İyi Parti lideri Meral Akşener’in masadan kalkmasının fitilini çok önceden, “Masa Kılıçdaroğlu’nun adaylığını onaylamazsa dağılır” diyerek  ateşleyen CHP’li isim yine konuştu. Kemal Kılıçdaroğlu’na çok yakın isim olan Bülent Kuşoğlu, Akşener’in masaya dönüşünün gerekçelerini boşa çıkartacak açıklamalar yaptı.

“İCRACI CUMHURBAŞKANI YARDIMCILARI” DENDİ, “2024 YEREL SEÇİMLERİ SONRASI BELKİ ATANIRLAR” DENMEYE BAŞLANDI

Hatırlarsanız, Akşener devirdiği ya da itildiği masaya geri dönmenin şartı olarak, iki belediye başkanının “icracı” olarak cumhurbaşkanı yardımcısı ilan edilmesini istemişti. İyi Parti Genel Merkezi’nde Akşener’i ziyaret ettikten sonra kapıda “Biz Millet İttifakı’nın belediye başkanlarıyız” diyen iki belediye başkanı Kılıçdaroğlu ile görüşmek üzere yola çıktığında… Onları yolculayan Sözcü Kürşat Zorlu, “İki belediye başkanının icracı cumhurbaşkanı olmasını teklif ettik” cümlesini kurmuştu.

Kemal Bey ile bir otelde buluşup talebini “karara bağlayan” Akşener soluğu Saadet Partisi Genel Merkezi’nde bulmuş ve mutabakat metninin 12’nci maddesi onun “istemediği” şekliyle kayıtlara geçirilmişti.

Ama Akşener, “kan kusup, kızılcık şerbeti içtik” diyerek adayları Kılıçdaroğlu’nun yanında poz vermişti. Suratından düşen bin parça olsa da..!

Akşener’in, icracı yapmak istediği belediye başkanları, “gerektiğinde, gerektiği görev tanımı ile” cumhurbaşkanı tarafından, yardımcılığa atanacaktı.

İşte bu maddeyi yorumlayan Bülent Kuşoğlu, belediye başkanlarının cumhurbaşkanlığı yardımcılığı ile belediye başkanlığını aynı anda yapmalarının mümkün olmadığını belirterek, “Yapmamalılar. Türk devlet geleneğinde öyle bir şey söz konusu olamaz. Sayın Kılıçdaroğlu onu hiç yaptırmaz, hiç istemez, aynı şekilde Milet İttifakı’ndaki liderler de buna karşıdır” dedi.

Kuşoğlu, “Atanmaları uygun görülürse belediye başkanlarından ayrılacaklar ve cumhur başkanı yardımcısı olarak atanacaklar. ‘Belediyelerde yapılacak işler var’ denilerek bir karar alınırsa Mart 2024 tarihine kadar başkanlar görevine devam edecek.”

Ee n’oldu Sayın Akşener’in “İcracı cumhurbaşkanı yardımcıları”na?

Hayal olmuş anladığımız kadarıyla.

İYİ PARTİ “KANUN DEĞİŞTİRİRİZ” DİYOR

Ama İyi Parti’den Erhan Usta’nın sözleri, bu meselenin “krize” dönüşmek üzere olduğunu ipuçlarını veriyor.

Kuşoğlu’nun, kazanmaları halinde iki belediye başkanının nasıl cumhurbaşkanı yardımcısı olamayacağını gerekçeleriyle anlatmasına karşın Erhan Usta, “Gerekirse yasal düzenleme yaparız. Belediye başkanlarının cumhurbaşkanı yardımcılığı yapabileceğini düşünüyoruz” diye cevap verdi!

DAVUTOĞLU, “İKİ BELEDİYE BAŞKANI AYNI STATÜDE OLAMAZ”

CHP ile İyi Parti arasındaki iki belediye başkanının statüsü gerginliğine “12’nci maddeyi bizzat kaleme ben aldım” diyen Ahmet Davutoğlu da katıldı.

T24’ten Cansu Çamlıbel’e konuşan Davutoğlu, “iki başkanın statüsü bizim altımızdadır” anlamına gelen açıklamalar yaptı.

Çamlıbel’in iki belediye başkanının masada eşit statüde olup olmadıklarını sorusuna Davutoğlu, “Eşit statü demeyelim” dedikten sonra bakın neler söylüyor?

“Statü meselesi değil bu. Altı genel başkanın bir yıldır oluşturduğu bir hukuk ve genel başkan hukuku bu. (…) Evet hepimiz farklı siyasi güce sahibiz ama hepimiz eşitiz. Eşitler arası bir ilişki var genel başkanlar arasında. Buna herkes saygı gösterdi. Orada oturan kişiler değil, altı liderin de arkasında bir parti var, bir teşkilat var, bir toplumsal taban var. Diğer yandan iki belediye başkanı çok önemli değerler ama ikisi de CHP’nin mensubu. Dolayısıyla masaya genel başkan gibi oturmaları doğru değil.”

Yani?

Yani, “iki belediye başkanı cumhurbaşkanı yardımcısı olsa bile genel başkanların altında bir konumları olacak” diyor Davutoğlu.

Hani Akşener’in Saadet Partisi’nin mescidinde masaya tekrar dönmesi için ikna eden Davutoğlu diyor bunları.

Akşener’in icracı belediye başkanlarının, diğer cumhurbaşkanı yardımcılarının altında bir statüye tabi olacaklarını söylüyor!

Bize göre, HDP’nin Kemal Kılıçdaroğlu’na doğrudan destek verme olasılığının yükseldiği bir ortamda, 6’lı masa ortakları arasındaki kriz derinleşiyor.

Ortak mutabakat metninde zaten “kuşa çevrilen” Akşener’in talebi, Davutoğlu ve Kuşoğlu’nun çıkışlarıyla daha da anlamsız hale getirildi.

Zaten, “seçilemeyecek aday” tanımlamasıyla Kılıçdaroğlu’nu yıpratan İyi Parti’nin bu aşamadan sonra ne yapacağı merak konusu.

“Kerhen” tamam dedikleri Kılıçdaroğlu’nun seçilmesi için ne kadar gayret gösterecekler acaba?

Ya da haber7.com’un dün gece yayınladığı haberdeki gibi, İyi Partili vekiller, “Parti için değil, Türkiye için konuşacağız” diyerek, hem Kılıçdaroğlu’na hem Akşener’e karşı bayrak mı açacak?

Takipteyiz.