6 Şubat depremlerinden sonra depremin vurduğu şehirlerimize gidip gelmeye devam ediyoruz. En son Kahramanmaraş'ı görme şansımızı oldu.

Depremin yaraları sarılıyor. Kalıcı konutlar hızla yükseliyor. Yıkılmayı bekleyen binaların sayıları hayli fazla ve fakat hayat normale dönüyor!

Yapılanlar azımsanacak türden değil. Her yerde inşaat faaliyetleri sürüyor. Konteynır kentlerdeki yaşam normalleşiyor. Depremzeler hayata tutunuyor.  Ancak, bu büyüklükteki bir depremin her açıdan etkilerini silmek öyle kolay olmuyor.

Devletin ilgili bakanlık ve kurumlarının olanca çabasına rağmen, örneğin konut yapımı ve arsa üretimi konusunda beklentiler tam karşılık bulmuyor.

Bu bağlamda, küresel bir soruna dönüşen kira meselesi, deprem bölgesinde daha da sorunlu bir hal almış. Sağlam binaların kiraları tabir yerindeyse uçmuş. İnsanlar deprem bölgesinde kira ve genel anlamda konut sorunuyla ilgili özel ilgi ve tedbir istiyor.

AĞIR HASARLI BİNALAR ORTA HASARLI DİYE TESCİLLENİYOR MU?

Bir de Kahramanmaraş'ta ve Malatya'da sıklıkla duyduğumuz şu şikayeti muhataplarına buradan bir kez daha duyuralım.

Bazı ağır hasarlı binaların, orta hasarlı bina şeklinde tescillenmesi için türlü girişimlerin olduğu halk arasında çok konuşuluyor ve şikayet konusu oluyor.

Evinin duvarlarının yıkıldığını, kolonların patladığını söyleyen bazı vatandaşlar, nihayetinde "ağır hasar" tescili beklerken evlerinin "orta hasarlı" olarak kabul edildiğini iddia ediyor.

Biz iddiaları ve şikayetleri aktaralım yetsin

AFŞİN HIZLI TOPARLANMIŞ

İyi şeyler de oluyor deprem bölgesinde. Örneğin, Kahramanmaraş'ın Afşin ilçesinde depremden hemen önce belediye tarafından yeni konut alanları üretilmiş. Tüm imar çalışmaları tamamlanmış ve depremden 18 gün sonra inşaatlar başlamış örneğin.

Yine depremden sonra, arsa üretilmiş, inşaat ruhsatları verilmeye başlanmış.

Belediye Başkanı Mehmet Fatih Güven ile yaptığımız görüşmede, 6 Şubat depremlerinden sonra ilçenin yüzde 25'inin yıkıldığını öğrendik. Ama daha bir yıl olmadan ayağa kalkan bir Afşin de görmüş olduk.

Depremzedelerin tek sorunu barınma değil elbette. Yeme içmeden, iş hayatına, eğitimden, sosyalleşmeye kadar bir çok sorunları var.

Örneğin Hatay'da Milletvekili Hüseyin Yayman şöyle demişti, "Siz gelip gidin ki biz kendimizi burada yalnız hissetmeyelim."

Bu bağlamda Avşin, yine bir adım önde.

Belediye öncülüğünde sosyal projeler, hayata geçiriliyor. Ayrıca "Lavanta Bahçeleri" gibi gelir kapılarının açıldığı yeni tarımsal üretim metodları geliştiriliyor.

***

6 Şubat depremlerinin, kısa ve uzun vadeli etkileri olacak. Ekonomiden sosyal hayatımıza kadar büyük etkileri olan depremin yaralarının sarılması için hükümet ile yerel yönetimlerin işbirliği önemli. Bu uyumu üst seviyede gördük.

Ne varki depremden hemen sonra "çığırtkanlık yapan" kimi siyasi parti temsilcilerinin artık bu bölgeye uğramaz olduğunu da gözlemledik.

Her meselede olduğu gibi deprem meselesinde de suistimal ve ihmallerin olduğuna da şahitlik ediyoruz.

Hem haklı taleplerin karşılanması hem de bu ihmal ve suistimallerin önüne geçilmesi için bölgeye Adalet ve İçişleri Bakanlığı'nın özel uygulama yapmasının gerekliliğini hissettik.

****

Toparlayalım. Hatay'dan, Malatya'ya uzanan büyük bir coğrafyada neredeyse 15 milyon insanımızı doğrudan etkileyen büyük depremlerin yaraları sarılıyor. Çok başarılı ve güzel işler yapılıyor. Bununla birlikte bazı sorunlar kimi tamahkar ve ihmalkarlar yüzünden depremzedeler tarafından dillendiriliyor.