Depremin yarasını sararken, aklımızda tutmamız gerekenler

  • GİRİŞ14.02.2023 08:06
  • GÜNCELLEME15.02.2023 09:46

11 Şubat’ta bu köşede yazdığımız yazımızın son bölümünde Hatay Samandağlı bilim adamı dostumuzun uyarısını gündeme getirmiştik.

“AĞIZ İSHALİ” OLMUŞLARDAN SADIR OLANLARIN ARKA PLANI VAR

İskenderun’daki kurtarma çalışmaları arasında bize gönderdiği mesajın özeti şuydu, “Hatay dahil, işgale mi hazırlanılıyor?”

O mesajın alt başlıklarını da kendi lisanımızca şöyle anlatmıştık,

“Bir grup ‘devlet aygıtı çalışmıyor’ iflas etti algısına oynuyor. Bölgeden yalan yanlış bilgilerle, kamu otoritesinin kalmadığı, yağma, talan, hırsızlık ve başı boşluğun alıp başını gittiği algısını yayıyor.

‘Yardımların ulaşmadığı… Özellikle AFAD’ın hiçbir şey yapmadığı’ şeklindeki yalanlar sosyal medya üzerinden boca ediliyor.

İşte bütün bunların bir amacının olduğuna vurgu yapıyor o mesaj.

‘Devlet otoritesi çökmüşse, dış müdahale gereklidir” algısı oluşturulmak isteniyor.

(…)

İşte bize mesaj  atan kıymetli dostumuzun dikkat çektiği husus bu. Birileri, (FETÖ medyası) bir zamanlar NATO askerlerinin Türkiye’ye gelmesini, işgal etmesini istiyordu.  Bir eski cumhurbaşkanı da, ‘Hepimiz evimizin içini düzenlemek zorundayız. Yoksa ya insanlar ayaklanır, ya da dış müdahale kaçınılmaz olur’ diyerek, dış müdahalenin kapısını açmıştı.” (11.02.2023 haber7.com)

BATILILAR, İDLİP’TE ETKİ ALTINA ALDIKLARI “VATANSIZLAR”I TÜRKİYE’YE SOKMAK İSTEYENLER OLABİLİR

“Türkiye’ye müdahale edilsin”, diye çırpınanların olduğuna dikkat çektiğimiz cumartesi gününden sonra olanlar oldu..!

Bazıları doğrudan, “Suriye’den akın akın mülteciler getiriliyor” yalanını ortaya attı. Bazıları, sınırdaki beton blokların çöktüğünü ve oralardan eli silahlı grupların Türkiye’ye geçiş yaptığını  söyledi. Bazıları, YPG-PKK’nın kontrol ettiği bölgelere sınır kapısının açıldığı yalanını dolaşıma soktu.

Bu dil tehlikeli bir dildir. Ama aynı zamanda bir tertibin faş edilmesinin de dilidir! Ne demek istiyoruz biraz açalım.

Çünkü, bu yalanları paylaşanların “ağız ishali” olduğunu biliyoruz. Aynı yalan ve iftiraları atanların, 15 Temmuz öncesinde de “Kışlalarda nevbaharda çiçekler açacak” diyen söylemleri olmuştu.

Bu olup  bitenleri, görüşlerine çok kıymet verdiğim, bazı isimlerle istişare ettim.

DEPREMİN YARALARINI SARARKEN, AKLIMIZDA TUTMAMIZ GEREKEN GÜVENLİK MESELEMİZİ DE UNUTMAYALIM

Aldığım cevaplar ve yorumlardan çıkardığım sonuçları sizlerle paylaşıyorum:

* Depremin aynı zamanda sosyolojimizi etkileyeceğini biliyoruz. Demografinin değişme ihtimali karşısında mutlaka tedbir almalıyız. Bu olasılığı hesap edenler tam  da bugünlerde sınırın Suriye tarafında nüfus ettikleri elemanları eliyle bir çaba içerisine girmiş olabilirler.

* Suriye tarafına çok dikkat etmeliyiz. Ama içeride deprem sonrasında yaraları sarmak için çok daha hızlı mobilize olmalıyız.

* Suriye tarafında depremin vurduğu bölgelerin önemli bir kısmı Türkiye’nin kontrolündeki bölgeler.  İdlib Çatışmasızlık Bölgesi’nin hem demografik yapısı hem coğrafi yapısı bizi etkileyecek nitelikte.

