Saraçhane’de Kılıçdaroğlu’nun “feragat etmesi” için fiili durum oluşturuldu; ama…
- GİRİŞ15.12.2022 08:09
- GÜNCELLEME16.12.2022 08:29
Yerel mahkeme, İstanbul’un Belediye Başkanı’nı Yüksek Seçim Kurulu üyelerine “ahmak” dediği gerekçesiyle 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezasına çarptırdı.
Karar kesin değil. Daha istinafı var Yargıtay’ı var.
Ama kesin olan bir şey var… Belediye başkanı, karar sonrası çok mutlu!
“OH ÇOK MAĞDUR OLDUM” COŞKUSUYLA KUCAKLADI AKŞENER’İ
Mutluluğunu onu bugüne kadar CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na karşı araçsallaştıran İyi Parti lideri Akşener’e sarılırken gözlerinden okuyabilirsiniz!
Akşener’in sevincine ise diyecek yok doğrusu.
Bir yol arkadaşı gadre uğramış bir tavır mı yoksa, önüne kırmızı halı serilmiş onun heyecanı mı fotoğrafa bakın anlarsınız!
Yine de ben belediye başkanının yerinde olsam, Sayın Akşener’in ipiyle kuyuya inmezdim.
Zira onun en önemli anahtar cümlesi, “seçilecek aday” cümlesi!
KILIÇDAROĞLU KENDİNİ İMHA ETMEYİ SÜRDÜRÜYOR
Bir süredir bu köşede Sayın Kılıçdaroğlu’nu ifsat ve imha kavramları üzerinden tartışıyoruz.
Uzun bir süre siyasetin dilini, devlet kurumlarını ve nihayet devlet aygıtını ifsada yönelen Kılıçdaroğlu’nun, başörtüsü çıkışıyla başlayan… Devleti “narko devlet” ilan etmeyle devam eden… Amerika ve İngiltere ziyaretleriyle tavan yapan ivmeyle kendini imha ettiğini de söylemiştik.
Bu kendi kendini imha hareketi sonucunda, 6’lı masanın ortak aday çıkartma ihtimalinin yüzde 10’lara gerilediğini… CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun ortak aday olma ihtimalinin ise sıfıra indiğini belirtmiştik.
BİR GÜN ÖNCE, “BU OMUZLAR BÜTÜN YÜKLERİ ÇEKER” DEDİ BİR GÜN SONRA OTOBÜSÜN ÜSTÜNE ÇIKTI
Tam da Kılıçdaroğlu’nun kendini imha hareketlerine başladığı günlerde “Ben kendimi taca atmam” diyen İstanbul’un Belediye Başkanı televizyon televizyon dolaşarak, “hatırlatma dozu” yaptı.
Nihayetinde en son, dünkü mahkeme kararından bir gün önce Tv 100’de, “Bu omuzlar bütün yükleri çeker” diyerek cumhurbaşkanlığı adaylığında “Ben de varım” dedi.
***
Dünkü yaşananları tekrara lüzum yok.
Mahkemenin neden alt sınırdan değil de üst sınıra yakın ceza verdiğini de sorgulayacak değilim.
Hele hele, histerik bir mutlulukla, “Oh tıpkı Tayyip Erdoğan gibi bir mağduriyet yaşıyorum. O halde onun uğradığı duraklara sırasıyla uğrama şansım yüzde yüz” edasıyla Saraçhane’deki sevinç gösterisini de tartışacak halim yok.
KILIÇDAROĞLU KARAR DURUŞMASININ YAPILDIĞI GÜN ALMANYA’YA NEDEN GİTTİ?
Ama, Sayın Akşener’in, satranç tahtasındaki bir taş gibi, rakibi Kemal Bey’i, alt etmek için sürekli olarak araçsallaştırdığı belediye başkanını önce kucaklayıp sonra, otobüsün üzerine çıkartmasını tartışmakta fayda var.
Ya da, Kemal Kılıçdaroğlu’nun, karar duruşması haftalar öncesinden belli olan mahkeme gününde Almanya’ya doğru yola çıkmasını tartışmak gerekir.
Bu “mağduriyet” meselesini, Erdoğan’a rakiplik ya da Erdoğan’ın kaderiyle paralellik meselesi olarak değil de CHP içine yönelik ve CHP’deki adaylık meselesi üzerinden tartışmak daha anlamlı olacaktır. Hele hele 6’lı Masa’nın ortak adaylığı meselesi üzerinden tartışmak en anlamlısıdır.
Meseleye bu yönüyle bakan ve “adaylık”ta zımnen Kemal Bey’e destek verdiğini anladığımız Edirne’de tutuklu HDP’nin eski Eş Başkanı Demirtaş diyor ki, “Oldu olacak Ekrem Bey’i Pınarhisar Cezaevi’ne de koyun ki akıbeti aynı olsun!”
Sayın Kılıçdaroğlu nasıl olur da belediye başkanının yargılandığı davanın karar duruşmasında hazır bulunmaz? Kocaman bir sorudur bu. Bırakın duruşmada hazır bulunmayı, Kemal Bey, Almanya’ya gitti. İyi mi?
Bu tabloda bir yanlışlık yok mu?
Ya da, bu yanlışlık Kemal Bey tarafından bilinçli olarak mı yapıldı?
Bir husus daha var.
Karar henüz açıklanmadan, İyi Parti lideri Akşener’in Ankara’dan arabasına atlayıp, “Saraçhane’de buluşalım” demesi ile eş güdümlü olarak belediye başkanının herkesi aynı mekana davet etmesi bir planın parçası mı?
HADİ KILIÇDAROĞLU ALMANYA’DA AKŞENER HARİCİ MASA’NIN ORTAKLARI NEREDE?
Henüz karar yok ama taraftarlarını Saraçhane’ye davet ediyor. Yoksa günler öncesinden bu kararın bu şekilde çıkacağını biliyorlar mıydı?
Bilmiyoruz!
Bildiğimiz bir şey var. Belediye başkanının “6’lı Masa’nın neferiyim” demesine rağmen, Saraçhane’de o masadan sadece Meral Hanım vardı.
Bir de masaya Kemal Bey ve diğer ortakların vetosunu yediği için oturamayan Hüseyin Baş!
Tamam Kılıçdaroğlu Almanya’dan dönüşte yetişemedi Saraçhane’ye… İyi de Babacan, Davutoğlu, Karamollaoğlu, Uysal nerede peki?
Burada da bir tuhaflık yok mu sizce?
***
Dün yaşananların CHP içindeki liderlik ve cumhurbaşkanlığı adaylığı mücadelesi olduğu aşikar.
Daha önce sürekli başka enstrümanlarla yapılan hamleler bu kez doğrudan yapılmıştır.
Kılıçdaroğlu’nun “feragat” etmesi için fiili durum oluşturulmuştur!
Bu aşamadan sonra Kılıçdaroğlu’un adaylığı rafa kalkmak üzeredir.
***
Bitirelim.
Daha istinaf aşaması, Yargıtay aşaması varken, şimdiden yerel mahkemenin verdiği karar üzerinden oluşturulan algı, milletimiz tarafından nasıl karşılanacak göreceğiz.
Oluşturulan fiili duruma Kemal Bey’in vereceği tepki, 2023 cumhurbaşkanlığı seçiminde 6’lı Masa’nın ortak adaylık meselesinin de kaderini belirleyecek.
Bize göre, o ihtimal çok çok azaldı. Kemal Bey’in CHP’nin adayı olarak seçim girme ihtimali de…
Yanılıyor muyum?
Yorumlar107