Batı Azerbaycan ve Karabağ'dan zorla göç ettirilen insanlar geri dönmek için gün sayarken....

  • GİRİŞ11.10.2023 08:17
  • GÜNCELLEME12.10.2023 08:23

MADRİD

Filistin-İsrail sorununu bambaşka bir boyuta evrildiği gün İspanya'nın Başkenti Madrid'de zorunlu göçe tabi tutulmuş Azerbaycan Türklerini yakından ilgilendiren bir toplantıdaydık.

Toplantının adı, "Zorunlu sınır dışı edilme ve mülteciler forum: Kendi Yurtlarından kovulmuş kadınların hakları. Batı Azerbaycan'a dönüşün koşulları"ydı.

Ve iki oturum şeklinde düzenlenen forumda, Karabağ ile Ermenistan'dan sürülen Azerbaycan Türklerinin hangi koşullarda dönüşünün mümkün ola bileceği tartışıldı.

Westin Palas'taki forumun ev sahi Azerbaycan-Türkiye Kadınları Cemiyeti Başkanı Tenzile Rüstemhanlı'ydı. Yaklaşık 15 yıllık dostluğumuzun gereği olduğu için söylemiyorum... Avrupa Birliği'nin (AB) en önemli ülkelerinden birinin başkentinde çok yüksek düzeyli katılımın mimarı Sayın Rüstemhanlı büyük bir başarıya imza attı. 

Azerbaycan Madrid Büyükelçisi Ramiz Hasanov ile Azerbaycan'ın milli şairi ve milletvekili Sabir Rüstemhanlı'nın açış konuşması yaptığı foruma, Avrupa Parlamentosu üyesi Richard Chanetsky de video mesaj ile katıldı.

Forumun başlangıç bölümüne dünyaca ünlü Azerbaycanlı fotoğraf sanatçısı Reza Deghati'nin kendi objektifinden yansıyan görüntüler eşliğinde Karabağ'daki Ermeni işgali ve zulmünü anlatması damga vurdu. Deghati'nin şu tespiti ise bir hakikatin en güçlü ifadesi; "Azerbaycanlılar iki adaletsizlikle karşı karşıya kaldılar. Birincisi toprakları işgal edildi, soy kırıma uğradılar ve topraklarından sürüldüler. İkincisi, bu gerçeği hiç bir zaman muhataplarına anlatamadılar. Tam tersi bu zulmü yapan Ermeniler ve dostları sanki bütün bunları kendileri yaşamış gibi anlattılar ve buna dünyayı inandırdılar."

İlk bölüme Sırbistan'dan katılan Dmjan Krnejevic modaratörlük yaptı.

Daha çok AB'nin zorunlu sınır dışı etme ve göçle ilgili siyasetinin tartışıldığı bu bölümde, Avrupa Komşuluk Direktörü Samuel Vesterbye, Brüksel Yönetim Okulu hocası Antonio Marcos, Madrid San Paplo Üniversitesi hocası Koerd Debuuf, Rey Juan Üniversitesi'nden Eyeha Galan konuşmacıydı.

Büyükelçi Hasanov, Madrid'de çok ince işçilik ile Azerbaycan'ın dostlarını çoğaltmış.  Haklı davasını doğru insanlarla doğru bir zemine oturtmuş. Panelin birinci bölümündeki Batılı siyaset ve bilim adamlarının konuşmalarındaki değişimi Hasanov'a borçluyuz.

Foruma katılan Batılı siyasetçi ve bilim insanlarının ortak görüşü, başta Karabağ olmak üzere Batı Azerbaycan'dan sürülen insanların güvenli ve onurlu bir şekilde topraklarına dönmeleri yönündeydi.

Tam da bu noktada, Sabir Rüstemhanlı'nın, "Bizler Ermenistan ile iyi komşuluk ilişkisi geliştirmek isteriz. Ermenistan'dan kovulan 300 bin Azerbaycan Türkü'nün geride kalanları geri dönmek istiyor. Ermenistan kimliği taşımak, Ermenistan'ın yasalarına uyarak kendi topraklarında yaşamak istiyor" dediği cümleleri hatırlatmalıyız.

Zira, Azerbaycan'ın aklı başındaki tüm kamuoyu yapıcılarının ortak görüşü bu yönde.

Açılış konuşmasında, Tenzile Rüstemhanlı'ın şu sözleri ise yıllardır bu soruna Batı'nın duyarsız kalmasından duyulan hicranın bir dışa vurumu sanırım.

Dedi ki Rüstemhanlı, "Yıllardır Karabağ'da büyük bir zulme tabi tutulduk. Topraklarımız işgal altındaydı. Şimdi topraklarımız azad oldu. Bu meseleyi Batılı dostlarımız bizim ağızımızdan dinlesinler. İspanyol dostlarımız bir de bizi birinci ağızdan dinlesinler istedik."

Forumun ikinci bölümünün modaratörlüğünü biz yaptık.

"Zorunlu sınır dışı etme ve göçmenler konusunda Azerbaycan tecrübesi ve Batı Azerbaycan'a dönüş" başlıklı bölümde.

Zorunlu göç ile evinden yurdundan edilmiş insanların geri dönüşünün hukuki çerçevesini bize Rey Juan Carlos Üniversitesi hocası, Carlos Sanchez anlattı. Sanchez, madde madde anlattığı hukuki süreçte adeta Ermenistan'a ev ödevi verdi.

