Çarşafa dolandılar olmadı, şimdi de seccadenin üstünde tepiniyorlar. Yok yok, sözümüz CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun şahsına değil. Bilakis yaptığı hatanın farkında Kılıçdaroğlu. Tüm danışmanları ve yandaşlarının aksine en doğru iletişim stratejisini o yaptı ama nafile! “Milletimi üzmek istemem. Özür dilerim” dedi ama  konuyu kapatmaya yetmedi söylediği… Çünkü dini konuda cehaletin zirvesini yaşayan CHP’li gazeteciler dindarlara “din” anlatmaya kalktı. Çam üzerine çam devirdi.

Kılıçdaroğlu muhipleri, yandaşları, candaşları ve bilimum cüretkar cahiller, “seccade kutsal değil” diye başlayan, “Hacerül Esvet’i putlaştırmayalım”a kadar giden bir “acayip” savunma ile işi mecrasından çıkartıp bambaşka bir düzlemde taşıdı.

***

Konuyu biliyorsunuz, CHP Genel Başkanı 6’lı masa ve HDP’nin Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, bir iftar yemeğine katıldı.

O yemekten sonra, bir odada kendisi ile fotoğraf çektirmek isteyenlerle buluştu. Zaten ne olduysa da orada oldu.

Fotoğraf seyansından hemen önce o odadaki halının üzerine iki seccade serilmiş ve namaz kılınmıştı. Hem de cemaatle namaz kılınmıştı. Namazlarını kılanlar, “bir başkası da namaz kılsın diye” seccadeleri olduğu gibi kıbleye dönük vaziyette bırakmıştı.

Kemal bey odaya girdi, hiç bastığı yere dikkat etmedi…

Ayakkabıyla girdikleri odada kıbleye dönük iki seccadeye ayakkabılarıyla basıp kameraya poz verdiler.

Bir de bu fotoğrafı paylaştılar.

Fotoğrafın paylaşılmasından sonra tartışma başladı. Aslında Kılıçdaroğlu yaptığı hatayı anlar anlamaz bir paylaşım yapıp özür diledi.

Ama çevresi ve medyası başta olmak üzere öyle anlamsız bir tartışmanın içine girdi ki bırakın dini eğitim almışlarımızın şaşırmasına, sıradan, sade dindarlarımız bile şaşırıp kaldı.

***

Konunun bize göre özeti şudur: Kılıçdaroğlu’nun ve başta yanındaki İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ve diğerlerinin yerde “kıbleye dönük vaziyette” serilmiş iki seccadeyi fark etmemesi, klasik manada “CHP’nin toplumun değerlerine yabancılaşması”nın fotoğrafıdır.

Yani, o iki seccadenin kıbleye dönük olarak yere serildiğini bile fark edecek “duyarlılıktan” uzak olmalarının göstergesidir.

Dahası, olayın ortaya çıkmasından sonra Kemal Bey’i tenzih ederek söylersek… CHP medyası ve yandaşlarının çok basit dini kuralları bile bilmeyip “tereciye tere satma”ya çalışmasıdır.

***

Öyle ilahiyat mezunu filen olmaya gerek yok. Yaz tatillerinde camiye gidip imam efendiden 32 farzı öğren sade dindarların bile bileceği bir meseleyi, bilmemeleri yada bilmiyormuş gibi yapmalarıdır; tartıştığımız konu.

***

Biliyorsunuz 32 farzın 12’si Namazın farzlarıdır. Bunların 6’sı namazın içerisinde 6’sı da dışındaki şartlarıdır.

Namazın dışındaki şartlarından biri de “Necasetten taharet”dir. Yani, farzlardan (olmazsa olmazlardan) biri “Bedenimizi, elbisemizi ve namazımızı kılacağımız yeri temizlemek”tir.

İşte Kılıçdaroğlu ve yanındakilerin üzerinde dışarıda giydikleri ayakkabı ile fotoğraf çektirdikleri iki seccade, namaz kılınacak yerin temizliğinin şartıdır.

Evet seccade kutsal değildir ama o seccadeler necis de değildir. Yani pis de değildir. Taki ayakkabıyla üzerlerine basılıncaya kadar.

Yani namazın dışındaki şartlarından biri olan temizliği sağlamak için o seccadeler orada yere serilmişti. Seccadenin temizliği ise “farz”dır. Yani namaz için olmazsa olmazdır.

Bu çok basit, sıradan kuralı bile bilmeyenler ya da bilmiyormuş gibi yapanları ne yazık ki bize birkaç gündür “din dersi” vermektedir.

***

Onların bu tutumu, Türk aydını ya da Türk solunun klasik davranış biçimidir aynı zamanda. Çünkü bu sınıf, maalesef ki içinde yaşadıkları toplumun değerlerinden ne kadar uzaklaşırlarsa o kadar itibar görecekleri vehmindedir!

Ve aynı kesim, “benim dedem de hacı” veya “Annem de başörtülü” diye söze başlayıp, cahil ve cüretkarca dini konularda ahkam kesmektedir.

Bu kesimin Türk milletinin dini değerlerini aşağılama ve kendince yorumlama hastalığı aynı zamanda CHP’nin de açmazlarındandır.

O nedenledir ki son 10 yıldır CHP’yi daha "demokrat" daha “özgürlükçü” ve daha “dine saygılı laiklik” anlayışına göre dizayn etmek isteyen Kılıçdaroğlu’nun dikkatsizliği sonucu yaşanan yol kazası, o çevrelerce kendilerince “dini mülahazalar”la “normalleştirilmek” istenmiştir!

***

Türkiye’de dindarların CHP ve müzahirlerine mesafeli olmasının nedenini araştıranlar bu son olaydaki tartışmalara baksa yeter.

Kendilerinin yaşamadığı ve fakat toplumun ekseriyetinin yaşadığı dini hayatı, kendilerince yorumlayıp bir de “çıkarım” yapıyorlar!

Ve dini konularda zır cahil oldukları gerçeğiyle yüzleşmeye bile yanaşmıyorlar!

İstedikleri zaman “dindarmış” gibi yapıyorlar.

İstedikleri zaman dini konularda “ahkam kesiyor”lar.

İstedikleri zaman ortalama dindar kesiminin ortalama dini tutum ve davranışlarını sorgulama cesareti buluyorlar.

Zavallılar!

Kemal Bey bile yaptığı hatanın farkında ama siz onu savunacağız derken cahilliğinizi faş edip de utanmadan hala ortalıkta fink adıyorsunuz!

Yazık!