AK Parti Hükümetleri döneminde TOKİ işlevselleşti. 1 milyon 200 bin konut bitirilip sahiplerine teslim edildi. Sadece dar gelirliler için ev üretmedi TOKİ. Emlak Konut ve partner müteahhitlik firmalarıyla yürüttüğü projelerle de dar gelirliler için üretilen evlere kaynak sağladı.

Şimdi Türkiye tarihinin en önemli toplu konut projesi için kollar sıvandı. Geçtiğimiz ay lansmanı yapılan projeye vatandaşımız olağan üstü ilgi gösterdi.

Ayrıntısına gerek yok. TOKİ eliyle 500 bin konut, 1 milyon arsa projesi devrede.

Cumhurbaşkanı Erdoğan açıkladı. 7 milyon 200 bin başvuru var şu ana kadar ve başvurular devam ediyor. Şartları uyanların sayısı ise 4 milyon 500 bin.

Bu sayı kampanyanın sonunda 6 milyonları bulur diye tahmin ediyoruz.

"İLK EVİM İLK İŞYERİM" PROJESİNE OLAN İLGİ AK PARTİ'YE GÜVEN TAZELDİ

Düşünüyorum. Türkiye'de AK Parti iktidarı son günlerini yaşıyor ise, 7 milyon 200 bin insanımız, AK Parti iktidarının seçimden sonraya da kalacağı besbelli olan projesine neden bu kadar ilgi gösterdi?

Tek bulabildiğim cevap, güven!

Şayet bu kadar insanımız Erdoğan'a güvenmemiş olsaydı. Ya da verdiği taahhüdü yerine getiremeyeceği endişesi taşısaydı bu kadar teveccüh olmazdı.

Şöyle bir eleştiri var. Deniyor ki, "7 milyon 200 bin insan TOKİ'nin dar gelirliler için ürettiği ev ve arsa için sıraya girmişse, memlekette fakirlik artmıştır."

Türkiye'de fakirliğin olmadığını söylersek, fakirlere haksızlık ederiz. Yine gelir dağılımındaki adaletsizliği görmezden gelirsek yine önemli bir toplumsal yarayı es geçmiş oluruz.

Ne var ki, 7 milyon 200 bin insanımızın TOKİ'nin projelerine sahip çıkması aynı zamanda iktidara ve Erdoğan'a güvenle doğrudan ilintili bir konudur. Bu gerçeği de ıskalamak olmaz.

Erdoğan'ı yıllarca "Beton ekonomisi" uygulamak ile...

Veya parayı inşaata gömmek ile itham eden çevreler bugün, "Neden daha önce ev ihtiyacını karşılayacak projeler yapılmadı da şimdi yapılıyor" eleştirilerinde bulunuyorlar.

Oysa AK Parti döneminde sadece TOKİ'nin 1 milyon 200 bin konut yaptığını yazının başında söyledik.

Şunu da biliyoruz. 20 yıl önce 63 milyon olan Türkiye bugün 85 milyon. Ve 85 milyon nüfusa ilaveten yabancıların da mülk alım oranı 20 yıl öncesinden çok daha fazla.

Yani, Ak Parti döneminde üretilen konut sayısı fazla olmakla birlikte nüfusun artması nedeniyle hala konut ihtiyacı var.

O zaman konut projelerini "Beton ekonomisi" olarak nitelendirmek sadece ucuz bir muhalefet taktiği olarak karşımızda duruyor.

KARARSIZLAR KARARLI HALE GELİYOR, GRİ ALANDAKİLER TERCİHLERİNİ YAPIYOR

Türkiye dolu dizgin bir seçim gidiyor. Bu seçimde, iktidarın kaderini de muhalefetin kaderini de gri alanda birikmiş "kararsızlar" belirleyecek.

AK Parti ve lideri Erdoğan 45 gündür üst üste öyle hamleler yapıyor ve gri alanda bekleyen kararsızların dikkatini çekiyor.

Bir kaç gün önce bir hastane önünde önüme geçen bir hanımefendinin şu sözleri tam da olup biteni anlatan türden. "Ben bütün kararsızların yönünün Erdoğan ve AK Parti'ye döndüğüne inanıyorum. Erdoğan'ı deviremeyecekler. Çünkü her gün millet için yeni bir şey yapıyor..!"

Bu sözlerin sahibi hanımefendi ne kadar haklıdır bilemiyorum.

Bilebildiğim, son 2 aydır moral üstünlüğün muhalefetten iktidara geçtiği gerçeğidir.

Erdoğan'ın dünya siyasetinde her geçen gün yükselen performansının da bunda büyük rolü var.

Yanılıyor muyum?