CHP ile DEM/HDP’nin “sol” olabilme ihtimali var mı?
- GİRİŞ20.01.2024 10:20
- GÜNCELLEME22.01.2024 08:47
Sol ve sağ tanımları üzerinden yapılan değerlendirmelerde Türkiye için İdris Küçükömer’in o muhteşem sözü hep hatırda tutulmalı?
Ne diyordu Küçükömer? “Türkiye’de sol, sağ; sağ da soldur!”
CHP tarihine baktığınızda ya da Türkiye’de “sağ” diyerek tanımladığınız kim varsa yaptıklarına baktığınızda Küçükömer’e hak verirsiniz. Bu bahsi tartışmayı başka bir güne bırakarak devam edelim.
***
CHP’nin değişimcilerinin kurultayda ilk sözü, partiyi “sola yaklaştırmak” şeklindeydi.
Sözcü yazarı İsmail Saymaz’ın tanımıyla “fiili eş başkanlık” dönemi başladığı günden itibaren de Ankara’daki eş başkan “sol” sandığı DEM/HDP ile kolkola girmek için bir düzine eylem gerçekleştirdi!
Özgür Özel’den söz ediyoruz. DEM/HDP Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları Oruç ayaklarına kadar giden Özel’e, “Size eş başkan diyesim geldi” dedi. Özel bu cümle sırasında Hatimoğulları’nın istihza ile gülüşünü gördü. Ama yine de “sol” sandığı yeni yol arkadaşlarıyla her geçen gün daha sıkı ilişki geliştirmeyi tercih etti.
En son, CHP Genel Merkezi’nde ağırlağıdı DEM/HDP heyeti ile PKK ele başı Abdullah Öcalan’ın cezaevi koşullarını konuşmuşlar. Yetinmeyip, bir de tutuklu PKK’lıların durumunu görüşmüşler. Sonra kayyum meselesini tartışmışlar. Yerel seçim ise bu konuların yanında tali bir konu olarak kalmış.
Kimin diyor? DEM/HDP’nin eş başkan yardımcısı diyor.
Peki CHP’den bu açıklama dönük her hangi bir yalanlama geldi mi?
Hayır!
O ifşadan sonra ne oldu?
CHP Eş Başkanı (ifade bize ait değil İ.Saymaz’a ait) Özgür Özel, kendini alkışladığı son Grup Toplantısı’nda “Gidin ve seçimi kazanın” diye arkadaşlarına hançeresini yırtarcasına bağırarak talimat verdi. O bağırış ve öfke hali acaba neyi perdeleme endişesiydi sorarım sizlere.
DEM/HDP sözcüsüne, “Hadi oradan söz konusu iddiaların tamamı yalan. İçeride bunları konuşmadık” demedi, diyemedi, Özel! Neden acaba?
***
Burada bir de DEM/HDP sol veya sol değerlere nasıl bakıyor diye bir projeksiyon sunabiliriz belki… Zira, Özgür Özel’in, CHP’yi “sola yaklaştırma” projesinin önemli bir ayağı DEM/HDP yakınlaşması.
DEM/HDP olsa olsa, liberal sol, kisvesine bürünmüş bir faşist oluşum olabilir.
Çünkü, Batı ile ilişkilerini o kisve üzerinden yürütürken, fiili siyasetini etnisite ve despotizm üzerinden yapıyor.
PKK’nın dağ kadrolarıyla arasına mesafe koyamadığı için “demokratik yarış” meselesinde kendi içinde büyük bir çelişki yaşarken…
Batılılara “özgürlükçü, demokrat, liberal” bir profil çiziyor!
Batı’da “liberal”, doğuda faşist! “Halkımız” dedikleri Kürtlerin oylarına kimlik siyaseti ve baskı ile ipotek koyuyorlar!
Bunları bildikleri halde CHP’nin yeni yönetimi “açık, şeffaf” bir işbirliği için yoğun çaba sarf ediyor.
***
CHP’nin değişimcileri Kemal Kılıçdaroğlu’ndan kurtuldular. Kılıçdaroğlu ile birlikte, 2011’den sonra Baykal’ın oturttuğu MHP çizgisinden uzaklaşan CHP, bugün Özgür Özel ve Ekrem İmamoğlu eliyle “sol”a değil etnisite üzerinden siyaset yapan, kimlik siyaseti üzerinden kendini kurgulayan. Fakat CHP’nin koluna girerek meşruiyet devşirme hesabı yapan DEM/HDP çizgisine evriliyor!
Irak, Suriye ve Libya tezkeresine “hayır” diyerek aynı çizgide hizalanan CHP ve DEM/HDP, en son Kuzey Irak’ta verdiğimiz şehitlerimizden sonra da aynı çizginin gereğini yaptı. Siz bakmayın Meclis Başkanı Kurtulmuş’un imzasıyla açılan bildiriye son anda CHP’nin imza koymasına… O gün daha birkaç saat önce İyi Parti’ye bile kendi bildirisini yayınlamayı salık veriyordu; Özgür Özel unuttuk mu?
Bitirelim!
CHP, yerel seçimlere giderken aynı zamanda aday adayları üzerinden büyük bir tartışma ve sarsıntı geçiriyor. DEM/HDP çizgisine yaklaşırken de “sol”a değil, kimlik siyasetine geri dönüyor!
31 Mart yerel seçimlerinden sonra CHP’yi çok daha büyük bir tufan bekliyor.
Hasan Öztürk / Haber7
Yorumlar23