Hakkını teslim etmeliyiz. Mutlaka ve mutlaka tartışılacak bir gündem veriyor CHP yönetimi her defasında. Yine öyle oldu. CHP yine tartışmaların odağında olmayı başardı. Geçtiğimiz hafta Meclis’te CHP İdari amirliği konusunda yaşanan büyük savaştan söz etmiyorum. Onun ayrıntılarını Abdülkadir Selvi Hürriyet’te “olay yerindeymiş” gibi anlattı zaten.

Kemal Kılıçdaroğlu’nun Özgür Özel’den aldığı intikamı söylüyorum hani. Ezici bir üstünlükle Özel’e ders verdiği idari amirlik seçimini.

Size ondan söz etmeyeceğim.

Bu kez CHP’de olan yerel seçimleri doğrudan etkileyecek bir başka durum!

Dün gece TV 100’de Ekrem İmamoğlu’na yakın bir gazeteci olan Şaban Sevinç bombayı patlattı. Sevinç’in verdiği bilgiye göre, Özgür Özel ile Kemal Kılıçdaroğlu Ankara Ahlatlıbel’de Çankaya Belediyesi’ne ait bir çay bahçesinde uzun sayılabilecek başbaşa görüşme gerçekleştirmiş.

Görüşmede Özgür Özel, Kılıçdaroğlu’ndan seçimlerde aktif olarak sahada olmasını rica etmiş. Peki Kılıçdaroğlu ne cevap vermiş? “Hayır, olmaz” demiş tabii ki!

Şaban Sevinç’in iddiası bu.

Diyebilirsiniz ki ne var bunda?

Bizce çok şey var.

İzah edelim.

İMAMOĞLU’NUN ŞERRİNDEN KORKAN ÖZEL, SOLUĞU KILIÇDAROĞLU’NUN YANINDA ALMIŞ

Ankara’daki eş başkan Özgür Özel ile İstanbul’daki Eş Başkan arasındaki gerginlik tavan yapmışken…

Antalya’da, İzmir’de, İstanbul ve Ankara’nın ilçelerinde adaylarını bir türlü açıklayamayan CHP’de iki eş başkan arasındaki gerginlik hat safhadayken Özgür Özel, Kılıçdaroğlu ile görüşüyor.

İstanbul’dan gönderdiği “aday listesi”ni Özgür Özel’e onaylatamayan İstanbul’daki eş başkan, “Sandıkta ittifak”, “Tabanda ittifak” söylemine bugünlerde, “mağduriyet” siyasetine soyuna dursun…

Liste dayatmasını, “O halde gel koltuğa sen otur” diyerek rest çeken Özgür Özel, soluğu Kılıçdaroğlu’nun yanında alıyor.

Yetinmiyor, dün de Tunceli ve Nazimiye’de seçim çalışması yapıyor. Miting düzenliyor. Özgür Özel, İmamoğlu’na karşı Kılıçdaroğlu’nu yanına almaya çalışıyor. Alabilir mi? Bilemiyoruz…

Ama yakın geçmişte yaşanan bir hadiseyi hatırlıyoruz.

Hani, İstanbul’un Belediye Başkanı “Değişim” dedikten sonra Kılıçdaroğlu’na bayrak açmıştı da Kılıçdaroğlu, kapıları kapatmıştı ya bir süre önce.

Ve Önce CHP Genel Başkanlığı’ndan vaz geçtiğini göstermek için Ankara’nın yolunu tutan İmamoğlu ardından Kılıçdaroğlu’nun memleketinde soluğu almıştı. Tunceli’de cep telefonundan ulaşamadığı Kılıçdaroğlu’nu ev telefonundan bulup, “Efendim memleketinizdeyiz” diye söze başlamış, “Yarın Nazimiye’ye uğrayacağım” demiş ve bir “u” dönüşü ile soluğu İstanbul’da almıştı; hatırladınız mı?

***

Şimdi nedense aynı sürecin bir benzerini Özgür Özel’de görüyoruz.

İmamoğlu’nun yüzüne telefon kapattıktan sonra soluğu Kılıçdaroğlu’nun yanında alan Özel, ardından da Tunceli ve Nazimiye’ye gitti.

CHP’de kartlar yeniden karılmış görünüyor.

Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen’i bir türlü aday olarak açıklayamayan Özel, Kılıçdaroğlu ile Taşdelen’in ev sahipliğinde buluşuyor.

Dahası, İmamoğlu çevresinin tutumları nedeniyle “2’nci Kerbela’yı yaşıyoruz” diyen Aleviler olduğunu söyleyen Merdan Yanardağ’ın sözlerini önemsemiş olmalı ki Özgür Özel, Kılıçdaroğlu görüşmesinin ardından soluğu Nazimiye ve Tunceli’de alıyor. Yanına da Kılıçdaroğlu’nun en büyük destekçisi Mustafa Sarıgül’ü alıyor.

DENKLEM DIŞI KALDIĞI SANILAN KILIÇDAROĞLU SAHALARA Mİ DÖNÜYOR?

Toparlayalım.

“Değişim” diyerek Kılıçdaroğlu’nu evine gönderen ekip, şimdi kendi içinde büyük bir savaş veriyor. Özgür Özel ile Ekrem İmamoğlu CHP’de taht oyunlarında yeni ittifaklar kuruyor. Özel, Kılıçdaroğlu’nu yanına çekmek için hamle yaptı. İmamoğlu, hala “Tabanda ittifak” umuduyla seçime gidiyor.

Saraçhane medyası, CHP içine tecessüs etmiş, İmamoğlu için zemin hazırlıyor..!

Bu tabloda artık kendisine hiç şans tanınmayan Kemal Kılıçdaroğlu, iç kulvardan müthiş bir atak yaparak, “Birleştirici unsur” olarak öne çıkıyor!

31 Mart yerel seçimlerine giderken CHP’deki taht oyunları, seçimin önüne geçerse şaşmayın!

Bakmayın siz 11 büyükşehire yenilerini ekleyeceğiz söylemine. CHP, İyi Parti’yi kaybettikten sonra DEM/HDP ile girdiği ilişki biçimi ile 11 şehrin büyük bir kısmını kaybedeceğini biliyor.

Dahası, yerel seçimi kazanmak veya kaybetmekten çok CHP içi genel başkanlık ve parti yönetiminde kim iktidar olacak tartışması ana gündemleri olmuş.

Demedi demeyin..!