Ermenistan ve Karabağ'dan sürülmüş Azerbaycan Türklerinin seslerinin dünyaya duyurulması konusunda çalışmalara öncülük eden milletvekili Aziz Alekberli ise tarihsel süreçte Çarlık Rusyası ve Sovyetler döneminde Azerbaycan topraklarında nasıl Ermenilere iskana açıldığını anlattı, "Batı Azerbaycan'da yüz yıllardır yaşayan Azerbaycan Türkleri, Çarlık Rusyası'nda zorunlu göçlerle sürüldü. 300 bin insanın sürgün edildiği Zengezur bölgesine Ermeniler dolduruldu. Soyvetler döneminde bu kez Karabağ işgal edildi 1 milyon insanımız Bakü ve civarına sığınmak zorunda kaldı" dedi.

SOLMAZ HALA AHİR ÖMRÜNDE KARABAĞ'A DÖNMEK İÇİN GÜN SAYIYOR

Bakü'nün banliyölerinden birinde ziyaret ettiğim Solmaz Hala'nın hikayesini bu köşede yıllar önce yazmıştım. Solmaz Hala, 1992'de Karabağ'dan sürülen insanlardan biri. Tek bir dileği vardı, "Bir gün doğup büyüdüğü topraklara geri dönmek."

Forumda bu 80 yaşını geçmiş göçmen kadının hikayesini anlattım. Ve, "Solmaz Hala, bugünlerde gün sayıyor. Ölmeden önce Karabağ'daki topraklarını görmek için" dedim.

Duamız odur ki Solmaz Hala, yakın bir zamanda Karabağ'a dönecek.

Forumda konuşan Tenzile Rüstemhanlı da, zorunlu göçe zorlanan kadınların yaşadıkları zorlukla hatırlattı. Batı'nın insan hakları konusundaki hassasiyetlerine işaret etti, "Biz Azerbaycanlı kadınların hakları konusunda da sizden destek istiyoruz" dedi.

Çok uzun yıllara dayanan dostluğumuz olan Azerbaycanlı gazeteci Agil Alesger de Batı medyasının özellikle birinci Karabağ Savaşı ve Ermenistan'ın işgali sürecinde iyi bir sınav vermediği söyledi. 44 günlük Vatan Savaşı'ndaysa özellikle Türk medyasının verdiği desteği anlattı.

Gerçekten de 1992'deki Karabağ işgali sürecinde uluslararası alanda yapayalnız bırakılan Azerbaycan, İkinci Karabağ Savaşı'nda Türkiye'nin büyük desteğini almıştı. Türk medyası da savaş sürecinde Azerbaycan'ın haklı davasını tüm dünyaya özenle ve güçlü bir şekilde yansıttı.

Burada Cumhurbaşkanımız Erdoğan'ın "Azerbaycan bizim yanlarında ne şekilde olmamızı istiyorlarsa o şekilde olacağız" sözünü panelde bir kez daha hatırlattığımızı söylemek isteriz.

Aynı zamanda sıklıkla Erdoğan ve Türkiye'nin tutumunun hiç değişmediğinin altını çizdik. En son 17 Eylül'de Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'na hitap eden Cumhurbaşkanımızın "Azerbaycan'ın Karabağ'da anayasal düzeni sağlamak izin başlattığı terörle mücadelesi"ne güçlü desteğini de hatırlattık.

Aydan Caferova'nın okuduğu sonuç bildirisinde ise, Azerbaycan'ın zorunlu göç ile evlerinden yurtlarından sürülen insanlarının Batı Azerbaycan topraklarına onurlu bir şekilde dönmesi gerektiği bir kez daha dünyaya ilan edildi.

Zorla evlerinden yurtlarından sürülen insanların onurlu dönüşleri için uluslararası toplumun, uluslararası hukukun ve insan hakları temsilcilerinin çok daha duyarlı olması gerektiğini söyleyerek bitirelim.

Madrid'ten şimdilik bu kadar.

Yorumlar8

  • Zafer 1 yıl önce Şikayet Et
    Azebaycan İsrail'in yanında,Ermenistan Filistinin yanında .Bu durumu nasıl izah edeceksiniz.
    Cevapla
  • Karakartal 1 yıl önce Şikayet Et
    Eeee zorla ülke toprakları gasbedilen Filistin'in yanında duramayan bir Azerbaycan'dan ben daha bişey beklemem. Kendi yaşadıkları durumdan ders çıkartamamis demek ki bunlar yazık.
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • Kaya 1 yıl önce Şikayet Et
    Kardes israil silah verdi desteklidi turkivar ne yapsin.cikari icindir.filstinin ermenistani destekledigini bilin.iranla beraber.
    Toplam 2 beğeni
  • Suvari 1 yıl önce Şikayet Et
    Sıkıntı yok biz hallederiz. Korkakların arkasını biz toparlayalım.Onlarda gitsin israilin çanağından nemalansınlar
    Cevapla Toplam 2 beğeni
  • Ümmet 1 yıl önce Şikayet Et
    Dönmesinker niye dönecekler daha ilk günden kalitesini belli eden Ruß kültürüne sahip insanlar sosyal medyadan Filistine karşı israilin yanında olan geruhsame bir millet
    Cevapla Toplam 3 beğeni
  • Bülent duman 1 yıl önce Şikayet Et
    Allah razı olsun sizden
    Cevapla Toplam 3 beğeni
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat