Küresel bir güç olan Türkiye’nin bölgesinde yalnızlaştırılmasına baş kaldıran Erdoğan’ın tutumu
- GİRİŞ22.11.2022 08:19
- GÜNCELLEME23.11.2022 08:09
Türkiye’nin İran sınırından, Fırat kıyılarına kadar uzanan geniş ve uzun bir hatta bir gece ansızın gerçekleştirdiği Pençe-Kılıç Harekatı’nın sonuçları tartışılıyor.
Bu konuda birkaç tespit yapıp başka bir meseleye odaklanmayı düşünüyoruz.
Uçaklarımızın katıldığı Pençe-Kılıç Harekatı’ndan sonra kara harekatı da an meselesi artık. Kara harekatının Fırat’ın batısındaki Münbiç ve Tel Rıfat’a yönelik olacağı daha önceden konuşulup tartışılırken artık Fırat’ın doğusunda da faaliyet yapılacağı düşünülebilir.
Diğer yandan, hava harekatında Kuzey Irak’ta, İran-Irak sınır hattına yönelmiş olması…
Kuzey-Güney hattında güneyde en derine inilmiş olması…
Suriye sahasında, Fırat’ın batısı ve doğusunun birlikte ateş altına alınması…
Ve Arap Pınarı’nın (Kobani ya da Ayn El Arap isimlerinin TSK açıklamasında kullanılmaması önemli) hedeflerden biri olarak seçilmesi…
PKK terörüyle mücadelenin “topyekün” ele alındığının işaretidir.
Türkiye, Suriye’nin kuzeyi ile Irak’ın kuzeyini aynı perspektifte değerlendirmektir.
Hava harekatı o yüzden geniş bir sahada ve terör örgütünün tüm bileşenlerine karşı yapılmıştır.
SİSİ İLE EL SIKIŞMANIN PERDE ARKASINDA YATAN GERÇEK
Gelelim asıl tartışmak istediğimiz konuya.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Dünya Kupası Açılış töreni için gittiği Katar’da, Mısır Cumhurbaşkanı Sisi ile selamlaşıp tokalaştı.
O fotoğraf elbette bizi yakın geçmişe götürdü. Rabia Meydanı’ndaki sivilin üzerine açılan ateş sonucu yaşanan can kayıplarını… Darbe sonrası seçilmiş Cumhurbaşkanı Mursi’nin hapishanede yaşadıklarını ve hayatını kaybetmesini.
Mısır’da demokratik hak ve özgürlüklerin askıya alınmasını hatırladık. Sisi’nin bir darbe ile Mısır Cumhurbaşkanı olduğu gerçeğini de unutmadık.
Bütün bunları hatırlıyoruz ve canımız hala yanıyor.
YUNANİSTAN’IN TÜRKİYE’Yİ ÇEVRELEME PLANINI GÖREN DEVLET AKLI GEREĞİNİ YAPMAZ MI?
Fakat..! Türkiye’nin Mısır gibi bölgedeki ülkelerle yaşadığı sorunları kendi lehine çevirmek için harekete geçen Yunanistan’ın neler yaptığını görüyoruz.
Türkiye’yi çepeçevre sarmak isteyen bir Yunanistan gerçeği var.
Devlet aygıtının bu gerçeği göremediğini düşünemeyiz.
Son dönemde bölge ülkeleriyle geliştirilen ilişkilerin boyutlarına bakınca… Devlet aklının nasıl çalıştığının ipuçlarını birleştirince…
Erdoğan’ın Sisi ile neden tokalaştığını anlıyorsunuz.
İlkesel tutumunun hiçbir zaman değiştirmedi Erdoğan.
TÜRKİYE, MİÇOTAKİS’İN PLANINI DOĞU AKDENİZ’E GÖMMEK İÇİN HER ADIMI ATIYOR
Neyi kastettiğimizi biraz daha açalım.
Türkiye, Mısır ile darbe yüzünden… Suudi Arabistan ile Kaşıkçı cinayeti yüzünden. İsrail ile One Minute ve Mavi Marmara yüzünden. Birleşik Arap Emirlikleri ile Suriye ve Amerika yüzünden ciddi sorunlar yaşadı.
