“Neden” diye soruluyor birkaç gündür. “Neden CHP, İyi Parti’nin önerdiği Ak Parti, MHP, SP ve İyi Parti’nin imzaladığı bildiriye imza atmadı?”

CHP’li milletvekilleri çok rahatsızmış! CHP tabanı bu meseleye anlam veremiyormuş. CHP’de şimdiden Özgür Özel dönemi sonrası hesaplar yapılmaya başlanmışmış!

Emin misiniz?

CHP Gurubunda “Neden A-4 kağıdına imza atmadık. Neden PKK terör örgütünü kınayan ortak bildiriye imza atmadık” diye bağıra çağıra gerekçe üreten Özel’i dakikalarca ayakta alkışlayanlar mı rahatsız Allah aşkına!

***

Kıymetli arkadaşlar, “Perşembenin gelişi çarşambadan belli olur” diye çok güzel bir atasözümüz var hatırladınız mı?

Olup bitenin, doğal akışında seyrettiğini görmüyor musunuz?

Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan’ın tekaüte ayrılmış Kemal Kılıçdaroğlu’nun 2012 yılında bir yemekte CHP’lilere yaptığı konuşmada sarf ettiği sözleri önceki gün Hürriyet’te Nedim Şener yeniden hatırlattı.

Ne demiş Kılıçdaroğlu, “Baykal CHP’yi MHP çizgisine çekmişti, biz BDP (HDP/DEM’in o dönemki ismi) çizgisine çekeceğiz!”

Peki o günden sonra ne oldu? Sayın Kılıçdaroğlu adım adım, CHP’yi milli çizgiden küreselcilerin çizgisine çekti. Dahası, söylem olarak PKK’nın siyasi kanadı HDP/DEM çizgisine oturttu.  Bunu yaparken  de Erdoğan düşmanlığı perdesini kullandı!

Ondandır ki önce 2019 yerel seçimlerinde başta İstanbul ve Ankara olmak üzere birçok ilde HDP/DEM aday çıkartmayarak CHP’nin adaylarını destekledi! CHP’liler bu ortaklıktan çok memnun oldu!

DEĞİŞİMCİLER, SADECE KILIÇDAROĞLU’NU TEKAÜT’E AYIRDI, ZİHNİYET AYNI ZİHNİYET

Peki, 14-28 Mayıs hezimetini yaşayan CHP liderliğine karşı 29 Mayıs sabahı “Değişim” diye bayrak açanlar nasıl bir CHP tasavvur ediyordu?

Onunla ilgili kurultay sürecinde gördük ki yine “sola yakın bir CHP” söylemi dillendirildi.

***

Kemal Kılıçdaroğlu’nun Yeni CHP’si kurultaya gitti. Kurultayda Kılıçdaroğlu’na imza verenler delegeden 100’ü bir anda saf değiştirdi (neden değiştirdikleri konusunda muhtelif tevatürler var) Özgür Özel bir anda CHP’nin yeni genel başkanı oluverdi.

***

Bir gün sonra Sözcü yazarı İsmail Saymaz köşesinde, “CHP’de fiili eş başkanlık dönemi başlamıştır” diyerek 100 delegenin İmamoğlu’nun etki ve gücüyle saf değiştirdiği aslında ilan etti. Ve ilk kez Özel-İmamoğlu ikilisini “eş başkanlık” terkibi ile birlikte andı.

PERŞEMBENİN GELİŞİ ÇARŞAMBADAN BELLİ OLUR

Eş Başkan Özgür Özel, önce kurultayda Selahattin Demirtaş’a selam gönderdi.

Sonra, Pervin Buldan ile kendisini “Kürt sanatçı” olarak tanımlayan Pervin Çakar’ın konserine katıldı. Çakar’ın elini öptü. (Pervin Çakar’ın devlete ve millete neler söylediğini hatırlatmaya gerek yok)

Ardından, PKK terör örgütü ile mücadele eden Türk Silahlı Kuvvetlerine “Kimyasal silah kullandı” iftirası adan Tabipler Birliği Başkanı Fincancı ile fotoğraf paylaştı!

Yetinmedi..!

Kuzey Irak’ta  PKK terör örgütü tarafından şehit edilen teğmenimizin cenaze namazına katılıp peşinden aynı gün HDP/DEM Genel Merkezi’ne gidip eş başkanlarla birlikte açıklama yaptı! (HDP/DEM Eş Başkanı Tülay Hatimoğulları’nın Özel’e dönüp “Eş başkan diyesim geldi…” cümlesini de hatırlayın)

Kılıçdaroğlu’nun son döneminde HDP/DEM ile birlikte Irak ve Suriye tezkerelerine hayır diyen CHP, Eş Başkan Özel döneminde de “hayır” dedi bunu da  unutmayın!

Bütün bunlar işte; bütün bu altlıklar, “Perşembenin gelişi, çarşambadan belli olur” sözünü teyit etmesi  açısından önemli!

***

CHP’nin değişimcilerinin aslında sadece Kılıçdaroğlu’nu evine göndermek istedikleri…

Kılıçdaroğlu’nun 2012’den bu yana değiştirdiği CHP’nin artık HDP/DEM çizgisinde olduğu…

HDP/DEM çizgisinin Eş Başkanlar Özel ve İmamoğlu tarafından icra edilmeye devam ettiği…

Genel seçimlerde kurulan “zımni ittifak”ın aleni, şeffaf iş birliğine dönüştüğü gerçeği…

12 askerimiz Kuzey Irak’ta şehit düştüğünde verilen “tepki” ile onaylandı..!

***

Kuzey Irak’tan gelen şehit haberlerine karşı İyi Partili Musavat Dervişoğlu’nun, “Birlik mesajı verelim. Yıkılmadığımızı  gösterelim” açıklamasına  rağmen CHP o bildiriye imza koymadı.

Toplumsal tepkiler verilince, Özel, CHP Grubu’nda takaüte ayrılmış Kılıçdaroğlu’nun taktiğini yeniden sahneye koydu: “Erdoğan düşmanlığı, Arap şeyhler filan..!”

***

CHP ile HDP/DEM aynileşmeye devam ediyor.  Ve CHP Grubu’ndan, CHP teşkilatına, tabanına kadar bundan çok rahatsız olanların sayısı her gün azalıyor.

Yanılıyor muyum?