100’ncü yıla bir kala Cumhurbaşkanı Erdoğan, son “Balkon konuşması”nı Ankara Spor Salonu’nda binlerce Ak Partili ve misafirin huzurunda yaptı. Balkon konuşması diyorum. Zira Erdoğan, her seçim zaferinden sonra yaptığı balkon konuşmalarındaki gibi, kapsayıcı, kucaklayıcı ve bir adım sonrasını hedef olarak belirlediği konuşmasının bir benzerini yaptı.

Dün Ankara Spor Salonu’nda, günlerdir duyurusu yapılan Türkiye Yüzyılı Programı’nın tanıtım toplantısını takip ettik.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yaptığı konuşmaya elbette değineceğim ama önce salondan izlenimlerimi paylaşmak isterim.

ÇAĞRILAN “MUHALİF” GAZETECİLERDEN SADECE FATİH PORTAKALI GÖRDÜM

Saat 15’te salon neredeyse tamamen dolmuştu. Sadece sahnenin solunda kalan ve Ak Parti milletvekilleri ve kurmaylarına ayrılmış olan bölümde ve biraz da sahnenin önündeki misafirler için ayrılan bölümde kısmi boşluk vardı. Bizim de yerimiz misafirler için ayrılan sahnenin hemen önündeki alandı.

Günlerdir tartışılan “muhalif gazeteciler gelecek mi” sorusu bizim de aklımızdaydı. Bizim oturduğumuz alanda açıkçası kamuoyunda tartışılan isimlerin hiç birini göremedim. Ama uzun zamandır göremediğim Ankaralı gazeteci dostlarımın çoğuyla selamlaşma fırsatı buldum.

Televizyon yayınlarının yapıldığı bölüme gittiğimdeyse bir sürprizle karşılaştım. Şu anda İzmir’de çiftlik işleriyle uğraşan Fatih Portakal biraz da tebdili kıyafet yapmış olarak merdivenlerden iniyordu. Üzerinde kırmızı bir eşofman altında bir kot ve spor ayakkabısıyla salona gelmiş. Belli ki çok tanınmak istememiş. Ya da “toplantıyı çok umursamıyormuş gibi” yapmak istemiş! Tabi bir birimizi görünce selamlaştık. İyi dileklerle ayrıldık.

Başka da ismi konuşulan hiçbir gazeteciyi salonda göremedim.

Zaten icazet alamadıkları için çoğunun gelebilme ihtimali de yoktu açıkçası.

Ama olsun, Ak Parti 2016’ya kadar devam ettirdiği ve özellikle 15 Temmuz’daki FETÖ’cü darbe ve işgal girişiminde sonra vaz geçtiği bir geleneğini yeniden hatırladı. Toplantıya her kesimden isim çağırdı.

Çağırılan isimlere bakınca Türkiye Yüzyılı projesinin de aslında mahiyetini anlamıştık. Kucaklama, bütünleştirme ve topyekun bir ideale yönelme fikri, çağrılanların farklılığından belliydi.

SOLONDAKİ COŞKU KONGRE COŞKUSUNU ARATMADI

Salonda gençler ve kadınlar yine çok hareketliydi. Erdoğan’ın 1.5 saati bulan konuşması öncesinde de konuşma sırasında da yerinde duramayanların sayısı hayli fazlaydı. Bu salonda Ak Parti’nin kongrelerini de takip etme şansım olmuştu.

Coşku sanki bir kongre coşkusuydu. Tribünler sanki 20 yıllık iktidar partisinin değil, iktidara susamış bir partinin hararetli mensupları tarafından doldurulmuş gibiydi.

Kongre düzeninde salonun orta kısmı delegelere ayrılırdı. Bu kez tam tersi yapılmış. Ak Parti’nin bakanları dahil kurmay kadroları tribünde, özel misafirler sahnenin önünde salonun tam ortasındaydı. Sporcular da vardı, gaziler de, engelliler de vardı, biz gazeteciler de!

AK PARTİ SEÇİM STARTINI ÇOKTAN VERMİŞ

Salondaki Ak Parti’nin ileri gelenleriyle de sohbet etme şansı bulduk. Açıkçası seçim Ak Parti için çoktan başlamış. Seçim atmosferine girmişler bile. Motivasyonlarının çok yüksek olduğunu gördük.

Bu arada, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ile ayak üstü sohbet ettik. Konu, CHP’li Yalova Belediye Başkanı’nın yargılandığı davada salon basan CHP’lilere geldi.

Bozdağ, “Bakın bu halde bile yargıyı etkilemek için neler yapıyorlar” dedi. Cümlenin devamını biz tamamladık, “Peki ya iktidara gelirlerse, yargı üzerinde baskı kurmak için neler yapmazlar” cümlesiyle birlikte.

ERDOĞAN HEM HATIRLATTI, HEM VİZYON KOYDU, HEM HEDEFE BİRLİKTE YÜRÜME İRADESİNE DESTEK İSTEDİ

Salon coşkuluydu, dışarıda kalanlar coşkuluydu. Bir kongre havasında geçen Türkiye Yüzyılı programında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kapsayıcı, kucaklayıcı, gönül alıcı ve hedef koyucu konuşmasıysa finaldi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ikinci yüzyıla bir kala, cumhuriyet kazanımlarına da vurgu yaptı, geçmişten bugüne devamlılığa da vurgu yaptı…

Dahası, yeni hedefler de koydu.

Bütün bunlar yaparken “birlik”e, “dirlik”e, “vatan”a, “millet”e, “ülke”ye, ortak “değerler”e, mefkureye vurgu yaptı. “Gelin Türkiye Yüzyılı vizyonunu birlikte oluşturulalım, birlikte inşa edelim” dedi.

“Gelin yüzümüzü hem doğuyu, hem batıya ama asıl doğruya dönelim” dedi.

“Bu vatan hepimizin;

Bu ülke hepimizin;

Bu bayrak hepimizin;

Bu devlet hepimizin;

Bu gelecek hepimizin” diyerek sözlerini tamamladı.

Erdoğan’ın Cumhuriyet’in 100’ncü yılına yepyeni bir anayasa ile girme çağrısını önemsiyorum.

Türkiye Yüzyılı projesini önemsiyorum. Ama daha çok, “Türkiye yüzyılı değerlerin yüzyılıdır” terkibini önemsiyorum.

Değerler olmadan, kadim değerlerimizi nesilden nesile aktarmadan ekonomik olarak zenginleşsek neye yarar…

Dijital çağı yakalasak neye yarar…

Güçlü devlet olsak neye yarar..?

Değerler üzerine yükselecek devlet, “kerim devlet” olur. Adil olur, merhametli olur, güçlü olur!

Ak Parti, 2023 seçimlerine giden yolda önemli bir köşe taşı olarak Türkiye Yüzyılı Projesini kamuoyuna açıkladı.

Bakalım, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ayrıntılarıyla paylaştığı proje millet tarafından nasıl karşılık bulacak?

Ben kendi adıma heyecanlandım.

Peki siz?

BUGÜN ÇİFTE BAYRAM

Cumhuriyet Bayram kutlu olsun. Bu güzel günde yerli otomobilimiz TOGG’un fabrikasının açılışının da hayırlı uğurlu olmasını diliyorum.

Bu millet yüz yıl önce vatanını kurtardı, yüz yıl sonra ayağa kalkıyor… Ne mutlu!