İşte tam da bu sorunları fırsata çevirme yolunu seçen bir Yunanistan ile karşı karşıya kaldık.
Yunanistan Başbakanı Miçotakis tarih boyunca olmayan bir şey yaptı. Türkiye’nin sorun yaşadığı tüm çevre ülkelerle ikili anlaşmalar.
Bu köşeyi takip edenler, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Astana ziyareti sırasında edindiğimiz bilgileri paylaştığımızı hatırlayacaktır.
Bakın o gün neler söylemişiz:
“* Ege’de Yunanistan ile dalaşmamız yeni bir sorun değil. (…) Devletin tepesi ona pek takılmıyor.
* Asıl mesele Miçotakis’in özel gündemi. Daha önceki Yunan Başbakanlarının yapmadığı bir şeyi yapıyor. Türkiye’nin bir süre öncesine kadar ne kadar arasının bozuk olduğu ülke varsa onlarla ilişki geliştirdi. Ekonomik ve askeri anlaşmalar yaptı.
* Suudi Arabistan’dan Birleşik Arap Emirliklerine, Mısır’dan Fransa’ya kadar bu ülkelerle askeri anlaşmalar, ortak tatbikatlar yapıyor.
* Türkiye’yi çepeçevre sarmaya çalışıyor.
Bu durum ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan’a da doğrudan iletildi.
* Türkiye Cumhuriyeti, Amerikalı muhataplarına, ‘Bu adama (Miçotakis) söyleyin biz ne yaptığının gayet farkındayız’ dedi.
* Devletin bir süredir Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan, Mısır ve İsrail ile normalleşme süreci geliştirmesinin bir nedeni de Miçotakis’in bizi çepeçevre sarma ihtimalini yok etmek.
* Oluşan bloğu bozmak için dış politikada önemli adımlar atılıyor.” (20.10.2022 Haber7.com)
MISIR İLE GÖRÜŞMELER KİLİTLENMİŞTİ, ŞİMDİ O KİLİT AÇILIYOR
Yunanistan’ın Doğu Akdeniz’deki AB’nin ve Amerika’nın taşeronluğuna soyunduğunu biliyoruz. Yine Yunanistan’ın Batı’nın çıkarları için Türkiye’yi bölgede yalnızlaştırmak için attığı adımları da.
Hal böyle olunca devlet bu adımların boşa çıkartılması için hamleler yapıyor.
Birleşik Arap Emirlikleri ile de Suudi Arabistan ile de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın öncülüğünde önemli adımlar atıldı. İsrail ile yıllardır yaşanan gerginlik iki ülkenin büyükelçi ataması ile bambaşka bir boyuta taşındı.
Mısır ile uzun zamandır bakanlık düzeyinde devam eden görüşmeler Doğu Akdeniz özelinde kilitlenmişti. Şimdi Sisi ile Erdoğan’ın görüşmesi kilidi açmak için büyük bir fırsattır.
xxx
2015 yılının Haziran ayında hiçbir gerekçe sunulmadan defalarca gittiğim Ben Gurion Havalimanı’nda gözaltına alınıp İsrail’den deport edildim. Bana yapılan haksızlığa rağmen her seferinde Türkiye İsrail ilişkilerinin gelişmesini savundum.
Cemal Kaşıkçı cinayetinin işlendiği günlerde, Suudi Arabistan ile tüm diplomatik ilişkilerin kesilmesini, hatta fetva alınıp hac ve umre ziyaretlerinin bile iptal edilmesini savunanların aksine, ilişkilerin sürdürülmesi gerektiğini savundum.
Yine Suriye’de olup bitenlerin sorumluların başında rejimin geldiğini söylemekle birlikte Esad ile görüşmenin sorunun çözümüne katkı sağlayacağını başından bu yana savundum.
O yüzden, Rabia Meydanı’nda yapılan katliamı sonuna kadar eleştirmekle birlikte, Mısır ile Türkiye’nin ilişkilerinin normalleşmesini de savunuyorum.
Çünkü, bölgemizde birbirimizin boğazına çökmemizi istiyorlar.
Devlet aklı da oyunu görüp gereğini yapıyor.
Yoksa Erdoğan’ın ilkesel tutumunda bir değişiklik yok.
Bilmem anlatabiliyor muyum?
Yorumlar23