“Suyuna tirit” açıklama ile bu sorumluluktan kaçamazsınız
- GİRİŞ03.01.2024 09:17
- GÜNCELLEME04.01.2024 09:16
“Suskunlar kulübü” demiştik bir önceki yazıda. Ve tam manasıyla “Beceriksizlik” yaptıklarını vurgulamıştık… Kimlerin mi? Tabii ki peşin peşin kasalarını dolarla dolduranların. Sonra da toplumsal çıktısının aldıkları dolardan pahalıya mal olacağını fark edince tornistan yapanların! Yaptıkları tornistana da siyasete meze yapanların!
***
Suudi Arabistan’ın Başkenti Riyad’da top oynamak yerine toplumun sinir uçlarıyla oynamayı tercih ettiler.
Türkiye Futbol Federasyonu yöneticileri (TFF), Fenerbahçe ve Galatasaray yöneticileri bilerek ya da bilmeyerek Türkiye’nin toplumsal barışını tehdit ettiler!
***
Hiç zorlamaya, oraya buraya çekmeye gerek yok. Kendi Divan Kurulları bu maçın Suudi Arabistan’da oynanmasını istemedi. Taraftarlar istemedi. Ama nafile!
Cumhuriyet’in 100’ncü yılında Türkiye’nin her hangi bir şehrinde oynanabilecek bir maç sırf birkaç milyon dolar için Suudi Arabistan’da oynanmak istendi.
Sonra da organize bir kötülük ile bir spor müsabakası siyaseten Türkiye’nin uyuyan fay hattına bırakılan bir bombaya dönüştü, “suskunlar kulübü” üyeleri tarafından!
***
Ne Türkiye Cumhuriyeti’nin banisi Mustafa Kemal üzerinden milletin kategorize edilmesi bırakıldı… Ne dindarların, Cumhuriyet’e düşmanlığı.
Dahası, Suudi Arabistan’ın “FİFA kuralları”nı işletmek istemesi, Atatürk düşmanlığına, Türkiye düşmanlığına, İstiklal Marşı düşmanlığına çevrildi.
Ne Arapların Türk düşmanlığı bırakıldı, ne dindarların Cumhuriyet düşmanlığı..!
***
Failler lal olup sustu. Suskunlar kulübü üyeleri sırra kadem bastı!
Troller, operasyon ekipleri, dezenformasyon merkezleri kırılgan fayın üzerinde tepindi, tepindi, tepindi..!
VATANDAŞ YUMRUKLUYAN İLE ANITKABİR’DE BAĞIRANIN MOTİVASYONU NEYDİ ACABA?
Suskunlar, suskunluklarının siyasi çıktısını “kısmen” aldı!
1 Ocak sabahı İstanbul Galata Köprüsü’nde şehitlerimiz ve Gazze için toplanan yüzbinlerce insanın arasına nereden geldiği belirsiz bir “serseri mayın” işi bambaşka bir mecraya taşıyabilirdi. Allah’tan sağ duyu hakim oldu, “feraset” kazandı. Serseri mayın kendini patlattı!
(Bir üniversite öğrencisi, elinde ilahi kelimetullah yazılı flaması olan bir şahsı yumrukladı. Gerekçe olarak da “Ben Türküm” diye izah etmeye kalkıştı. Yumruklanan vatandaşımız da, “Ben de Türküm. Neden yaptın? Senden şikayetçiyim” dedi ve saldırganı polise teslim etti! Çok şükür provokasyon önlendi Biz bu tür provokasyonları çok gördük. Ama sadece 2006 yılındaki Danıştay Saldırısı’nı ve sonrasında olanları hatırlayın yetsin.)
Hemen bir gün sonra 30 Aralık’ta Anıtkabir’de “şeriat gelecek” diye bağıran bir kişinin tutuklandığı haberi servis edildi. Hizbuttahrir haberleri medyada yer almaya başladı.
Sizce de taşlar yerine oturmuyor mu?
