Atina demokrasisinden geri bir sistem öneriyorlar
- GİRİŞ08.01.2023 08:56
- GÜNCELLEME09.01.2023 09:37
Davutoğlu geçmişini unutarak “6’lı Yönetsel Yapı”nın faziletini anlatıyor, iyi mi
Atina Demokrasi 6’lı masanın önerdiği “Yönetsel Yapı”dan çok daha demokrat, çok daha çağdaş, çok daha katılımcı, çok daha sonuç alıcıydı farkında mısınız?
Türkiye’nin yıllardır muzdarip olduğu 2 başlılıktan 6 başlılığa geçmeyi öneren ve bunun adına da, “demokrasi” diyenleri de gördük; iyi mi?
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’nun dilinden sadır olan “6’lı Yönetsel Yapı” Eflatun’un Ütopya’sına rahmet okutur.
Diyor ki, “Her stratejik kararda cumhurbaşkanı kadar 6’lı masanın liderinin de imza hakkı olacak!”
İnanmayan bir daha, bir daha okusun!
KARAR SÜRECİNDE TÜM LİDERLER OLACAKMIŞ… MESELA TAHIL KORİDORU DİPLOMASİSİNİ CUMHURBAŞKANI NASIL YÖNETECEK?
Cümleler aynen şöyle, "Cumhurbaşkanı içeriden veya dışarıdan olsun, genel başkanlar doğrudan karar süreçlerinin içinde imza yetkisine sahip olarak bulunacaklar!”
Yani..?
Mesela şu; Tahıl koridoru ile ilgili Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri ile ardından Rusya lideri Putin ile ve sonra Ukrayna lideri Zelensk’i ile bir mekik diplomasisi yapılacaksa…
6’lı masanın aday gösterip seçtirdiği cumhurbaşkanı, önce 6’lı masa ile “Ben böyle bir mekik diplomasisi yapacağım ne dersiniz” diye soracak. Oldu ki mutabakat sağlandı!
Dönüp, önce BM Genel Sekreteri ile konuşacak, sonra 6’lı masaya gidip, “Ben şunu dedim o da bana şunu dedi ne yapacağım bir tutanakla belirleyelim” diyecek.
Ardından, uzun müzakerelerden sonra “Dön ve BM Genel Sekreteri’ne şunu söyle” diyecekleri metni oluşturacaklar.
Hepsi imzalayacak.
İmzalı metni alan cumhurbaşkanı, Çankaya Köşkü’ne (Seçimden sonra Köşk’e çıkacak ya hani cumhurbaşkanı) makamına çıkacak, “Bağlayın bana BM Genel Sekreteri’ni” diyecek. Bağlantı sağlanınca da “Biz oturduk konuştuk, sizin önerilerinizi aldık, bizim ortak önerimiz şudur. Mutabık mıyız” diye soracak.
Oldu ya mutabık kalındı.
Ardından, süreç tüm taraf ülke liderleriyle böylece devam edecek!
Sonuç?
Sonuç, bu arada tahıl bekleyenler aç kalacak. Diplomasi “oligarşik bürokrasi”ye takıldığı için zaman akıp gidecek..!
“Abartıyorsun” diyenleri duyar gibiyim.
Hayır hiç abartmıyorum.
Bu anlattığımın teyidini yine Sayın Davutoğlu söylüyor.
Diyor ki, “Genel başkanlar, cumhurbaşkanı kadar her stratejik kararda imza yetkisine sahip olacak. Bu büyük bir teminat”
Tahıl koridoru stratejik karar mıdır? Evet öyledir.
O halde o kararı almak için genel başkanlar o karar için de imza yetkisini kullanacak. Bu da “teminat” olacak iyi mi?
“6’LI YÖNETSEL YAPI”DA TERÖRLE MÜCADELE TEZKERESİ MECLİS’E NASIL GÖNDERİLECEK?
Bir de şöyle bir durum var!
Mesela, Suriye’de ve Irak’ta terörle mücadele eden Mehmetçik’in görev süresine ilişkin tezkerenin Meclis’e gönderilmesi süreci yaşanacak.
