Manipülasyonun havada uçuştuğu günlerde hatırlamak ve unutmamak kadar değerli ne olabilir
- GİRİŞ28.03.2024 08:08
- GÜNCELLEME29.03.2024 11:16
2023 Mayıs seçimlerine gidilirken, bir gün bir gazeteci “Ahmet Türk’ü havaalanında gördüm. ‘Kemal Kılıçdaroğlu’na hayır demeyiz’ dedi” diye bir paylaşım yaptı. Aynı günlerde, Kılıçdaroğlu’nun 6’lı masanın ortak adayı olarak Cumhurbaşkanı adayı olup olamayacağı tartışılıyordu.
Yine aynı günlerde, daha önce “Teknik olarak benim adaylığım da söz konusu. Ama sadece İstanbul’un belediye başkanı lehine çekilebilir” diyen Edirne Cezaevi’nde tutuklu olan Selahattin Demirtaş…
Bir anda, “Yürü be Bay Kemal” deyiverdi.
Hatırladınız mı?
Bu hatırlatmaları neden yaptığımızı merak ediyor olabilirsiniz.
Az biraz sabır.
***
Devam edelim…
Ardından Kemal Kılıçdaroğlu, Saadet Partisi’nin Genel Merkezi’nin kapısında bir kandil gecesi 6’lı Masanın Cumhurbaşkanı adayı olarak ilan edildi. O günkü HDP bugünkü DEM de aday göstermeyerek Kılıçdaroğlu’na doğrudan destek verdi.
HDP’nin desteği o kadar büyüktü ki, Diyarbakır’da Kılıçdaroğlu’na yüzde 71’in üzerinde oy çıktı. 2005’te Diyarbakır meydanında Kürtleri selamlayıp sorunlarını bir bir çözen Erdoğan ise yüzde 28 oy aldı.
ERDOĞAN DİYARBAKIR’DA SEÇİM VE SONRASINA DÖNÜK İPUÇLARI VERDİ
Ne ki, bugün 6’lı masanın adayı Kılıçdaroğlu yerel seçimleri tribünden izliyor. Erdoğan ise daha dün Diyarbakır ve Batman’da miting yapıp;
DEM tabanına seslendi,
“DEM benim Kürt kardeşlerimin iradesini işporta pazarına çıkarmıştır. Siyasi kazanım, eser ve hizmet derdi yok. Seçmenin fikrini, zikrini merak eden de yok. Kirli pazarlıklar var. Bizim yaptığımız reformları beğenmeyip, ortalığı ayağa kaldıranlar CHP'li yöneticilerin faşizm kokan açıklamaları karşısında süt dökmüş kedi misali seslerini çıkarmıyorlar.
31 Mart Kürt kardeşlerimizin özgür iradeleriyle kendilerinin ve şehirlerinin geleceğine karar vereceği bir dönüm noktası olacaktır” dedi.
Dahası, “İpleri başkalarının elinde olmayan, kirli çıkar ilişkilerinin içinde kaybolup gitmemiş herkesle oturur konuşuruz. Elbette herkesle her şeyi konuşmaya varız ancak kapımız teröristlere de terör örgütünün güdümünde siyasetçilik oynayanlara da kapalıdır” diyerek hem, seçim sonrası için bir kapı açtı, hem muhatap olarak terörle arasına mesafe koyamayanları almayacağını ilan etti!
***
Bu hatırlatmaları neden yaptığımıza gelecek olursak.
Dün sabah saatlerinde, yukarıda hatırlattığımız “Ahmet Türk üzerinden” Kılıçdaroğlu ismini dolaşıma sokan gazeteci bir paylaşım ile manipülasyon yaptı.
Paylaşımda, SONAR Araştırma Şirketi’nin sahibi Hakan Bayrakçı’nın ağzından bir ifade kullandı. Gazetecinin iddiasına göre, Hakan Bayrakçı’nın son anketinde İstanbul’un belediye başkanı Murat Kurum’a 5 puan fark atıyordu.
Bu paylaşım, binlerce etkileşim gördü. Alıntı yapıldı. Paylaşıldı, yorum yapıldı.
Sonra Hakan Bayrakçı açıklama yaptı.
Bayrakçı yaptığı açıklamada gazeteciyi yalanladı. Ardından da “SONAR, İSTANBUL İÇİN SON VE NİHAİ BİR ANKET ÇALIŞMASI BAŞLATMIŞ BULUNUYOR. ÇALIŞMANIN SONUCU CUMA AKŞAMI ÜLKEMİZ KAMUOYUNA DUYURULACAKTIR” diye bir paylaşımda bulundu.
Kafaları karıştıran, operasyon çöktü. Algı çöktü.
