Özgür Özel memleketinden İyi Partililere sesleniyor, “Güneş yüzlü insanlar bize oy verin.”

Balıkesir CHP adayı, DEM’lilerle iş tutan partili arkadaşlarını bile “şerefsizlikle” suçlayıp, milliyetçi seçmene göz kırpıyor.

İstanbul’un belediye başkanı “Kent uzlaşısı” ile anlaştığı DEM’in güçlü olduğu Esenyurt’ta “Oyları bölmeyin” diyerek DEM’lilerin oyunu istiyor.

Leyla Zana, CHP’nin ikircikli haline işaret edip, “Biz kimsenin uşağı değiliz. ‘Oyunu bana ver ama görünmez ol’ diyorlar. Biz aptal değiliz” diyerek DEM adaylarına oy istiyor.

İyi Partili Oktay Vural, İstanbul’un belediye başkanına “Koltuk sevdalısı” diyor, “Haydi başka kapıya” diyerek kapıları kapatıyor.

HEM NALINA HEM MIHINA…

Yerel seçimlere bir hafta kala, CHP, bir taraftan İyi Parti’nin diğer yandan DEM’in tabanından oy almak için iki farklı söylem geliştirmeye devam ediyor.

2019 şartlarını oluşturabilmek için bütün düğmelere basan bir CHP ve adayları var karşımızda.

Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar “Sakın burayı yayınlamayın” diye uyardığı konuşmasında, 12 Eylül rejimi tarafından hapishanelere atılan, yargılanan, hüküm giyen  Ülkücülerin kurduğu Taş Medreselerle  ilgili aynen şöyle diyor, “Taş Medreselerde yetişenler bizim kardeşimiz olamaz!”

Manisa’da, aralarında o Taş Medreselerden yetişmiş İyi Partililerden oy isteyen CHP Genel Başkanı Özgür Özel var.

Adana’da Ülkücüleri neredeyse düşman ilan eden CHP adayı Zeydan Karalar var.

Balıkesir’de DEM’lilere ve onlarla iş tutanlara “şerefsizler” diyen CHP Adayı Ahmet Akın var.

Mersin Akdeniz’de “Kent uzlaşısı” diyerek açıktan DEM ile ittifak yapıp, PKK’lı bir teröristin annesini destekleyen bir CHP var.

Eskişehir’de DEM’in yüzde 3’lük oyunu “zımni ittifak” ile vakumlayan bir CHP var.

İstanbul’da DEM ile Esenyurt’ta kent uzlaşısı sağlayan ve oradaki konuşmasında “Oyları bölmeyin” diyen İstanbul’un belediye başkanı var.

CHP, 2019’DA HDP/DEM’E BİÇTİĞİ ROLÜ BU KEZ İYİ PARTI’YE BİÇMEK İSTİYOR

CHP, kendi göbeğini kendisi kesemiyor. Her defasında farklı farklı partilerin oyu ile köprüyü geçmeyi hesap etmeyi adet edinmiş.

HDP/DEM’i hem “cüzzamlı” gösterebiliyorlar.. Hem batı illerinde oylarını kendi hanelerine yazdırmayı becerebiliyorlar.

2019’da İyi Parti ile kurduğu Millet İttifakı’na dışarıdan HDP/DEM’i eklemleyebilen bir CHP vardı.

Bugün o denklemi yeniden kurmak için türlü türlü numara çekiyorlar.

Yetmiyor sadece DEM’den gelecek oylar.. O yüzden 2019’da DEM’in dışarıdan zımni desteğinin bir benzerini bu kez İyi Parti’den bekliyorlar. İyi Parti seçmenine hatta yöneticilerine “Güneş yüzlüler” gibi afili sözlerle göz kırpıyorlar.

SON HAFTA GRİ ALANDA KALAN SEÇMEN “HİZMET” SÖYLEMİNİ Mİ “KARŞITLIK”I MI TERCİH EDER?

Seçime bir hafta kala, Ak Parti ve Cumhur İttifakı, konsolide olan oyların yanına gri alanda kalan kararsızların önemli bir kısmının oyunu da alarak girmek üzere “hizmet” odaklı bir kampanya ile yoluna devam ediyor.

Buna mukabil, CHP hizmet ya da iş odaklı söylemden çok uzak, sadece “karşıtlık” üzerine bir propaganda dili kullanıyor.

Bu iki söylemin gri alandaki seçmene nasıl yansıyacağının cevabı ise 31 Mart akşamı görülecek.

Bize göre, gri alandaki seçmenin son tahlilde “hizmet” odaklı söylemi daha çok tercih edecek.

Yanılıp yanılmadığımızı bir hafta sonra görmüş olacağız.

REHAVETE KAPILMADAN BİR HAFTA DAHA KAPI KAPI DOLAŞMAK LAZIM

Ve son bir not: Dün İstanbul’da yine dev bir miting vardı. Ak Parti ve Cumhur İttifakının alışılagelmiş mitinglerinden biriydi Atatürk Havalimanı’ndaki miting. Cumhurbaşkanı Erdoğan “İstanbul muradına erecek” dedi.

Bütün partilileri “Bir hafta daha sıkı çalışmaya” davet etti.

Bıkkınlığa, yorgunluğa tahammülü olmayan Erdoğan, yol arkadaşlarına önemli bir uyarı yaptı. “Bir hafta daha kapı kapı çalışmaya devam!”

Elbette bu cümlenin bir karşılığı var. Seçim, çalışılmadan kazanılmaz.

Ve bir oy bir oydur.

Kalın sağlıcakla.