“Aslında ben de yokum” noktasına gelenler
- GİRİŞ22.04.2023 09:01
- GÜNCELLEME23.04.2023 10:01
Yıllar yıllar önceydi. 12 Eylül darbesinin üzerinden birkaç yıl geçmişti. Özallı yıllardı. Apolitik bir gençlik yetişiyor eleştirileri yeni yeni yapılır olmuştu. Henüz “transformasyon”, “dönüşüm” olarak nitelenmemişti.
Ve biz liseli “çok bilmişler”, gençliğimizin farkındaydık.
Edebiyat bölümünün “çok bilmişler”i olarak felsefe dersinde iki gruba ayrılmış… Karşımızdaki “rasyonalizm”i savunacak gruba karşı, “septisizm”i anlatmak için günlerce harıl harıl çalışmıştık.
***
Nihayet müzakere, münazara ya da karşılıklı tartışmanın günü mü desek… Evet o gün geldi, çattı.
Ankara’nın önemli liselerinden Aydınlıkevler Lisesi’nin Edebiyat Bölümü öğrencileri olarak bir tarafta “rasyonalizmi” savunanlar diğer tarafta “septisizm”i savunanlar olarak konuşmaya başladık.
***
Yaklaşık bir saatin sonunda, septik bir düşüncenin bir ferdi olarak, salondakilere dönüp “Aslında ben de yokum siz beni hayalinizde canlandırıyorsunuz” diyerek konuşmamı bitirdim.
Jüri önce kendi arasında tartıştı. Sonra sonucu ilan etti. Ve biz “septikler” münazarayı kazandık.
Yani kısaca, “Aslında ben de yokum” diyenler kazanmış oldu.
Çünkü savunduğumuz “septisizm”i günlerce çalışmıştık. “Rasyonal” arkadaşlarımızsa, “Nasıl olsa, septikler (şüpheciler) kimseyi ikna edemez” diye düşünüp, yan gelip yatmıştı!
SEPTİSİZM ESKİDEN MÜNAZARA KONUSUYDU BUGÜN NEREDEYSE TOPLUMUN TAMAMINA TEŞMİL EDİLMEK ÜZERE
Yıllar yıllar önce yaşadığımız tecrübe bugün neredeyse ayniyle vaki.
Diyor ki, “TOGG isminde yerli bir araç yaptık. Fabrikası da Gemlik’te!”
Araç yollara çıkıyor. Elle tutulur, gözle görünür oluyor.
Ama, “Aslında TOGG diye yerli bir araba yok. Fabrikası da yok. TOGG’lar İtalya’da üretilip TIR’larla getiriliyor. Sizi kandırıyorlar” diyor, bazıları.
***
Diyor ki, “Karadeniz’de Sakarya Gaz Sahası’nda doğalgaz bulduk. Denizin binlerce metre altında bulduğumuz gazı, karaya 175 km boru döşeyip, halkın kullanımına sunduk!”
Doğalgaz vanası açılıyor. Ateş yakılıyor. Tanklar doluyor.
Ama diyor ki bazıları, “Böyle bir gaz bulunmadı. Bulunsa da bir anlamı yok. Çıkartılamaz. Çıkartılsa da astarı yüzünü geçer. Yok yok gerçekten böyle bir gaz bulunmadı. Gaz bizim değil Rusların gazı!”
***
Diyor ki, “TCG Anadolu isminde dünyanın ilk İHA/SİHA gemisini yaptık. Bu yeni nesil bir uçak gemisidir. Sirkeci’ye demir attı gidip görebilirsiniz!”
Ama bazıları diyor ki, “Böyle bir geminin literatürde yeri yok. Boşuna masraf. Zaten motoru da arızalı. Ne gerek vardı!”
***
Diyor ki, “Kızılelma isminde insansız muharip uçak yaptık. 8’nci test uçuşunu da gerçekleştirdik.”
Ama bazıları diyor ki, “Bu bir oyuncaktır. Bir profil üzerine yerleştirilmiş makettir. Uçamaz, uçsa da belli bir irtifanın üzerine çıkamaz. Boşa zaman öldürülüyor.”
***
Diyor ki, “Milli Muharip Uçak’ta sona gelindi. 2030 olmadan Türk Silahlı Kuvvetleri envanterine girecek!”
Ama bazıları diyor ki, “Türkiye F-35 muadili yeni nesil bir savaş uçağını yapamaz.”
***
Gerçeklerle sanrılar arasında gidip gelen aklımıza “şüphe”yi yani septisizmi yerleştirdiler.
Gün olmuyor ki rasyonaliteye karşı, “yalan”a başvurmasınlar.
Yalan üzerinden şüpheciliği yaymasınlar.
***
Her ne kadar rasyonel işler yapan “lider” kadro işini ciddiye alsa da…
Onlara ayak uydurmakta “tembel” kalan “alt kadro”lar, “yalan üreticileri” ile yeterince mücadele etmiyor.
Bizim lise dönemizde “rasyonalite”yi savunmaları gereken karşı gruptaki rakiplerimiz gibi “yan gelip yatıyor”lar!
Yalanı yayan ve her gün şüpheciliği güçlendirenlerse bıkmadan usanmadan aynı taktikle aynı yere vurmaya devam ediyor.
Sonuçta, şüpheciliği genele yayanlar yakında “Aslında ben de yokum” derse şaşmayın.
Koca koca siyasetçiler, koca koca gazeteciler, koca koca kanaat önderleri, gözümüzün önünde cereyan eden gelişmeleri, “Aslında yok böyle bir şey” diyerek septisizmin zirvesini yaşıyor!
GERÇEKTEN KOPMUŞ BİR TOPLUM OLMADAN…
14 Mayıs’a az bir süre kala, en az seçmenin kafasını daha da karıştırmak üzere hareket edenler kadar gerçeğin peşinde koşanlar da emek vermeli ki “septisizm”e teslim olmayalım.
Yoksa 14 Mayıs gecesi “gerçeği” inkar edecek ziyadesiyle septik bir grubumuz oluşacak!
Yanılıyor muyum?
Yorumlar46