* Çünkü İdlib, stratejik önemdeki illerimize , deniz ve hava limanlarımıza oldukça yakın. Bu nedenle istenmeyen bir göç hareketini yine o bölgede alacağımız tedbirlerle önleyebiliriz.

* Deprem, Suriye'de Türkiye'nin kontrol ettiği bölgelerdeki insanları da vurdu. Bu nedenle sınır hareketliliğine dikkat etmeliyiz. Özellikle DAEŞ, depremden zarar gören insanları örgütleyebilir. Dahası, İdlib ve çevresindeki silahlı grupları peşine takıp, daha önce Irak ve Suriye' de yaptıkları gibi sınır bölgesinde hareket alanları oluşturabilir.

* Depremin yol açtığı yıkımın boyutu ne olursa olsun sınırı çok sağlam tutmalıyız. İnsani yardımlar sınır ötesinde de devam etmeli. Böylece, Türkiye’ye doğru bir hareketliliğin önüne geçilmeli.

* Muhtemelen ABD ve Batılı ülkeleri Suriye’nin kuzeyinde Türkiye sınırlarında ve özellikle de İdlib’te nüfus ettikleri “vatansızlar” üzerinden bir kaotik alan oluşturmaya çaba harcayacaklar.

*Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyine olası müdahalesini engellemek için sınırlarımız içinde bir radikal terör dalgası oluşturmak isteyecekler.

* Bu, Suriye’nin kuzeyini işgal eden YPG-PKK'nın hareket alanını da genişletebilir. Batı bu durumu kullanarak YPG-PKK’nın meşruiyetini güçlendirecek söylem ve kanalları daha rahat üretebilir. (Dün sosyal medyada, “Türkiye YPG-PKK’nın kontrol ettiği bölgelere sınır kapısı açtı söylemi  bunun  göstergesidir. H.Ö)

* Son olarak, sosyal medya üzerinden “laf isali” olmuşların ağızından sadır olan sözlerin, bir arka planı olduğunu bilelim.

* Bir de, Türkiye ve Suriye'de yaşanan deprem felaketinin yaraları henüz sarılmamışken, Belçika Başbakanı Alexander De Croo'nun gündeme getirdiği konuyu hiç aklımızdan çıkartmayalım.

Ne diyor, De Croo, "Aramızda bir şeylerin kırılmasını önlemek için sığınmacılar konusunda Türkiye ile bir anlaşma yapmalıyız. Suriye'de 5,5 milyon kişi evsiz kaldı. Türkiye ile anlaşma yapalım, Suriyeli deprem mültecilerini orada tutalım!"

* Biz canlarımızı toprağa verirken… Enkazlarımızı kaldırmaya çalışırken… Eloğlunun derdini gördünüz mü?

* İşte bu dert, Türkiye’nin deprem sınavıyla birlikte baş etmesi gereken önemli bir derttir!

Allah yar ve yardımcımız olsun.

Yorumlar37

  • AYŞE NUR 1 yıl önce Şikayet Et
    Amin
    Cevapla
  • Fuzuli 1 yıl önce Şikayet Et
    Hiç demiyorlarmı insanlar bu acı karşısında bukadar kenetlenmişken birileri gelip işgal edecekmiş yardıma gidenler işine bakarda geri kalanlar azrail olup kör baltayla keser bunu yapmaya çalışanı biz burdayız daha biryere gitmedik bekliyoruz bu ülke yanlız mı sanıyorsunuz küffara karşı savaşda bu ülkeye destek için emin olun 1 milyon insan ta afrikadan kara kıtan gelir öte kıtaları siz düşünün yeterki gelin
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • Gariban çiftçi 1 yıl önce Şikayet Et
    Bu zamana kadar aldık ya yine alalım multecileri.ha bir eksik ha bir fazla ne farkeder ki.
    Cevapla
  • selim 1 yıl önce Şikayet Et
    Ellerinize sağlık. Allah razı olsun.
    Cevapla Toplam 2 beğeni
  • Ayân 1 yıl önce Şikayet Et
    Bu durumda Vatanlı yada Vatansız, her kimse değerlerimize karşı gelirse ,böyle durumlara meydan verirse öldürülmelidir. Yeri toprak altı ,üstü beton olmalıdır.
    Cevapla Toplam 9 beğeni
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat