaz.
Cumhurbaşkanlığı seçimi aynı zamanda CHP’de genel başkanlık seçimi şeklinde geçecek diyelim ve susalım.
Bakalım yaz sonu bizi neler bekleyecek.
Kalın sağlıcakla.
Okuyucuya Not: 2016’dan bu yana bu sütunu hiç boş bırakmadım. Ne acı günümde ne tatlı günümde… Açıkçası fark ettim ki sizlere olan özencim ve saygım, kendimi ihmal etmeme neden olmuş. O yüzden bir süre dinlenmek için sizlerden izin istiyorum.
Şimdilik hoşça kalın!
Cümleten Allah’a emanet.
YENİ ŞAFAK
Yorumlar14