Milletvekili listeleri tamam. Artık birkaç rutinin dışında geriye sandık kaldı. 14 Mayıs’a bir ay kala ittifaklar ve partiler açısından son durum görebildiğimiz şu şekilde:

SEÇMENE İTTİFAK İÇİNDE ALTERNATİF SUNULDU

Cumhur İttifakı açısından, 4 partinin ittifak çatısı altında ama kendi logolarıyla seçime girmesinin artıları ve eksileri konuşuluyor.

Bir bakış açısına göre, Ak Parti, MHP, BBP ve YRP’nin ayrı ayrı listelerle seçime girmesi sonucunda “artık oylar”dan elde edilecek vekillikleri kaybetme riski olduğu söyleniyor. 15-20 vekil daha az çıkartılabileceği ifade ediliyor.

Ama bir başka görüşe göreyse, logolarıyla seçim giren partiler Cumhur İttifakı’na gönül vermiş seçmenin, bir şekilde ittifak içinde kalmasının önü açılmış oldu.

Bu durumda, ittifakın oylarında bir düşüş yaşanmayacak ve o seçim bölgesinde en fazla oyu alan birinci partiye gidecek olan artık oylarla vekillik sayısında bir düşüş de yaşanmayacak.

MHP’nin logosunu oy pusulasına koyması karşısında BBP’nin koymamasını düşünemezdik. Ayrıca yeni kurulmuş Y.Refah Partisi’nin hem oy oranını görmek hem de partisinin propagandasını daha fazla yapabilmek için pusulada yer almak istemesini de önemsiyoruz.

Ama daha önemlisi, dindar, muhafazakar, milliyetçi seçmenin her birine farklı bir alternatif de sunuyor bu tablo.

Yani, Ak Parti’den kopacak bir seçmenin MHP’ye MHP’den kopacak bir seçmenin BBP’ye yönelmesi sağlanmış oluyor.

O nedenle ittifak çatısı altında çoklu seçenekle seçime girmek, “vekillik sayısı” açısından olmasa bile, seçmenin oy verme eğilimi açısından alternatif üretmesi açısından önemli.

DEVA, GELECEK, SP VE DP’NİN KAÇ OY ALDIĞINI HİÇ BİLEMEYECEĞİZ

Millet İttifakı’nın bugün kadar hiç seçime girmemiş ve oy oranı bilinmeyen iki partisinin yegane umudu CHP’nin lütfettiği kontenjanlar.

 DEVA ve Gelecek partileri logolarıyla seçime giremedi. Böylece ne kadar oy oranları olduğunu seçim sonrasında da bilemeyeceğiz.

Bindelik dilimlerle ifade edilen oy oranları nedeniyle DEVA ve Gelecek partililer kendilerine hiç güvenmemiş olmalılar ki CHP’nin birkaç seçilebilecek yerden verdiği kontenjana zorunlu olarak “evet” dediler.

Biz seçimden sonra bu iki partinin siyasette ne kadarlık bir cürümü olduğunu yine göremeyeceğiz, bilemeyeceğiz.

CHP’nin aday gösterdiği bu küçük partilerin mensuplarıyla ilgili tartışma da işin cabası!

Bize göre o tartışmalar asıl tartışmamız gerekenleri de perdelemek amacıyla yapılıyor!

Mesela bir Sadullah Ergin tartışması almış başını gidiyor. Oysa Ergin, DEVA’nın kurucusu ve şu ana kadar 6’lı masanın kabul ettiği bütün mutabakat metinlerini çalışan kurullarda görev almış bir isim. Ama bugün onun ismi üzerinden fırtınalar kopartılıyor.

Yoksa, bu tartışmalar ile CHP’de “bölücü söylemler”de bulunan, PKK’ya terör örgütü diyemeyen adayların tartışılmasının önüne mi geçiliyor?

Bir de HDP ve bileşenlerinin cumhurbaşkanı adayı göstermeyerek Kılıçdaroğlu’na doğrudan verdiği destek bu tür tartışmalarla perdelenmek mi isteniyor?  Takdir sizlerin!

İYİ PARTİ KURUCUSUNUN İFADESİYLE ARTIK “BARAJ ALTINDA”DIR

Vekil listelerinın Yüksek Seçim Kurulu’na (YSK) verileceği son gün ve bir önceki gün CHP ve İyi Parti’de yaşananlar bize çok şey söylemiştir.

