Azerbaycan’da FETÖ’nün ablukası kimlere neler yaptırıyor
- GİRİŞ24.08.2023 09:07
- GÜNCELLEME26.08.2023 17:22
Cumhurbaşkanı Erdoğan seçimden hemen sonra KKTC üzerinden Azerbaycan’ın başkenti Bakü’ye indiğinde biz de geziyi takip eden gazetecilerdendik.
O gün bu sütunda (13.08.2023) Azerbaycan-Türkiye ilişkilerini yakından ilgilendiren hususlara dikkat çekmiş ve lisanı halince uyarılarımızı yapmıştık.
“EMEKLER HEBA OLMASIN” UYARIMIZ HAVADA KALMASIN
“KKTC'nin tanınması için gayret edilecek, Azerbaycan'daki emekler ziyan olmayacak”
Başlıklı yazının AZERBAYCAN’DA EMEKLER HEBA OLMASIN ara başlıklı bölümünde şu hususları kayıtlara geçirmiştik:
“(…) iki ülke arasındaki ilişkilerin hiç bu kadar güçlü olmadığının altını çizdikten sonra bu ilişkilerin "yetkin olmayan" bir takım bürokratlar nedeniyle heba olma ihtimalidir. Bir tehlikeye işaret ediyorum.
Daha açık ifadeyle, Ünal Çeviköz gibi isimlerin Bakü Büyükelçiliği yaptığı dönemlerdeki ilişkilerden şu anda eser yok. Bu konuda çok büyük fedakarlıklarla uzun süre emek veren isimsiz kahramanlar var. Vatan Savaşı'nda Karabağ'ın özgürleştirilmesinde büyük emeği olanlar var. Bu emeklerin boşa gitme ihtimalini gördüğümü söyleyeyim yetsin.
(…) FETÖ belası Azerbaycan'da hala ciddi bir tehlike olarak karşımızda duruyor. Her ne kadar eskisi kadar açıktan bir faaliyet yürütmüyorlarsa da hala çok faaller.” (Yazının tamamı için: https://www.haber7.com/yazarlar/hasan-ozturk/3332078-kktcnin-taninmasi-icin-gayret-edilecek-azerbaycandaki-emekler-ziyan-olmayacak )
O yazının hemen ardından, birçok olumlu ve olumsuz tepki aldım.
UYARIYA KULAK TIKAYANLARI BİR KEZ DAHA UYARALIM
İlginci “mesaj muhatabına ulaşır” kuralı gereğince muhatapların bazıları aldıkları mesajları farklı kanallardan yanlış yerlere ulaştırma cihetine gitti!
Türkiye’nin ulusal güvenlik meselesi olan FETÖ ile mücadele ile ilgili tespit ve uyarılarımıza “olumlu” tepki vermesini beklediklerimiz sessizliğe büründü.
Durumdan vazife çıkartanlar, rahmetli Necip Fazıl’ın, Sakarya Türküsü’ndeki “Ayağa kalk Sakarya” mısraıyla ilgili söylediği rivayet edilen söz misali, “Beni bir kişi anladı o da yanlış anladı, amuda kalktı..!”
***
Azerbaycan’a yaklaşık 15 yıldır gidip geliyoruz. Türkiye kamuoyunda “Hocalı ve Karabağ meselesi” gündem olduysa karınca misali emiğimiz var. 44 günlük Vatan Savaşı’nda Türk medyasının olağanüstü desteği varsa karınca misali katkımız var.
Yine Türkiye - Azerbaycan ilişkilerinin gergin olduğu dönemlerde “selamlaşma hukuku”nu koruduğumuz kurumlar ve isimler sayesinde hep bir köprü olmaya çalıştık.
Her vesile ile, Azerbaycanlı dostlarımızla hasbihal ediyor, Azerbaycan’daki değişimi yakından takip ediyoruz.
Aynı zamanda Azerbaycan’da yaşayan Türklerden de epeyce dostumuz arkadaşımız var. Onlarla da her fırsatta görüşme şansımız oluyor.
İlham Aliyev önderliğindeki devletin dönüşümünü, hanımefendi Mihriban Aliyeva ile devam eden restorasyonu yakından izliyoruz.
TİKA, Maarif Vakfı başta olmak üzere Türkiye’nin yumuşak gücü kurumlarımızla da her fırsatta istişarelerde bulunuyor, Azerbaycan medyasıyla yakın işbirliği içerisindeyiz.
Azerbaycan’ın Türkiye için ne anlama geldiğini Nuri Paşa’yı rahmetle ananlarla birlikte idrak ediyoruz.
15 Temmuz FETÖ’cü işgal ve darbe teşebbüsünün yıl dönümlerinde Bakü’de, milletimizin şanlı direnişi her vesile ile anlattığımızı da hatırlatıyoruz.
FETÖ VE NÛFUZ ETTİKLERİ TÜRKİYE-AZERBAYCAN İLİŞKİLERİNE DESTEK VERENLERE SALDIRIYOR
Bütün bunlardan sonra son günlerde Azerbaycan’da olup bitenlere ilişkin edindiğim bilgi ve izlenimleri bir kez daha kayıtlara geçirmek elzem oldu.
Buna göre,
-Azerbaycan’daki Türk misyonunun etrafında bir FETÖ kuşatması ve ya bariyerinin olduğuna ilişkin çok ciddi tespitler var.
-Türkiye -Azerbaycan ilişkileri için yıllardır emek veren önemli Türk ve Azerbaycanlı ile ilgili hem yerel medyada hem bazı mahfillerde “tezviratlar” yüzünden olumsuz bir hava oluşturuluyor.
-Türkiye’nin ve Azerbaycan’ın can düşmanı FETÖ’cülerin, iki ülke ilişkilerini zora sokmak için olağan üstü çaba sarf ettiklerine ilişkin bilgiler mevcut.
Yalan ve iftiraya dayalı sahte evraklarla Türkiye-Azerbaycan ilişkilerine zarar verecek hamleler yapılmak isteniyor.
-Sayın Erdoğan ile Sayın Aliyev’in liderliğinde kurulan olağan üstü güçlü ilişki, “kişisel ihtiraslar” yüzünden heba edilmek isteniyor.
-“Küçük”, “dar” menfaat ilişkileri “büyük mesele”nin içine boca edilmek isteniyor.
Türkiye-Azerbaycan ilişkileri, kişisel ikbal beklentisi içerisindekiler yüzünden zora giriyor.
Ve son bir not:
“Akıl tutulması” mı bilemeyiz ama iki güçlü devletin kritik kurumlarını bazıları, kişisel beceriksizliklerini örtmek için kullanılmak isteniyor!
Bize düşen, gelen bilgi, belge ve iddiaları kamuoyu ile paylaşmaktır. Mesaj elbet muhatabına ulaşacaktır. Ama biz yine de iki ülkenin ilgili kurumlarına çağrımızı yaparak bitirelim.
Türkiye-Azerbaycan ilişkilerine zarar verebilecek başta FETÖ olmak üzere tüm oluşumların önüne geçmek sizlerin görevi...
Çok geç olmadan!
Bilmem anlatabiliyor muyum?
Yorumlar23