Biz bu konuda epeyce şerbetliyiz. Sanırım bu oyunu kuranlar balık hafızalı olduğumuzu sanıyor!
***
Riyad’da top oynamak yerine, toplumsal kesimlerin sinir uçlarıyla oynamayı tercih edenler, “Atatürk kırmızı çizgimizdir. Mustafa Kemal tartışma dışıdır” diye başlayan cümlelerle kırılgan fay hattını dinamitlemişlerdir. Yukarıdaki iki örnek bunların göstergesidir.
***
Bir meczup ya da provokatör Anıtkabir’de “şeriat gelecek” diye bağırıyor, medyanın bir kısmı “Hilafet çağrısı” diye haberleştirip köpürtüyor.
Bir başka provokatör, yüzbinlerce insanın şehitlerimizin ve Gazze’nin acısıyla islim üzerinde olduğu bir ortamda bir vatandaşı yumrukluyor. “Eline sağlık” diye tebrik mesajları yayınlanıyor. Adı sanı belli medya mensupları da aynı ateşe odun atıyor!
TFF AÇIKLAMA YAPARAK SORUMLULUKTAN KAÇABİLİR Mİ?
Açıklamaları okuyoruz. Tepkileri takip ediyoruz. Ankara’nın bu konudaki öfkesini İstanbul’dan hissedebiliyoruz.
Olup bitenin, toplumsal çıktısı bir takım provokatif hadise ile bambaşka bir zeminde bambaşka hadiselere evrilmek istenirken sağduyu sayesinde önleniyor.
Ve fakat olup bitenden doğrudan sorumlu olanlar yapılan onca çağrıya rağmen lal olmuş sessizliğe bürünmüş görünüyor.
Hoş dün akşam saatlerinde TFF’den “suyuna tirit” bir açıklama geliyor.
Ne sorumluluktaki paylarına değiniliyor, ne olup biteni anlamamıza yarayacak bir bilgi paylaşılıyor. Sadece ortaya karışık, “suyuna tirit” bir açıklama yapılıyor.
Diyor ki TFF, “2023 Turkcell Süper Kupa müsabakasının Riyad'da oynanması teklifi federasyonumuza SMC (Saudi Media Company / Riyadh Season) şirketi tarafından iletilmiş, her iki kulübümüzün onayıyla imzaya taşınmıştır. Cumhurbaşkanımızın bu sürece herhangi bir şekilde dahil olduğuna ilişkin bütün iddialar asılsızdır.
Sürecin hiçbir aşamasında millî değerlerimiz ve Atatürk ilkelerimiz tartışmaya açık olmamıştır. Aksi iddialar asılsız, art niyetli ve milletimizin bütünlüğünü hedef edinen provokasyon amaçlıdır. İlgili müsabaka FIFA Statüsü gereğince, FIFA Uluslararası Maçların Düzenlenmesine Dair Talimata tabidir. Uluslararası maçlarda olması gereken tüm gereklilikler ve prosedürler bu maç için de aynen geçerlidir.”
Eee..!
Yani?
Ne demek istiyorsunuz?
Bu açıklamayı yapmak için neden 4 gün beklediniz?
Yaptığınız açıklamada bilmediğimiz ne var?
Ya da olup bitenden sonra sosyal çıktının sorumluluğu ne olacak?
Hesap vermeyi düşünüyor musunuz?
Ya da istifayı..?
***
Bitirelim. TFF, açıklama yaptı ama lal olmuş TFF Başkanı hala suskun. TFF açıklama yaptı, Fenerbahçe açıklama yaptı. Ama Fenerbahçe ve Galatasaray Başkanları hala suskun.
Allah aşkına, 30 Aralık’ta Anıtkabir’deki provokasyonda ya da 1 Ocak’ta Eminönün’deki provokasyonda büyük olaylar yaşansaydı bunun sorumlusu kim olacaktı.
Siz, olup bitenin azmettiricileri olarak kayıtlara geçtiniz suskunluğunuz ile farkında mısınız?
Yorumlar102