Türkiye Yüzyılı’na “TOGG” girmek
- GİRİŞ27.10.2022 08:57
- GÜNCELLEME27.10.2022 14:20
Dün akşam saatlerinde Cumhurbaşkanı Erdoğan, sosyal medya hesabından bir video paylaştı.
Video, bir fotoğraf sergisinde Mustafa Kemal Atatürk’ün bir fotoğrafının karşısında duran dede ile torunun diyaloğu ile başlıyor. Adım adım, “Savunma Sanayii’nde atlattığımız badireler” işleniyor. Sonunda da günümüze atıf yapılıyor.
Torun dedesine “Dede Atatürk’ün yanındaki bu adam kim” diye soruyor. Dede Şakir Zümre’yi anlatmaya başlıyor, “Bundan 100 yıl önce Atatürk Şakir Zümre’den Türkiye’nin yerli ve milli silah sanayiine öncülük etmesini istedi” diyor.
Sonrası malum. Şakir Zümre’nin kurduğu silah fabrikası, 1945’de Amerika eksenine girilmesi nedeniyle “soba fabrikası”na dönüşüyor. Şakir Zümre protesto için milli bayramda kamyonun üzerine doldurduğu sobalar ile geçit resmine katılıyor..!
Video, 20 yıllık Ak Parti iktidarının sonunda savunma sanayiimizin yüzde 70 oranında millileştiği vurgusuyla bitiyor.
100 YIL ÖNCE BAŞLATILIP, NİHAYETE ERDİRİLMEYENLER BUGÜN NİHAYETE ERİYOR
Çoğunuzun izlediği videoyu baştan sona anlatacak değilim.
Ama 29 Ekim’e iki gün kala yayınlanan videonun bendeki çağrışımlarını paylaşmama müsaade edin.
* Öncelikle yarın Ankara’da Ak Parti’nin “Türkiye Yüzyılı” başlığıyla Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından açıklanacak olan “Vizyon Belgesi”nin hemen önünden bu reklam videosunun paylaşılmasına dikkat çekmek istiyorum.
* İkinci olarak, muasır medeniyetler seviyesine çıkmak için bizzat Atatürk tarafından teşvik edilen bir insanın ve fabrikasının hazin hikayesini unutmayan bir neslin varlığının hatırlatılmış olmasını önemsiyorum.
* Üçüncü olarak, geçmişten alınan derslerle, geleceği kurgularken, videonun sonundaki şu cümlenin çok anlamlı olduğunu düşünüyorum.
Dede torununa dönerek, “Şükürler olsun ki bu olanlardan bir sürü ders çıkarttık. Son 20 yıldır ülkemiz tüm savunma sistemlerini dünyayı hayrete düşürecek şekilde kendi üretiyor. Hem de sadece senin geleceğin için” diyor.
SAVUNMA SANAYİİ BAĞIMLILIKTAN HER GEÇEN GÜN KURTULUYOR
Şakür Zümre’nin başına gelenlerden daha vahimi, Vecihi Hürkuş’un, Nuri Killigil’in başına geldi.
Bütün bu olup bitenlerden ders aldık ve nihayetinde Ak Parti iktidarı ile Erdoğan liderliği savunma sanayiinde millileşmeyi çok yukarılara taşıdı. Bu da “bağımlılık” düzeyini her geçen gün aşağıya çekti.
Şu anda, Suriye’den, Irak’a, Karabağ’dan, Libya’ya, Doğu Akdeniz’e kadar Türk Silahlı Kuvvetlerinin üstün başarısını getirdi.
TOGG, DEVRİM’İN AKIBETİNE UĞRAMAYACAK (İNŞALLAH)
Tıpkı savunma sanayimizin gelişmesinin engellenmesinin bir benzeri otomotiv sanayiinde de yaşandı.
1961 yılında ilk milli otomobil olan Devrim yapıldı. Devrim’in başına gelense gerçekten traji komikti. Lansman sürüşünde benzin konulmadığı için Devrim otomobili yolda kaldı. Kalış o kalıştı.
Montaj ve acenta otomobil sanayii Türkiye’de 60 yıl boyunca “bağımlılık” düzeyi çok yüksek oranda otomobil sanayini elinde tuttu.
“Baba yiğit arıyorum” diyerek yola çıkan Erdoğan’a uzun yıllar direnen bürokrasi ve iş dünyası nihayetinde “yerli otomobil” fikrini benimsedi.
Ama çok da badire atlatıldı. Bu köşeyi takip edenler hatırlayacaktır. Kızıl Soroz lakaplı Osman Kavala bile Türkiye’nin yerli otomobili projesine bir adamını sızdırmıştı. Ve bizim ısrarlı takibimiz sonucunda sistem dışında kaldı.
Nihayetinde, Anadolu Grup, BMC, Kök Grubu, Turkcell, Zorlu Holding ve TOBB tarafından 25 Haziran 2018'de “Türkiye'nin Otomobili Girişim Grubu Sanayi ve Ticaret A.Ş.” kuruldu.
Ve şimdi 29 Ekim 2022’de yani Cumhuriyetin kuruluşunun 99’ncu yıl dönümünde TOGG kendi fabrikasındaki üretim bandından inecek.
İKTİSADEN VE KÜLTÜREL OLARAK “YAPILAMAZ DENENLER”İ YAPTI
Türkiye Cumhuriyeti bir yıl sonra 100 yaşını dolduracak. Yeni yüz yıla merhaba diyecek.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, amansız muhaliflerinin bile kabul ettiği üzere, söylediği ve söz verdiği neredeyse her şeyi vakti zamanı geldiğinde yaptı. Yapamadığını da “neden yapamadım” diyerek anlattı.
Kültürel olarak, bu memleketin başının belası olan başörtüsü sorununu bitirdi. Ayasofya-ı Kebir Camii’ni tekrar ibadete açtı. Kürtçenin önündeki engelleri kaldırdı. En son Diyarbakır Cezaevi’ni müze yaptı.
İktisadi olarak yapılamaz denilen projeleri hayata geçirdi. Osmangazi Köprüsü’nden, Marmaray’a, 1915 Çanakkale Köprüsü’nden, Yavuz Sultan Selim Köprüsü’ne, Avrasya Tüneli’nden, İstanbul Havalimanı’na…
“TÜRKİYE YÜZYILI” TERKİBİ YENİ VİZYONUN ANAHTARI
Şimdi yeni hedeflerini ve vizyonunu TÜRKİYE YÜZYILI olarak ilan ediyor. Yarın Ankara’da yapılacak dev organizasyon ile ayrıntılar kamuoyu ile paylaşılacak.
Türkiye’nin ilk yüzyılının son yarım asrı “bağımlılık” üzerine oldu. İnşa edilen siyaset ve iktisat kontrol edilebilir bir Türkiye doğurdu.
Yerli ve milli çabalar bu yüzden hep akamete uğradı, uğratıldı.
Nihayetinde 2000’li yılların başından bu yana yeni bir dönem inşa ediliyor.
Ak Parti ve lideri Recep Tayyip Erdoğan öncülüğünde Türkiye’de savunma sanayiinden, enerji sektörüne, tarımdan, gıdaya kadar her alanda millilik ve yerlilik öne çıktı. “Bağımlılık”tan adım adım kurtulan bir Türkiye var artık.
Bunun son örneği, 29 Ekim’de banttan inecek olan TOGG otomobilidir.
Türki Yüzyılı’na TOGG ile girmek, “Türkiye Cumhuriyeti’nin her bir ferdinin ikinci yüz yıla daha müreffeh girmesi” demektir.
Yanılıyor muyum?
Yorumlar75