DEM İÇİNDEKİ KANATLAR ARASI REKABETİ CHP LEHİNE ÇEVİRMEK İSTEYENLERİN “MEKTUP” MANİPÜLASYONU ELLERİNDE PATLADI
Yine Pazartesi gününden bu yana Selahattin Demirtaş’ın DEM seçmeninin kendi partisine oy vermesi yönünde bir mektup yazdığı ve bunun kamuoyunda paylaşılacağı iddiası konuşuldu, tartışıldı.
Maksat belliydi. “Mektup” ifadesi bile 2019 yerel seçim sürecinin hatırlanması için yeterliydi. Ve o “mektup” ifadesi defalarca kullanıldı. Demirtaş’ın DEM içindeki kanatlar arası mücadelede taraf olarak pozisyon alacağı yönünde algı çalışması başladı.
Aynı çalışma içerisine İmralı’daki PKK elebaşı Abdullah Öcalan’ın 2019’da aldığı pozisyonun bir benzerini bu kez Demirtaş’ın alacağı yönünde yalanlar üretildi.
Nihayetinde dün gece Demirtaş’ın avukatları iddiaları yalanladı. Ama üç gün boyunca yapılan manipülasyon seçmeni bir yöne doğru kanalize etme çabası olarak kayıtlara geçti!
DEM’İN REKLAM SLOGANI: BİZ BİZE YETERİZ
DEM seçmeninin ne yapacağına ilişkin soru işaretleri varken, önceki günden bu yana ulusal kanallarda bir reklam filmi dönmeye başladı.
DEM’in reklam filminde final cümlesi şöyle, “Biz bize yeteriz!”
Ardından da oy pusulasında DEM’in olduğu kutuya “evet” mührü basılıyor.
***
Araştırma şirketleri üzerinden denenen manipülasyonun seçim sonrası “kaosu”na hazırlık olduğunu düşünenlerin varlığını biliyorum.
Ama daha çok, kararsız seçmeni “kazanacak aday” olarak kodlanan isme yöneltmek maksadıyla yapıldığını düşünüyoruz.
İSTANBUL’DA DEM TABANI PARTİSİNİN ADAYINI DESTEKLERSE…
Demirtaş’ın, DEM’in seçmenine doğrudan parti yönetimine göndereceği bir mektup ile mesaj vereceği iddiasını dolaşıma sokmak ise, “Kent uzlaşısı”nın tehlikeye girme ihtimaline karşı ön almak olarak değerlendiriyoruz.
Zira, Demirtaş’ın aday belirleme sürecinde eşi Başak Demirtaş’ın adaylık ihtimali üzerinden güçlü bir mesaj verdiğini… Ancak, o mesajı partinin bir kanadının püskürttüğünü biliyoruz.
“Kent uzlaşı” ile Meral Danış Beştaş’ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı olarak ilan edilmesi arasındaki tenakuz gibi görünen uyum ise, tamamen DEM içindeki kanatların uzlaşısının sonucuydu.
Dolayısıyla, Demirtaş’ın bu aşamada DEM’in tabanının kendi partisine oy verme oranını etkileyecek bir mesaj verme ihtimalini yok etmek için önceden manipülatif bir müdahale yapıldı!
***
Toparlayalım.
2023 genel seçimlerine gidilirken, Kılıçdaroğlu ismi için operasyon çekenler…
Bugün İstanbul’un belediye başkanının yeniden seçilme ihtimalinin yüksekliğine dönük araştırma şirketlerinin ismini kullanarak operasyon çekiyor olabilir!
DEM tabanının adaylarına ve partilerine oy verme ihtimalini en aza indirgemek maksadıyla, Demirtaş’ın “mektup” yalanını dolaşıma sokmuş olabilirler!
Ve yine, seçimi şimdiden “kirletmek” isteyenler, bugünden “şaibe”yi yayma cihetine gitmiş olabilir!
Bütün bu operasyonel hamleler yaşanırken, dün gece Habertürk yayınına katılan Ak Parti ve Cumhur İttifakı’nın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı adayı Murat Kurum çıktı ve dedi ki, “Biz şu anda 1.7 oy oranı farklıyla öndeyiz!”
Ve bugün, Murat Kurum, seçildikten sonra 100 gün içerisinde neleri yapacağını düzenleyeceği geniş katılımlı bir basın toplantısıyla açıklayacak.
Rakibinin ise, 2019’daki vaatlerini bile hatırlayamadığı bir ortamda Sarıyer’deki mal varlığında gösteremediği 3 villaya ilişkin “hülle” yöntemini bir daha anlatmasından başka yapacak hiçbir şeyi yok!
Takipteyiz.
Hem de sonuna kadar..!
Yorumlar12