Böyle bir durumda, Cumhurbaşkanı “yürütmenin başı olarak” hareket ederken “diğer ortaklarının hassasiyetlerini gözetecek!”
Diyor ki Davutoğlu, "Biz bir karar alırken CHP'nin hassasiyetlerini gözeteceğiz, Kılıçdaroğlu karar alırken muhafazakar kesimin hassasiyetlerini gözetecek"
Yani?
Yani, İyi Parti, tezkerenin kabulü için evet verilmesini, CHP ve Gelecek hayır verilmesini savunursa mesela…
O zaman her genel başkanın cumhurbaşkanı kadar her stratejik karada imza yetkisi olacağı” için, tezkere Meclis’e nasıl gelecek?
Ya da Türkiye’nin stratejik adımları mı, “6’lı Yönetsel Yapı’nın stratejik kararları mı belirleyici olacak?
2 BAŞLILIKTA “DEVLET KRİZİ İLE KARŞI KARŞIYAYIZ” DENİLMİŞTİ, PEKİ 6 BAŞLIKLI’DA NELER OLUR?
Bırakın “6’lı Yönetsel Yapı’nın içindeki 6 başlı yönetim modelinin ne olacağını…
Yıllardır güçlü cumhurbaşkanı ile seçilmiş başbakan arasında yaşananların Türkiye’ye ne bedeller ödettiğini biliyoruz.
6’lı bir modelin nelere mal olabileceğini düşünmek bile istemiyoruz.
Örneğin, Başbakan Bülent Ecevit’in “hükümetin başı benim” dediğinde, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer Anayasa kitapçığı fırlatırken şöyle dediği konuşulur, “Bakın bakalım Anayasa’da cumhurbaşkanının görev ve yetkileri konusunda neler yazıyor?”
Sonrası malum. Ecevit, kameraların karşısına geçip, “Bir devlet krizi ile karşı karşıyayız” demişti!
O HALDE, DAVUTOĞLU, ERDOĞAN BAŞKANLIĞINDA TOPLANAN KABİNEDE NEDEN ÖFKELİYDİ?
Aslında, iki başlılığın nelere mal olduğunu en çok bilenlerden biri olan Sayın Davutoğlu, bugün bize “6’lı Yönetsel Yapı”yı “demokrasi” adına “büyük teminat” olarak yutturmaya çalışıyor! Çünkü, “öç alma” duygusuna yenik düştü!
***
Kıymetli Genel Başkan..! Saygı değer Davutoğlu, Hani siz bir dönem Türkiye’de başbakandınız… İşte o günlerde milli güvenlik meselelerinin de konuşulacağı bir kabine toplantısı Beştepe’de Seçilmiş Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın nezaretinde toplanmıştı.
Ve siz o toplantıda “öfkeli” bir fotoğraf vermiştiniz. Hadi diyelim biz unuttuk, siz de mi unuttunuz o görüntüyü?
Millet tarafından doğrudan Seçilmiş Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Anayasa’daki yetkisi doğrultusunda Beştepe’de Ak Pati Kabinesi’ni topladığında o masanın başına oturduğunda…
Hani sizin de kabine üyelerinden her hangi biri olarak diğer üyeler ile aynı sırada oturduğunuzda kameralara yansıyan görüntüden bahsediyorum!
Şayet “6’lı Yönetsel Yapı”nın doğruluğuna inanıyorsunuz, o zaman 2’li yönetsel yapıda size verilen görev ile neden yetinmediniz?
***
Türkiye hızlıca seçime atmosferine girdi. 6 farklı siyasi partinin 6 farklı lideri bu milletin yıllardır muzdarip olduğu “çok başlılık” meselesini allayıp pullayıp bize yutturmaya çalışıyor!
Babam rahmetlinin bir sözü vardı onunla bitirelim.
“Ahali..! Aç gözünü toz yabana gitmesin!”
Durum budur, farklı düşünen varsa lütfen söylesin.
Yorumlar138