Aytun Çıray’ın kurucusu olduğu İyi Parti’yi, “Ve krizden sonra baraj altına düşen oylarımız” hedef alması bir süredir “kurşun siyaseti” yapan Akşener’i daha da panikletmiş durumda.

CHP’de ise Parti Meclis’inin toplantısının 5 kez ertelenip sonra da “vakit kalmadı” diyerek yangından mal kaçırırcasına listeleri YSK’ya sunması içerideki krizi ötelemeye dönük hamlelerdi.

Zaten Kılıçdaroğlu’nun uzun zamandır sürdürdüğü “son ana bırakma stratejisi” vekil listelerinde de görülmüş oldu.

***

Ak Parti’de üç kuşak bir arada

Yazıya bu bölümü eklemeyecektim. Ama t24.com’da Murat Sabuncu’nun yazısını okuyunca, “Marifet iltifata tabidir” ata söz hatırladım ve Ak Parti adaylarının bir kaçıyla ilgili birkaç hususu kayıtlara geçirmek istedim.

Çünkü Sabuncu, HDP ve bileşenlerinden tanıdığı bazı isimlerin listede olmasının önemine işaret etmişti.

Biz de örneğin Prof. Dr. Mehmet Şahin’in Ak Parti Kahramanmaraş listesinde yer almasını çok değerli bulduğumuzu belirtmek isteriz. Kıymetli dostumuzun Meclis’te memleket için çok değerli hizmetler yapacağını biliyoruz.

Yine, yıllardır bu parti için çalışan aynı zamanda çalışma hayatı dendiğinde Türkiye’de sayılı isimlerden biri olan Resul Kurt kardeşimizin Adıyaman’dan liste başı olmasını çok kıymetli buluyoruz.

Sanatçımız Bahadır Yenişehirlioğlu, Ülke Tv’mizin Ramaz ayı boyunca “Olması Gereken” isimli programında “ahlak, örf, gelenek ve değerler” üzerine söyleşiler yapıyor. Bu kıymetli sanatçımız da Ak Parti’den Manisa’da liste başı olarak seçime giriyor. Şimdiden tebrik ediyoruz.

Bizim bir Markar’ımız vardı. Markar Eseyan. Hayatını kaybetti. Ve onun Ak Parti’de saygın bir hatırası vardı. Ve o hatıra bu kez Sevan Sıvacıoğlu’nu Meclis’e taşıyacak. Sevan Bey'i hiç tanımıyorum ama Markar arkadaşımızdı. Onun aziz hatırasının, bir karşılığıdır Sevan Bey'in adaylığı... Tebrik ediyorum.

“Kadın” meselesinin çok farklı açılardan tartışılması bir yana, o tartışmaları bağlamından kopartıp “Ak Parti’de ve Cumhur İttifakı’nda kriz var” havasına sokanlar  hayal kırıklığına uğradı. Çünkü Özlem Zengin bu kez Tokat’tan değil İstanbul’da hem de ikinci sırada aday gösterildi.

Kadın ve kadın hakları konusunda Ak Parti’nin durduğu yeri göstermesi açısından Özlem Hanım'ın adaylığını önemsiyorum.

Ak Parti Meclis kadrosunu yeniliyor. Ama öyle bir gelenek oluşturdu ki 3 kuşak bir arada bulunuyor. Bir nevi geniş aile gibi.

Örneğin, Ömer Çelik artık “ak saçlılar” arasında liste başı. Gencecik isimler de var listede. Yeni ve genç isimler ile “ak saçlılar” arasında da öyle bir grup var ki omurgayı oluşturuyor. İşte onlardan Selami Altınok’u, Selva Çam’ı, Abdulhamit Gül’ü de anmak isterim.

Bir de gencecik bir siyasetçi olarak 2015’te ilk kez Antalya’dan parlamentoya giren Meclis Dış İlişkiler Komisyonu’nda önemli görevler yapan Sena Nur Çelik’in bu kez İstanbul’dan aday gösterilmesinin değerli olduğunu söylemek isterim.

Ve son olarak, Türkiye-Azerbaycan ilişkilerinde “sivil” bir güç olarak önemli işler yapan… 6 Şubat’taki asrın felaketi depremden bu yana da Adıyaman ve Şanlıurfa’da gece gündüz çalışan… Hüseyin Büyükfırat’ı da vekil adayları listesinde görmek isterdim diyerek bitireyim.

Hayır olsun. Hayırlı olsun.